24 Aralık 2023 15:18

Bakırhan: Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin, varsanız buyurun İmralı’ya

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Yaşamını yitirenler, emekçilerin, yoksulların çocuklarıdır. Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin. Var mısınız? Varsanız buyurun İmralı’ya" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Irak'ın kuzeyinde "Pençe-Kilit" operasyon bölgesinde yaşamını yitiren askerler üzerinden kendilerini hedef alan iktidara sert tepki gösterdi. Yaşamını yitirenlerin, emekçilerin, yoksulların çocukları olduğunu vurgulayan Bakırhan, "Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin. Var mısınız? Varsanız, Kürtler hazırdır. Varsanız, buyurun İmralı’ya” dedi.

"YAŞAMINI YİTİRENLER EMEKÇİLERİN ÇOCUKLARIDIR"

Mezopotamya Ajansının (MA) haberine göre partisinin Gençlik Meclisi tarafından Diyarbakır'da (Amed) “Vejînek Ciwan (Genç Diriliş)” şiarıyla düzenlenen 1’inci Olağan Kongresi’nde konuşan Bakırhan, ülkede savaş ve çatışmaların 40 yıldır devam ettiğini hatırlattı. Dün yine çatışmalarda gencecik insanların yaşamını yitirdiğini dile getiren Bakırhan, "Bir de çıkıp yaşamını yitiren gençlere üzüldüklerini belirtiyorlar. 'Vatan' diyorlar, 'Sakarya' diyorlar, 'millet' diyorlar. Ama kendi çocukları, kendi gençleri ne Zap’ta ne de başka bir yerde bu çatışmaların içerisinde değil. Yaşamını yitirenler, emekçilerin, yoksulların çocuklarıdır. Evinde sobası yanmayanların ve kombisini yoksulluktan dolayı açmayanların çocuklarıdır" dedi.

"SAMİMİYSENİZ BUYURUN GELİN, SORUNU BİRLİKTE ÇÖZELİM"

Tuncer Bakırhan konuşmasına şöyle devam etti:

"Samimiyseniz buyurun gelin, bu sorunu birlikte çözelim. Biz DEM Parti olarak, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi için elimizden gelen bütün sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Ama siz buna inanıyor musunuz? Siz çatışmaların bitmesini istiyor musunuz? Siz gençlerimiz yaşamını yitirmemesini istiyor musunuz? Buna çok emin değiliz."

"TATLI GELİR YAŞAMAYANA SAVAŞ, FAŞİST ÇEVRELERE TATLI GELİR"

"Her yaşamını yitiren gençlerden sonra demokratik mücadeleye, demokratik siyasete, Kürtlere, partimize dönük ırkçı, saldırgan ve gerçekten kabul edilemez hakaretler yapanlara sesleniyoruz: Diyoruz ki 500 yıl önce bir kitabın başlığında aynen şöyle yazıyordu; ‘Tatlı gelir yaşamayana savaş.’ Ümit Özdağ’a tatlı gelir çünkü çocuğu savaşın ve çatışmanın içinde değil. Irkçı, milliyetçi, faşist çevrelere bu savaş tatlı gelir, çünkü onların canı yanmıyor, yoksulların canı yanıyor." 

"BUYURUN İMRALI’YA, TEKRAR MÜZAKEREYE DAVET EDİYORUZ"

"Buyurun, hodri meydan. Bugün Diyarbakır’dan Türkiye halklarına, Türkiye’deki iktidara devlet aklına sesleniyoruz: Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin. Var mısınız? Varsanız buyurun Kürtler hazırdır. Varsanız buyurun İmralı’ya, buyurun Sayın Öcalan’a. 2015 yılında Türk ve Kürt gençleri yaşamını yitirmesin diye, Kürtler eşit yurttaşlar olsun diye, bu topraklarda kardeşçe birlikte yaşayalım diye bir irade ortaya çıktı. Hadi buyurun, hodri meydan; tekrar sizi diyaloğa, müzakereye, Kürt sorunun demokratik çözümüne davet ediyoruz. Bu konuda DEM Partiye, vekillerimize, değerli halkımızın üzerine düşen sorumluluğumuzu da layıkıyla yerine getireceğiz."

"TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYORLAR"

"Bunlar samimi değil. Bunlar yaşamını yitirenler için timsah gözyaşları döküyorlar. Bir gün sonra unutuyorlar. Bunlar, insanlar yaşamını yitirmesin diye hiç bir çaba ve sorumluluk altına girmiyorlar. Varsa teklik, Türklük, asimilasyon, yok sayma politikalarının arkasında duruyorlar. Çözüm böyle olmaz. Bu topraklarda barış böyle gelmez. Bu topraklarda gençler böyle özgürce, insanca, kardeşçe bir arada yaşayamaz. Çünkü siz bir halkı yok sayıyorsunuz. Bir halkın dilini yok sayıyorsunuz. Bir halkın kültürünü yok sayıyorsunuz. Bir halkın gençlerinin çocuklarının seçilmiş iradesinin Meclise ‘hûn bi xêr hatin (hoşgeldiniz)' demesini bilinmeyen bir dil olarak tanımlıyorsunuz. Peki, siz bu zihniyette, bu yok sayan anlayışta, bu inkarcı anlayışta neyin gözyaşını döküyorsunuz?"

"BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİ SAMİMİYETE DAVET EDİYORUZ"

"Başta hükümet olmak üzere Türkiye’deki bütün siyasi partileri samimiyete davet ediyoruz. Bugün bu salonda gençlerimizin ortaya koymuş olduğu demokratik barışçıl bir Türkiye için, demokratik bir cumhuriyet için varsa üzerimize düşen bir görev, yapacağımızı da belirtmek istiyorum. Bu ülkede savaşı isteyenler Türkiye’nin 800 milyar dolarını çarçur edenlerdir. Bu ülkede savaş isteyenler, bu savaştan rant elde edenlerdir, ihale alanlardır, çocukları çürük raporu alanlardır, çocukları parayla askerlik yapanlardır, kombisini açanlardır, çocuğunun okula nasıl besleneceğini düşünmeyenlerdir. Bizim gibi olmayanlardır, bizim gibi yaşamayanlardır. Biz, Türkiye toplumunun yüzde 80’ninin barıştan yana olduğunu, huzurdan yana olduğunu, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözüleceğine inandığını biliyoruz."

"DİYALOG VE MÜZAKERE İLE ÇÖZÜM SAĞLANABİLİR"

"Bizler yoksullara 'Bu savaş sizin savaşınız değil' dedirtebilirsek, bizler 'Bu savaşta emekçilerin ve yoksulların çocukları yaşamını yitiriyor, birileri rant elde ediyor' dedirtebilirsek hiç kimse timsah gözyaşlarını dökemez. Böylece bu meselenin bir an önce diyalogla ve müzakereyle çözülmesini sağlayabiliriz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Özak işçileri EMEP'in kongresinde konuştu: Yanımızda olmayanlar seçimde kapımızı çalmasın

SONRAKİ HABER

CHP'li Milletvekili Ömer Fethi Gürer: Vatandaş bankalara bir hafta içerisinde 5,6 milyar lira daha borçlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa