Amazon nasıl dünyanın en ‘değerli’ kapitalisti oldu: İşçiyi kölece çalıştırdı basamakları hızlı atladı
Küresel perakende tekeli Amazon, işçilerin canı ve alın teri ile büyüdü. Dünyanın en büyük şirketi olan Amazon bünyesinde çalışırken yaşanan iş cinayetleri sınıf farkının en acı tablosunu ortaya koydu
Fotoğraf: Evrensel
Uğur ZENGİN
İstanbul
Dünyanın en zengin ismi ABD’li Jeff Bezos’a ait Amazon, dünyanın en değerli şirketi oldu. ABD merkezli küresel piyasa araştırma merkezi TradingPedia, 2023 yılının en değerli markalarını açıkladı. Listenin başında, 1990’larda çevrim içi bir kitapçı olarak başlayıp, internetin en büyük perakendecisi haline gelen Amazon var. Amazon bunu, 2022’den bu yana 51 milyar dolarlık değer kaybı yaşamasına rağmen elde etti. Böylece, 299 milyar dolarlık değeri ile, geçen yılın lideri Apple’ı zirveden indirmiş oldu.
Küresel perakende tekeli Amazon, işçilerin canı ve alın teri ile büyüdü. Dünyanın en büyük şirketi olan Amazon bünyesinde çalışırken yaşanan iş cinayetleri sınıf farkının en acı tablosunu ortaya koydu. Amazon işçilerinin günde 16 saate varan çalışma saatleri, şirketin sendika düşmanlığı, işçi kanunlarına emek aleyhine saldırıları ve vergiden kaçınma hamleleri bu devasa zenginliğe giden yolu döşedi.
KASIRGADA ÇALIŞTIRIP ÖLÜME GÖNDERDİLER
ABD: 10 Aralık 2021 tarihinde ABD Illinois’de başlayan kasırga sırasında işçiler çalışmaya zorlandı. Fabrikalardaki yöneticiler, işçileri ve kuryeleri işten çıkarmakla tehdit ettiler. Kasırgadan dolayı altı işçi hayatını kaybetti.
Altı işçinin ölümüyle sonuçlanan bu kasırga sonrasında Amazon’a soruşturma başlatıldı.
ALMANYA: İşçilerin ağrı kesici alarak çalışmaya başladığı Amazon’un Almanya deposunda şüpheli bir işçi ölümü yaşandı. “40’lı yaşlarının ortalarında ya da sonlarında” olduğu tahmin edilen işçinin görevi kolileri konteynerlere ayırmaktı. Bir saatte birkaç yüz koliyi ayırmak zorunda olan işçi iş yerine hayatını kaybetti.
Firma yönetiminin işçinin ölümü sonrası tavrı da işçiler arasında özellikle öfkeye neden oldu. Hayatını kaybeden işçinin etrafına geçici bir paravana çekildi. Ancak, iş durmadı. Akşam vardiyası iptal edilmedi. Amazon yaptığı açıklamada, “Bu ve sonraki vardiyalarda çalışan tüm çalışanlara ücretli izin alma seçeneği sunuldu” dedi. İşyeri Temsilciliği (BR) Üyesi Thomas Rigol, bu tür tekliflerin yapıldığını ancak ücretli mi yoksa ücretsiz mi olduğu ya da verilen sözün herkes için geçerli olup olmadığının net olmadığını söyledi.
Amazon 15 Ağustos’ta yaşanan olayın, doğal bir ölüm olduğunu savundu.
AĞIR ÇALIŞMA: 12 SAAT ÇALIŞIR, 3 SAAT UYUR, GERİ GELİRİZ
İşçiler özellikle kampanya dönemlerinde zorunlu olarak fazla mesailerde çalıştı. Kocaeli’de bulunan Amazon deposunda çalışan işçi şunları söyledi: “Mesela üç ayda bir kampanya dönemi vardır. Bu bir ayda biz 12 saat çalışırız, hatta düzenlemeleri yapamazlar, 12 saat çalışırız eve gider 3 saat uyuruz tekrar geri geliriz bir 12 saat daha çalışırız. Bu şekilde daha çok kazandıkları için böyle bir uygulama yapıyorlar. İçeride insana ve emekçiye değer verilmesini istiyoruz, böyle haklı taleplerimiz var. Güvenlik önlemi alınmadan, zorunlu mesailerle, saatlerce çalıştırılarak yorgun argın eve gönderilip birkaç saat uykuyla tekrar ertesi gün çalışacak bir pozisyonda hayatlarımızı sürdürmemiz isteniyor. Pandemiyle birlikte koşullar çok daha zorlaştı. Ülkenin dört bir yanına çeşitli depolar kuruluyor ve bu sektörde işçilerin canına okunuyor resmen.”
AÇLIK SINIRININ ALTINDA ÜCRET
Amazon’un kullandığı Ceva Lojistik’in Gebze’de üç deposunda 3 bine yakın işçi çalışıyor. Açlık sınırının (14 bin 25 lira) altında bir ücretle çalıştıklarını ifade eden işçi, fazla mesailerin depo yönetiminin istekleri doğrultusunda şekillendiğini ifade etti. 8 saat çalışmanın ardından bir 8 saat daha çalışmaya zorlandıklarını söyleyen işçi, “16 saatten sonra yasal dinlenme süremizi bile kullanamadan işe geri gelmemiz bekleniyor. Bu şekilde mesaiye kalmak istemediğimizi söyleme lüksümüz de maalesef yok. Eve dönmek için servis temin edilmiyor ve işten çıkarılmakla tehdit ediliyoruz. Kampanya dönemlerinde vardiyalar birleştirilip, yine zorunlu bir şekilde 12 saat çalışma düzenine geçiliyor” dedi.
İŞÇİLERİN ARASINA ‘SENDİKA AVCILARI’, TEPESİNE GÖZETLEME KULESİ
Amazon’un New York deposundaki işçiler, Amazon İşçi Sendikasını (ALU) kurarak nisan ayında sendikalaştı. Bu gelişme Amazon’un diğer tesislerinde de örgütlenme çalışmalarını tetiklerken, Türkiye’deki depolarında çalışan işçiler ise sendikal haklarını kullanmak istediğinde işten atmayla karşılaştı.
Kocaeli’de bulunan deponun ortasında depo şefinin kullandığı bir gözetleme kulesi kuruldu. Depo şefi oradan çalışanların performanslarını izledi. Depoda Opex adı verilen ve tek işi işçileri denetlemek olan bir ekip bulunurken, ekip, gün boyu işçileri tek tek fotoğraflıyor ve en ufak bir olayda tutanak tutuluyor. İşçiler bu denetim ekibine yakalanmamak için sürekli çalışmak zorunda kalıyor.
ABD’de, New York’a bağlı Staten Island bölgesindeki JFK8 dağıtım merkezinde çalışan Amazon işçilerinin arasına da ‘sendika avcıları’ yerleştirildi.
Bir işçi yaratılan atmosferi ve zorluğu nasıl aştıklarını anlattı: “Amazon işçilere korku aşılıyor. Yalnızca her yerde sendika karşıtı afişler yoktu; Amazon, sürekli olarak binanın etrafında dolaşan ve işçilerle konuşan bir sürü sendika avcısını işe aldı. Korkutucuydu. Yalan söylediler ve iş arkadaşlarımıza üçüncü taraf (yabancı, dışarıdan gelen) olduğumuzu söylediler. Ama gerçekte biz de onlar gibi işçiydik. JFK8’i örgütlemek için başka bir yerden gelmedik; orada çalışıyoruz, işçi liderliğindeki bir sendikayız.”
İŞTEN ATMA DALGASI VE İŞÇİ HAKLARINA SALDIRI
ABD’li teknoloji şirketleri yükselen enflasyon ve pandemi sonrası tarihindeki en yüksek oranda işten atma seviyesine ulaştı. Şirketlerin önündeki en büyük engel Avrupa’da işçi yasaları oldu. Son 2 yıl içinde ABD’li şirketler aylar içinde neredeyse binlerce işçiyi işten çıkardı ve çıkarmaya da devam ediyor. Amazon, ekonomik görünüm nedeniyle işe alımlara geçen yıl kasımda ara verme kararı aldığını açıklarken, ocak ayında da 18 bin çalışanının işine son verdi. Şirket martta da 9 bin çalışanını daha işten çıkardı.
Avrupa’daki işçi yasaları özellikle bazı ülkelerde yeterli gerekçe olmadıkça işten atmayı zorlaştırırken, Amazon Fransa ve Almanya hükümetleri başta olmak üzere hükümetlerle ‘kanun’ pazarlığı yapıyor.
BEZOS VERGİ KAÇIRDI
ABD’de eski bir gelir idaresi çalışanı tarafından sızdırılan veriler, Amazon Patronu Jeff Bezos’un gelirinin yalnızca yüzde 1’i kadar vergi ödediğini ortaya koymuştu. 38 yaşındaki Charles Littlejohn verileri ProPublica’ya sızdırmıştı.
Gelirini, o zamanki eşi MacKenzie Scott ile birlikte beyan eden Bezos, büyük ölçüde dış yatırımlardan gelen faiz ve temettü ödemelerinden (kendisi için) 46 milyon dolarlık önemsiz bir gelir bildirdi. Kazandığı her kuruşu, yan yatırımlardan ve borç faiz giderleri ve “diğer giderler” gibi belirsiz genel kategori gibi çeşitli kesintilerden kaynaklanan zararlarla telafi edebildi.
Servetinin kabaca 18 milyar dolar seviyesinde sabit kaldığı 2011 yılında Bezos, para kaybettiğini bildiren bir vergi beyannamesi sundu; o yılki geliri, yatırım zararlarıyla fazlasıyla dengelendi. Üstelik vergi kanununa göre çok az kazandığı için çocukları için 4 bin dolar vergi kredisi bile talep etti ve aldı.
ProPublica’nın tüm verilere sahip olduğu 2006 ile 2018 arasındaki dönem Bezos’un neredeyse ‘sıfır vergi’ ödediğini ortaya koydu. Forbes’a göre Bezos’un serveti 127 milyar dolar arttı ancak toplam 6.5 milyar dolar gelir elde ettiğini bildirdi. Kişisel federal vergi olarak ödediği 1.4 milyar dolar devasa bir rakam; ancak bu, servetindeki artışa bağlı olarak gerçek vergi oranının yüzde 1.1 olduğu anlamına geliyor.
İŞÇİLERİN AMAZON’A KARŞI MÜCADELESİ SÜRÜYOR
ABD’de Amazon işçileri sendikalaşma mücadelesinde başarıya ulaşırken, Türkiye ya da dünyanın farklı ülkelerinde Amazon işçileri örgütlenme çabalarını sürdürüyor. Amazon’da düşük ücret ve ağır çalışma koşulları başta olmak üzere işçiler harekete geçti.
UNI Global Union tarafından koordine edilen küresel bir kampanya olan “Make Amazon Pay”, Amazon’un indirim kampanyaları düzenlediği 24-26 Kasım’da 30’dan fazla ülkede grev ve protestoların yapılacağını açıklamıştı.
Yılın en yoğun alışveriş günlerinden biri olan “Efsane Cuma” başlarken Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya Amazon’un dağıtım merkezlerinde çalışanlar, ücret dahil çalışma şartlarını protesto etmek için greve gitti.
Alman Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikasından (Ver.di) yapılan açıklamada, Bad Hersfeld, Dortmund, Koblenz, Leipzig ve Rheinberg’deki beş Amazon tedarik merkezinde çalışan işçilerin toplu ücret anlaşması talebiyle dün gece yarısından itibaren 24 saat süreyle greve gittiği bildirildi.
Sendika, Amazon çalışanlarının “Efsane Cuma” günü protestolara yüksek düzeyde katılım gösterdiğine dikkati çekti.
Almanya’da Amazon ile çalışanlar arasındaki toplu iş sözleşmesi anlaşmazlığında Ver.di, Amazon’dan dağıtım merkezlerinde çalışanlar için iyi ve sağlıklı çalışma için toplu sözleşme imzalamasını talep ediyor.
Sendika son 5 yıldır sık sık grevlerle Amazon üzerindeki baskıyı artırmaya çalışmıştı. Amazon ise şirketteki ücret, ek sosyal haklar ve kariyer fırsatlarının “mükemmel” olduğunu savunmuştu.
İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya’da Amazon’un dağıtım merkezlerinde çalışanlar da “Make Amazon Pay” kampanyasına katılarak daha iyi çalışma koşulları ve ücret zammı için greve gitti.