Toplumsal üzüntüler içinde kaybolduğumuz bir yıldı 2023

Elif ÜRSE

2023 kişisel olarak çok mutlu olduğum, deneyimlerimin toplumsal üzüntüler içinde kaybolduğu bir yıl. Bakırköy Belediye Tiyatrolarında sahne direktörü olarak görev almaya başladığım bu yıl heyecanla proje üretirken yaşadığımız depremle beraber büyük bir sarsıntı geçirdik. Hatay depremi sadece toprakları sarsmakla kalmadı, şahit olduğumuz acılar hayatta kalmamızın anlamını da sarstı ve Türkiye'nin birlik olma, dayanışma arayışını güçlendirdi. Ve yalnızlığımızın da altını çizdi.

AİDİYET DUYGUSUNDAN YOKSUN KALMAK

Bu yıl Kuru Otlar Üstüne filmiyle Cannes Film festivaline gitmek önemli bir deneyimdi. Bir oyuncunun görmesi gereken, sinema sektörüne dair çok şey söyleyen bir festival. Cannes küçük bir sahil kasabası ama her yer film, her yer afiş. Kilisenin içi bile eski film afişleriyle kaplı. Kısa bir süre için orda olsam da festivalin ruhunu yaşamak çok iyi geldi bana. Oyunculuk bir yandan emekçilik ama orda koca bir baloda en güzel halinizle var oluyorsunuz. Bunu da yaşamak lazım, arada böyle şımartılmak çok güzel.

Tam o sırada bütün bunlar yaşanırken seçimin ikinci turu yaklaşıyordu. Seçimlerin getirdiği aidiyet duygusu hem tarihi bir süreç hem de kişisel bir hikaye olarak şekillenmeye başladı. Ülkenin üzerinde ve tabii ki benim üzerimde de derin izler bıraktı seçim sonuçları. Ait hissetmekle, aidiyet duygusundan yoksun kalmak arasında sıkışmış bir içsel çatışmaya döndü ne yazık ki.

SENENİN UNUTULMAZ UTANCI: SAVAŞ

Derken İstanbul Tiyatro Festivali'ne Flu Lysistrata oyunumuzla katılmak için provalara başladık. Provalar sırasında bir arada kalmak, farklılıklarımıza rağmen birlikte yaşayabilmek üretebilmek üzerine düşünüp deneyimlerken İsrail-Gazze savaşı akıl durduran, kan donduran bir şekilde başladı. Buna dur diyen sanatçı, yazar, sporcu bir sürü insanın aforoz edilmesi aklımdan ve tarihten silinmeyecek. 2023 yılının unutulmaz utancı olarak tarihe geçecek.