DEM Parti'den Bahçeli'ye yanıt: O hakaretleri misliyle kendisine iade ediyoruz
DEM Parti, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin Meclis grup toplantısında kendilerini hedef alan sözlerine yanıt verdi.
Fotoğraf: TBMM
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin bugünkü Meclis grup toplantısında kendilerini hedef alan sözlerine yanıt verdi.
Sosyal medya platformu X'ten "Partimize ve Eş Genel Başkanımıza hakaret eden Devlet Bahçeli'ye cevabımızdır" başlığıyla açıklama yapan DEM Parti, şunları kaydetti:
- "Bu ülkenin başına gelmiş en büyük kötülük siz ve yürüttüğünüz siyasettir.
- Gençlerin ölümünü durdurmak için harekete geçmek yerine, hamaset ile ölümleri kutsayan ve çatışmanın devam etmesini isteyen sizsiniz.
- Çetelerle kol kola girenlerin, sırça köşklerinde yaşayanların gencecik insanların ölümünü izlediği bugünlerde; barışı cesaret ve haysiyetle savunmanın günüdür.
- Telaffuzunu bile kendimize yakıştırmadığımız o hakaretleri misliyle kendisine iade ediyoruz."
December 26, 2023
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
Konuşmasında tehditler ve hakaretler savuran Devlet Bahçeli, özeyle şu sözleri sarf etmişti:
"İlk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de, TBMM Genel Kurulu’nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir.
DEM’in hukuken defni yapılmadıktan sonra Türkiye’ye huzur gelmeyecektir. HDP’nin devamı, PKK’nın gece görüş dürbünü olan DEM’in TBMM’de daha fazla yer alması toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada, ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclisinde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır. Ya bu hesabı sorup burunlarından fitil fitil getireceğiz, ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp yıkımın altında kalacağız. Ya adalet diyeceğiz, ya da dış destekli, istihbarat örgütlerinin arka bahçesi olan bölücü terör örgütünün kanlı akıntısında kaybolup gideceğiz. Ya devlet başa, ya da kuzgun leşe diyerek duruş göstereceğiz." (HABER MERKEZİ)