ODTÜ'de “Özak Tekstilde Neler Oluyor?” etkinliği düzenlendi
ODTÜ Lisansüstü Öğrencileri “Özak Tekstilde Neler Oluyor?” başlıklı etkinlik gerçekleştirdi.
Etkinlik afişi
ODTÜ Lisansüstü Öğrencileri’nin düzenlediği “Özak Tekstilde Neler Oluyor?” başlıklı etkinlik Ankara Üniversitesi Siyasa Bilgiler Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Onurcan Taştan’ın katılımıyla dün ODTÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleşti.
2013 yılından bu yana, AKP yanlısı sendikacılığın ivme kazandığını belirten Taştan, söyleşi sırasında TÜRK-İŞ’in pozisyonuna dikkat çekti. TÜRK-İŞ gibi sendika aktörlerinin asgari ücret pazarlığında AKP ile uzlaştığını belirten Taştan, seçimlerden bir hafta önce gerçekleşen asgari ücret pazarlığında Erdoğan’ın emek dostu bir siyasetçi olarak tanıtılmasının tesadüf olmadığını belirtti. Taştan, Türkiye’deki rejimin otoriter dönüşümü ile birlikte, AKP’nin sendikacılık alanını da dönüştürdüğünü ve sendikacılığın bürokrasiye teslim olduğunu vurguladı.
Söyleş sırasında, Antep’teki işçi eylemlerinin bir rutin olduğu belirtildi. 2022 yılındaki işçi eylemleri ise, örgütsüz hareket edilmesi ve koordinasyon eksikliğine rağmen, geniş kesimlere ulaşması açısından bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. 2022 yılındaki Şireci Direnişi’nde BİRTEK-SEN’in sürece müdahil olmasının önemini vurgulayan Taştan, işçilerle geliştirilen ilişkilerin 2023 yılında başlayan ÖZAK direnişine olumlu yansıdığını ifade etti. Özak işçilerinin despotizm ve özel hayatlarının tehditi ile karşı karşıya kaldığı; ancak, birçok işçi eyleminde olduğu gibi, iş koşullarının iyileştirilmesinden ziyade, taleplerin maaş zammı odaklı olduğu belirtildi.
Özak Tekstil Direnişi’nin, bir işçinin işten atılması üzerine, 2500-3000 dolayında işçinin eyleme çıkarak başladığını ifade eden Taştan, gelinen aşamada işçiler arasındaki koordinasyonun işçi komiteleri ile sağlandığını vurguladı. Özak Direnişi’nin, 2009 yılına damga vuran Tekel Direnişi’ne benzeri bir etki yaratabileceği; ancak, uluslarası sendikacılığın verdiği destekle bu etkinin mümkün olabileceğinin altı çizildi.
Taştan, BİRTEK-SEN gibi Türkiye’deki bağımsız sendikaların maddi zorluklar, üye sayısı kriteri ve yüzde bir barajı gibi birçok problemle karşı karşıya kaldığını ve işçi-işveren görüşmelerinde muhatap alınmadığını ifade etti. Ancak, Türkiye’deki bağımsız sendikacılık faaliyetlerinin bu gibi problemlerin üstesinden geldiği ve mücadele açısından önemli bir deneyim biriktirdiği de tartışıldı. Söyleşi sırasında, BİRTEK-SEN ile birlikte, Türkiye’deki bağımsız sendikacılığın emek mücadelesi alanında önemli yol kat ettiği, bu meselenin emek çalışmarı alanında dikkat çektiği vurgulandı. (Ankara/EVRENSEL)