30 Aralık 2023 04:55

2023'te Ortadoğu: Savaşlar ve yeni dengeler yılı

Bloklar arası değişen dengeler, artan bölgesel gerilim ve savaşlar Ortadoğu'nun son yılının özeti oldu.

Fotoğraf: Ashraf Amra/AA

Paylaş

E. Ava

Yeni yıla girerken Ortadoğu önümüzdeki süreçte yeni dengelerin oluşabileceğine dair bir tablo ortaya koyuyor. Bu tabloyu üç noktadan irdelememiz 2023’ü hatırlamamıza vesile olacaktır.

1- EMPERYALİST BLOKLAR YARIŞI BIRAKMADI

2023 yılında emperyalistler arasında çelişkiler Ortadoğu’da da derinleşmeye devam etti. Dünyanın genelinde yükselişte olan aşırı sağ, yine bu bölgede de kendini kökten dinci ve radikal İslamcı grupların ve devletlerin güçlenmesiyle gösterdi.

Rusya-Çin ve ABD bloku Ortadoğu’da pastadan daha büyük pay almak için yarışı sürdürdü. İran rejiminin Rusya ile sürdürdüğü yakın ilişkiler, kimi zaman sallantıda olsa da devam etti. Rusya savunma bakanı, ülkesinin İran’la askeri ilişkilerinin olumlu yönde geliştiğini defalarca söyledi ancak bu iş birliğinin detayları hakkında bilgi vermedi. Özellikle Rusya ve Ukrayna savaşında kullanılan bazı insansız hava araçlarının (İHA) İran yapımı olduğu ortaya çıkınca, İran İslam Cumhuriyeti, Rusya’ya İHA gönderdiğini kabul etti. Tahran aynı zamanda Moskova ile askeri iş birliğini kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak Rus uçakları satın alıyor, askeri filosunu donatmayı ve modernleştirmeyi hedefliyor.

Comtrade istatistiklerine göre, Rusya ve İran arasındaki en büyük ticari silah alışverişi 2016 yılında, yani Batılı emperyalistlerin İran’la nükleer anlaşma imzalamasından bir yıl sonra gerçekleşmeye başladı ve günden güne bu ticaret arttı. 2022 yılının sonlarına doğru İran ile Rusya arasında 1.7 milyon dolar değerinde askeri sözleşme imzalandı. Öte yandan Çin ve İran arasındaki mali anlaşmalar 2023 yılı boyunca da sürdü. Kepler Enstitüsünün son istatistiklerine göre, İran’dan Çin’e bazı aylarda günde ortalama 1.5 milyon varile kadar petrol ihraç edildi.

ORTADOĞU’DA ÇİN VE ABD YARIŞI

AB ve ABD’nin İran’a uyguladığı ambargo devam ederken, İran devletinin temel ürünlere erişim ihtiyacı acilliğini korudu. Çin de bu anlamda İran için önemli bir faktör olarak yerini korumaya devam etti. İran’ın, güneyindeki körfezde çeşitli anlaşmalarla limanlarını Çin’e devretmesi 2023’te İran içinde büyük tartışmalara neden oldu. Çin, rakibi ABD’nin Ortadoğu’da önüne geçmek için de girişimlerde bulundu. Pandemiyle birlikte çeşitli ekonomik anlaşmalar ve yatırımlarla birlikte hareket eden ABD ve Suudi Arabistan’ın iş birliği 2023’te devam etse de Çin, Suudi Arabistan ile ilişkilerini güçlendirmek için adımlar attı. Kasım ayında Çin’in başkenti Pekin’de İran ve Arabistan’ın uzun zaman sonra bir araya gelmesi ve çeşitli diplomatik anlaşmaların gerçekleşmesi de bu adımlardan biriydi.

ÇİN VE TALİBAN DOSTLUĞU

Çin, 2023 senesi boyunca “siyasi meşruiyet” kazanamayan Afganistan yönetimi Taliban ile ekonomik anlaşmalar yaptı. “Çin-Afgan” isimli şirketin kurulması, 2023’ün ocak ayından itibaren “Amu Petrol” sahasından petrol çıkarmak üzere sözleşmelerin imzalanması dikkat çeken gelişmelerden oldu. Çin, bahsedilen sahaya 145 milyon dolar yatırım sözü verirken Taliban’a bağlı Bakhtar Haber Ajansı 2023’ün ilk aylarından itibaren Çin-Afgan şirketinin Kaşgari ve Ag Derya bölgelerinde petrol çıkarmaya başlayacaklarını duyurdu. 2023 yılı Çin’in ekonomik anlaşmalarının yoğunlaştığı, Rusya’nın ise askeri anlaşmalarda öne çıktığı bir yıl oldu. ABD ise Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ekonomik ve askeri anlaşmalarını sürdürdü.

2- DİRENİŞ EKSENİ GÜÇLENDİ

Dünyada yükselişte olan aşırı sağ, Ortadoğu’da kendini siyasal İslam’ın bazı temsilcilerinin güçlenmesi, kökten dinci kimi grupların güç toplamasıyla gösterdi. 2002 yılında kurulan “Direniş Ekseni” yeni kökten dinci milis grupların kurulması için harekete geçti. Direniş Ekseni, İran İslam Cumhuriyeti, Suriye’de Beşar Esad Hükümeti ve milis grupları, Lübnan’da Hizbullah, Irak’ta Şii milis gruplar, Yemen’de Ensarullah (Husi) milisleri ve Filistin’de Hamas gibi, devletlerin ve grupların içinde olduğu bir oluşum.

Bu oluşum 2023’te Irak’ta Haşdi Şabi, Afganistan’da Fatemiyun, Pakistan’da Zeynebiyun milis gruplarının güçlenmesini hedefli bir şekilde örgütledi. Bu gruplar ve devletler Şii ve Sünni ayrışmalarının yanı sıra siyasi bir eksende birleşmeyi başardı. İran rejiminin fiili liderliğini sürdürdüğü bu koalisyon, genişleme hedeflerini sürdürdü ve hatta 2023’te Türkiye’ye bile göz kırptı. Türkiye’de 2023 genel seçim sürecinde HÜDA PAR ve Saadet Partisinin İran rejiminin davetiyle konsoloslukta buluşması, yeni birlikteliklerin tartışılmasına neden oldu.

Direniş Ekseni’nin güçlenmesi İran, Afganistan ve Suriye gibi ülkelerde halkların teokratik yapılara karşı mücadele etmesini zorlaştırdı. İran’da özellikle fabrikalarda grevler, sokaklarda protestolar devam ederken rejim son sekiz yılın en çok idam sayısına ulaştı. Afganistan’da özellikle kadınlara yönelik baskılar artarken faili meçhul kadın cinayetlerinin sayısı arttı.

3- ORTADOĞU’DA SAVAŞ VE SOYKIRIM YILI

Savaş, işgal ve çatışmalar 2023’ün gündeminden düşmedi. Emperyalist devletler ve bölgedeki iş birlikçileri Ortadoğu’da yeni yayılmacı hayallerinden vazgeçmedi.

Suriye’de ve Irak’ta Kürt bölgelerine saldırılar devam ederken Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporuna göre Türkiye, 2023 yılında Kürt güçlerinin yönettiği Kuzey Suriye’deki öz yönetim bölgelerine 124 hava saldırısı düzenledi, bu saldırılarda en az 92 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı.

Bu süreçler bir yandan Ortadoğu’da birçok kişinin ülkesinden göç etmesine neden oldu, savaştan ve çatışmadan kaçan birçok kişi göç yollarında hayatını kaybetti.2023’ün en önemli hadiselerinden biri de İsrail’in Filistin’e karşı sürdürdüğü işgal politikasının soykırım girişimine dönüşmesi oldu. 7 Ekim 2023’te Hamas ve Filistinli direniş gruplarının Gazze ablukasını aşarak İsrail’e yaptığı saldırı, Arap ülkelerinin İsrail ile “normalleşme” sürecine girdiği Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı mücadelesini tamamen rafa kaldırmaya giriştiği bir sürecin tam ortasına düştü. İsrail, 7 Ekim saldırısını gerekçe göstererek Gazze’yi işgale girişirken 21 binden fazla Filistinliyi dünyanın gözü önünde öldürdü.  Gazze’de en temel ihtiyaçlar, su ve elektrik kesildi. Hastaneler, okullar, camiler, fırınlar ve mülteci kampları bombalandı. İsrail bu yerleri hedefe alırken Filistin’de sosyal yaşamı ve ihtiyaç duyulan her türlü yerleşim yerlerini yok ederek uzun vadede Gazze’de yeniden yapılaşmanın önünü kesmeye çaba gösterdi.

YENİ DENGELER

ABD ve AB, İsrail’in sırtını sıvazlarken, Çin ve Rusya emperyalizmi ile müttefik Direniş Ekseni ülkeleri ve grupları Hamas üzerinden kendi çıkarları ve payları için bu sürece müdahil olmaya çalıştı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin’in, “Özgür Filistin düşlerinin canlandırılması için İslam ülkeleriyle iş birliğine hazırız” sözleri, İran ve Suudi Arabistan’ı Filistin başlıklı toplantılarda buluşturması, Çin’in İsrail ve Filistin meselesine dair tutumunu belli etti. Çin hükümeti, ABD’nin Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Kızıldeniz’deki ticari gemileri korumaya yönelik ABD uluslararası koalisyonuna katılması yönündeki talebini de görmezden geldi.

İran’la iş birliği yapan Yemen’deki Husi milisleri (Ensarullah) Kızıldeniz’de öncelikle İsrail ve ABD gemilerini hedef alan geniş kapsamlı saldırı dalgası başlattı. ABD Savunma Bakanı, ticari gemilerin Kızıldeniz’den geçişini güvence altına almak ve Ensarullah’la yüzleşmek amacıyla bir askeri koalisyon kurulduğunu duyurdu. Ortadoğu’da sadece Bahreyn’in bu koalisyona dahil olması tartışma konusu olurken sadece İngiltere, Bahreyn, Kanada, Hollanda, Norveç, Seyşeller, Yunanistan ve Danimarka koalisyona dahil oldu. Bu süreçte dikkat çeken noktalarından biri de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin koalisyona katılmaması oldu. Bu tablo bir yandan Rusya ve Çin blokunun önümüzdeki günlerde ABD bloku karşısında güçleneceğine de işaret edebilir.

Emperyalizm ve iş birlikçilerinin halkların canı pahasına pazarlıklarına devam ettiği süreçte dünyanın her yerinde ise Filistin halkı ile dayanışma eylemleri yapıldı, halklar ve devletler arasındaki fikri çatışma daha net ortaya çıktı. Bu koşullarda 2024, Ortadoğu halkları için yine çetin bir seneyi işaret ediyor…

ÖNCEKİ HABER

Ortaya çıkan yazışmalar sonrası MHP'li İzzet Ulvi Yönter'den Sinan Ateş açıklaması

SONRAKİ HABER

Özak direnişi tüm engellemelere rağmen devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa