30 Aralık 2023 05:02

Almanak 2023 | Taleplerimiz bir sırça topu içinde, mücadele ağacının en tepesinde

Deprem, eğitim hakkının gasbı, kölelik koşullarında çalışma, gericilik, savaş... Sorunlar saymakla bitmez. Ama gençliğin bunların karşısında bu yıl yeniden öğrendiği bir şey var: Mücadele.

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Paylaş

Bilgesu KİPER

‘Bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor

Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı

Sen kırmızı sırça topun içindesin

kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla koydum seni sırça topun içine’

Nâzım Hikmet

Yıldız Teknik Üniversitesinde geçtiğimiz günlerde süslenen yılbaşı ağacı üniversite güvenliği tarafından toplatılmıştı. Yıldız öğrencileri yılbaşı ağacının yeniden süslenmesi için bir araya gelmişti. Türkiye gençliği için geçtiğimiz yıl, yılın son günlerinde yaşanan yılbaşı ağacı sorununa oldukça benziyor. Durumumuzu Nâzım Hikmet’in dizelerine benzetecek olursak, sırça topun içerisine barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarımızı, öğrencilerin ortak üretimlerinin sembolleri olan şenlikleri, mezuniyetleri, topluluk üretimlerini, güvenceli gelecek taleplerini koyduğumuzu söyleyebiliriz. Bu sırça top, meslek liselilerin atölyelerindeki sorunlar, stajlarındaki ücret koşulları, liselilerin ÇEDES gibi programlarla yaşadığı baskılar gibi güncel taleplerimizin oluşmasına neden olan pek çok şeyi içeriyor.

Türkiye gençliğinin geniş kesimleri açısından taleplerinin gerçekleşmesi, yılın yarısına dek tek adam yönetiminin seçimlerle değişmesi, daha demokratik bir Türkiye’nin inşa edilmesine bağlandı. Yılın başında, üniversite topluluklarına getirilen yasaklar, faşist çeteler, rektörlükler ya da polis tarafından gerçekleştirilen saldırılar gündemimizdeydi. Ekonomik zorluklar, atölyelerden amfilere gençlerin bulunduğu her yerde tartışılıyordu.

RANTIN YIKTIĞINI GENÇLER İNŞA ETTİ

Ağırlaşan yaşam koşulları ve tek adam yönetiminin baskısıyla karakterize olmuş 2023 yılı, milyonlarca genci etkileyen 6 Şubat depremiyle tek adam yönetiminin rant politikalarının da açığa çıktığı bir sene oldu. Depremden sonra sermayenin çıkarları korunurken eğitim hakkının gasbı, bu yıkımı yaratanlara rağmen gençliğin canla başla dayanışmaya girişmesi hafızamıza kazındı. Birbirini tanımayan binlerce genç, deprem sürecinde birbirlerinin yaşamı için seferber olurken tek adam yönetiminden eğitim hakkını geri istedi. Üniversite gençliğinin Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce topluluğun ortak açıklamalarıyla taleplerini dillendirmesi, önümüzdeki dönemde de ortak talepler etrafında bir mücadelenin hızlıca örgütlenmesinin alanlarını inşa edebileceğimizin göstergesi oldu.

SANDIK BEKLEMEKTEN ÖRGÜTLÜ BİRLİKTELİĞE

Tek adam yönetiminin gençlik için yarattığı tablo seçim döneminde de sertleşmiş, üniversiteli gençlerin yurt hakkı ve deprem bahane edilerek gençlerin bir araya gelmesi engellenmek istenmiştir. Bu süreçte ODTÜ’ de öğrenciler, yurt haklarını birleşerek geri almışlar; yine şenlik, topluluk etkinliklerinin yasaklanması gibi nedenlerle üniversitelerde kitlesel protestolar düzenlenmiştir. Sandık; tek adam yönetiminin yıllardır örgütlediği sermaye ilişkilerini, geniş halk kitleleri içerisindeki pozisyonunu yıkmak için yeterli olmamıştır. Yalnızca seçime dayanan bir değişim hayalinin yeterli olmayacağı, köklü değişikliklerin ancak güçlü örgütlü müdahaleler ile gerçekleşebileceği ve sandıklara yöneltilen ilginin ilerleyen günlerde mücadeleye çevrilmesi gerekliliği bir kez daha açığa çıkmıştır. Gençliğin taleplerini kazanabilmek için birbirine yaslanan örgütlü bir birlikteliği kurma görevi; önümüzdeki dönem açısından aciliyet kazanmıştır.

"ÖLMEYE DEĞİL OKUMAYA GELDİK"

Seçimlerin ardından tablo ağırlaşmış, gençliğin günlük yaşamında üretmesinin, öğrenci olabilmesinin, güvenceli işlerde çalışabilmesinin önündeki engeller artmıştır. KYK yurdunda bir asansör cinayetinde kaybettiğimiz Zeren Ertaş’ın ölümüne ‘Zeren kızkardeşimizdir, ölmeye değil okumaya geldik.’ gibi sloganlarla tepkisini gösteren binlerce genç, Türkiye’nin dört bir yanında birleşmiştir. Kimi yurtlarda kendi temsiliyetini sağlamış, kimi yurtlarda kazanımlar elde etmiştir. Birlikteyken güçlü olduğunu deneyimlemiş, yaşamak ve gelecek için örgütlü olmanın önemi 2023’ün takvim yapraklarına yazılmıştır. Önümüzdeki dönem taleplerimiz etrafında mücadelemizin önemli bir ihtiyacı, bu süreçte kazandığımız mücadele deneyiminin kalıcılaşmasının alanlarını inşa edebilmektir.

2023’ün son ayları, Filistin’de yaşanan katliamın karşısında bir araya gelen gençlere de tanıklık etmiştir. Tek adam yönetimi bir taraftan İsrail ile ticari ilişkilerine, İsrail devletinin Gazzelilerin başına yağdırdığı silahların üretimine ve satışına devam edip, bir taraftan timsah gözyaşları dökerken, Türkiye gençliğinin yapması gereken savaş karşıtı bir tutumun gerçek bir antiemperyalist mücadele etrafında yükseltilmesidir.

 Tüm bu koşullardan çıkışın tek bir reçetesi yok elbette. Ancak kurtuluşumuzu yılbaşı süslerine yazarken ufkumuzu oy pusulalarından sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya için birlikte mücadelenin örgütlenmesine çıkaralım. Gerçek bir değişim için gücümüzü fakültelerdeki arkadaşlarımızdan, lise sıralarından, atölyelerden, bizim adımıza bizim için kurgulanmış bu yaşamı her alanda değiştirebilmek için birlikteliğimizden alalım.

ÖNCEKİ HABER

Almanak 2023 | Yılın favorileri: Sergi, müzik, roman, film, dizi, tiyatro

SONRAKİ HABER

Sabah'ın her şeyden "memnun" vatandaşı: Göksel Hoyrazpınar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa