İşkencecilerin, katillerin isimleri okullarda!

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir Buca’da bir ilkokula 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevindeki işkenceleri yöneten Esat Oktay Yıldıran’ın adının verilmesine dönük tepkiler sürüyor. Tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geri adım atarak okulun adını değiştirdi. DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın da konuyu bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.

Skandal okul adlarının sadece Yıldıran ile sınırlı olmadığını, İstanbul başta olmak üzere başka illerde de okullara benzer şekilde suç faillerinin isimlerinin verildiğini söyleyen Akın, bu durumun münferit değil, sistemli ve bilinçli bir tercih olduğunu söyledi.

İzmir Buca’da bir ilkokula Yıldıran’ın adının verilmesinin tekil bir hata olmadığını belirten Akın, benzer diğer okul adlarını da ocak ayının ilk haftasında Meclis gündemine taşıyacaklarını ifade etti.

"YANLIŞLIKLA ONAYLANMASI MÜMKÜN DEĞİL"

“Bir hata olsaydı bu bürokratik prosedür süreci içinde bir aşamada mutlaka fark edilir ve hatadan geri dönülürdü” diyen Akın, ilköğretim kurumlarında İl Milli Eğitim Komisyonu kararına bağlı olarak valilik, ortaöğretim kurumlarında da yine komisyonun teklifi ile bakanlığın okul adlarını onayladığına dikkat çekti. Esat Oktay Yıldıran’ın adının önerilmesinin bilinçli bir tercih olduğunu söyleyen Akın, “İl Milli Eğitim Komisyonu ile İzmir Valiliğinin bu ismi bilmeden yanlışlıkla onaylamış olması da mümkün değil” dedi.

"UYUŞTURUCU BARONU DA VAR"

İstanbul’da 5 okula “Örfi Çetinkaya” adının verildiğini dile getiren Akın, Örfi Çetinkaya’nın basında ve kamuoyunda herkes tarafından “Türk Escobar” diye anılan Urfi Çetinkaya’nın oğlu olduğunu söyledi. Urfi Çetinkaya’nın uyuşturucu ticareti nedeniyle defalarca tutuklandığını hatırlatan Akın, “Bildiğim kadarıyla bu zat halen cezaevinde olan bir uyuşturucu ve mafya baronudur. Bakanlık bir mafya ve uyuşturucu baronunun ismini neden okullara veriyor? Başka isim mi kalmadı? Son zamanlardaki tepkiler üzerine İstanbul’daki Örfi Çetinkaya adını taşıyan okullardan bazılarının isimlerinin değiştirildiğini tespit ettik. Fakat bu durum, o okullara giden çocuklarımızın yıllarca böyle bir adı taşıyan okula gittikleri, okul formalarında, her türlü resmi yazışmada, törenlerde, anma programlarında bir uyuşturucu ve mafya baronunun adını taşımak zorunda bırakıldıkları gerçeğini değiştirmez” diye konuştu.

ÇETİNKAYA’NIN ADI OKULLARDA

İstanbul Arnavutköy’de bulunan Örfi Çetinkaya İlkokulu yakın zamanda adı değiştirilen okullar arasında yer alıyor. Okul sitesinin tarihçe bölümünde okulun 1999’dan beri Örfi Çetinkaya adını taşıdığı yazılı. Üstelik bu okulun eski adı Karaburun Köyü İlkokulu iken 1999’da Karaburun Örfi Çetinkaya İlkokulu yapılmış.

Başka bir örnek ise Arnavutköy Örfi Çetinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. Okulun adı son günlerde apar topar değiştirilse de okulun internet sitesinde ve bütün bilgilerde hâlâ Örfi Çetinkaya adı durmaya devam ediyor.

Aynı okulda öğrencilerin 2017 yılında “Lisan-ı Örfi” adlı bir okul dergisi çıkarttıklarını ifade eden Akın, “Bu dergi devam ediyor mu bilemiyoruz ama bu adın öğrenciler tarafından seçilmemiş olduğunu, onlara birileri tarafından yaptırıldığını anlamak zor değil. İstanbul’da Esenler Örfi Çetinkaya Ortaokulu, Arnavutköy Örfi Çetinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Arnavutköy Örfi Çetinkaya Anadolu Lisesi, Hadımköy Örfi Çetinkaya Ortaokulu, Esenler Örfi Çetinkaya İlkokulu adları hâlâ kullanılıyor” dedi.

SAMSUN’DA İKİ OKUL: GALİP ÖZTÜRK

Samsun’un Çarşamba ve Bafra ilçelerinde Galip Öztürk adı verilen iki okul bulunuyor. Hakkında ‘Adam öldürmeye azmettirme’ suçundan müebbet hapis cezası verilen ve cezası Yargıtay tarafından onanan Galip Öztürk, Gürcistan’a kaçmış ve geçtiğimiz aylarda Gürcistan’ın Batum kentindeki ofisine düzenlenen operasyonla yakalanmıştı. Operasyon sırasında konutunda 7.2 kilogram kokain bulunmuştu. Galip Öztürk halen uyuşturucu suçundan Gürcistan’da hapiste tutuluyor” dedi.

Okul isimlerinin milli eğitim sisteminin örtük amaçları açısından önemli işlev gördüğünü ifade eden Akın, “Bu isimler makbul, saygıdeğer ve cömert kişiler olarak tanıtılmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak da okula adı verilmiş kişiler, devlet tarafından öğrencilere rol model olarak sunulmuştur” dedi.