01 Ocak 2024 04:05

Çiğli'den metal işçisinin mektubu: İnisiyatif almazsak bizim adımıza karar verecekler

“Yıllarca çalıştığımız fabrikalarda patronlar kâr ederken biz yoksullaşıyoruz, bunu kabul etmeyelim. İş yerleri ve iş yeri komitelerindr yan yana gelip toplam bir hareket yaratmamız gerek."

Fotoğraf: Pexels

Paylaş

Çiğli’den bir metal işçisi
İzmir

Merhaba sevgili arkadaşlar. Ben İzmir’de çalışan bir metal işçisiyim. İzmir’de Türk Metal’in ve Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu iş yerlerinde yaşananları aktaracağım.

Her dönem aynı ritüel tekrarlanıp duruyor. Görüşmeler başlıyor, sürekli erteleniyor. Neden mi? Nedeni basit, asgari ücret belirlenecek, patronlar masaya ondan sonra gelecek. Çünkü devletin verdiğinden daha fazlasını vermeyeceklerini dünya alem biliyor, sendikacılar mı bilmiyor?

Ki öyle oldu. Asgari ücretten sonra MESS sendikaları görüşmeye çağırdı ve aynı oyun devam ediyor. O oyun devam ededursun biz dönelim işçilerin gerçekliğine. Haberi alır almaz arkadaşları aradım “Ne düşünüyorsunuz ne olur” diye sordum.

Türk Metal üyesi olan arkadaş 8 yıldır çalışıyor. Saatlik ücreti ortalama 65 TL. Ayda 14 bin 625 TL ediyor. Yıllık dört ikramiye aylık ücretlere ekleniyor. Yani ikramiye ile birlikte 19 bin 500 TL alıyorlar. 8 yıllık bir işçinin brüt ücreti bu. Bundan bir de girdiği vergi dilimine göre kesinti yapılacak. Örneğin, son maaşı kesintiler çıkınca ortalama yan haklarla beraber 14-15 bin TL. Şaka gibi değil mi? Bu işçi 8 yıldır gece gündüz, pazar, bayram demeden çalışıyor ve bu ücret reva görülüyor.

YOKSULLUK SINIRININ YARISI DEĞİL

Gelelim Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikadaki üye bir işçinin durumuna. 14 yıllık bir işçi, dile kolay 14 yıl gençliğini yitirmiş burada, umutlarını, hayallerini, kendini bırakmış, geçim derdine düşmüş. Saat ücreti brüt 73 TL. Aynı hesabı yaptığımızda aylık ücreti 16 bin 425 TL. İkramiye ile birlikte hesapladığımızda 21 bin 900 TL.

Yani ortalama 8-14 yıllık metal işçilerinin ikramiyeler dahil şu an aldıkları paralar bu şekilde. Bu durumda büyük büyük laflar eden sendikacılar her geçen gün ücretleri asgari ücret karşısında, enflasyon karşısında eriyen metal işçilerinin taleplerini üç rakamlı diye tarif ettikleri zam beklentilerini karşılayacaklar mı karşılamayacaklar mı?

Çok fazla detaya girmeye, sayısal oyunlar oynamaya gerek yok. Resim net, işçiler aldıkları paralarla geçinemiyorlar. Yıllarını verdikleri fabrikalarda emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Bunun için de sendikalarda örgütlenip haklarını almak için mücadele ettiler. Şimdi o sendikaların gereğini yerine getirmesini istiyorlar ve en az yüzde 100 gibi bir zam oranı talep ediyorlar.

İNİSİYATİF ALMALIYIZ

İşin özeti şu, bir taraftan yıllarını fabrikalara veren ama geçinemeyen işçiler bir tarafta kazanılmış haklara saldıran ve bunu vermemek için masayı kullanan patronlar. Bir tarafta da bu hakları alarak masadan galip çıkacaklarına inanan sendikacılar. Aslında işçilerin hayatına dokunan, onların geçim sıkıntılarını gerçek anlamda çözen politikalardan uzaklar. O yüzden de yıllardır yaptığımız çağrıyı burada bir kez daha yenilemek istiyoruz, iş yeri komiteleri kurmadan, kendi haklarımızı kendimiz onaylamadan yapılacak her türlü anlaşmaya hayır demek için ve örgütlülüğümüzün farkına varmak için işçilerin inisiyatifi sloganını hayata geçirmemiz gerekiyor.

Yani biz inisiyatif almazsak birileri bizim adımıza karar verecek, birileri bizim adımıza sözleşme imzalayacak ve biz o denklemin dışında kaldığımız için arada kalacağız. Bunun çözümü yine bizden geçiyor, yine örgütlülüğümüzden geçiyor, yine yan yana gelip gücümüzü birleştirmekten geçiyor. Yıllarca çalıştığımız iş yerlerini bırakıp başka iş yerlerinde yeniden işbaşı yaparak emeğimizin çarçur edilmesine izin vermeyelim.

Yıllarca çalıştığımız fabrikalarda patronlar kâr ederken biz her geçen gün yoksullaşıyoruz, bunu kabul etmeyelim. Bunun için de başta iş yerleri ve iş yeri komiteleri olmak üzere yan yana gelip toplam bir hareket yaratmamız gerekiyor. Bu güç metal işçilerinde var, bu güç Metal Fırtına döneminde ortaya çıktı, tekrar başarabilir. Tekrar patrona ve sendikal bürokrasiye gereken dersi verebiliriz. Mücadelemiz daim olacaktır.

ÖNCEKİ HABER

DEM Parti, Dr. Tuba Işık hakkında suç duyurusunda bulundu

SONRAKİ HABER

Gebze'den bir işçinin mektubu: Harcama, bağışla!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa