Dikmece kamulaştırma davası görüldü: Zeytinliklerimize konmalarına izin vermeyeceğiz
Dikmece halkının tarım arazilerinin ve zeytinliklerinin kamulaştırmasına karşı açtığı dava görüldü. Dava sonrası açıklama yapan Dikmeceliler “Zeytinliklerimize konmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Hatay
Hatay’ın Antakya ilçesi Dikmece köyünde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından konut yapımı için tarım arazilerinin ve zeytinliklerin kamulaştırılması ile ilgili Dikmece halkının açtığı davanın duruşması görüldü. Mahkeme karar vermek üzere dosyayı incelemeye aldı. Duruşmada yer alan davacı Dikmece halkı yaptıkları açıklamada “Türlü usulsüzlüklerle zeytinliklerimize konmalarına izin vermeyeceğiz” dediler.
6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kamulaştırma süreçlerini atlamak için OHAL kararnamesi çıkarıldı. Sonra depremden etkilenen kentlerde “kentsel dönüşüm” projeleriyle ilgili yayımlanan 7452 sayılı Kanun ile 126 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarıldı. Bu kararnameye göre Dikmece’de köylülerin zeytinlikleri ve evlerini kapsayan alanlarda TOKİ projesi başlatıldı.
Hatay 3’üncü İdare Mahkemesi’nde kamulaştırma kararı veren Cumhurbaşkanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na açtıkları davada yurttaşlar tarım arazileri ve zeytinliklerinin üzerindeki acele kamulaştırma ve el koyma kararlarının iptal edilmesini istiyor. Köy halkı 29 Temmuz'dan bu yana kamulaştırmalara karşı köy meydanında nöbet tutuyor. Davaya köyde nöbette olan köylüler ve davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ vekilleri katıldı.
"TARIMSAL ÜRETİMİ VE SOSYAL İLİŞKİLERİ İLE YAŞAYAN BİR KÖYE TOKİ PROJESİNİN KAMUSAL YARARI NE?"
Dava sürecinde jeolojik etüt raporu ve zemin etüt raporunun olup olmadığı tartışma konusu olmuş, sorulması için yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Daha sonra mahkeme yürütmeyi durdurmayı kaldırdı. Köylülerin avukatlarından Ecevit Alkan, Dikmece’deki kamulaştırma işlemlerinin 30 Mart’ta başlatıldığını ancak zemin etüdünün 7 Temmuz’da başladığını ifade etti. Önce zemin etüdü yapılıp rapora göre ulaştırma yapılması beklenirken kamulaştırmanın önce yapıldığına dikkat çeken Alkan, yüzde yüz tehlikeli ya da güvenli zemin zaten yoktur. Zemine göre bir teknik uygularsın. Burada kamusal yararın ne olacağı önemli. Dikmece tarımsal üretim ve sosyal ilişkileri ile yaşayan bir köy. Bu köyün sosyal, siyasal bütün haklarının parçalanmasında kamunun hiçbir yararı yoktur. Deprem üzerinden 11 ay geçti. 11 ay boyunca bu kadar hızlı hareket edilmesine rağmen rakamlar kesin olmamakla birlikte Hatay’da 6 bin konut üretilebildiği ifade ediliyor. İhtiyaç 300 bin konut. Demek ki çok hızlı hareket etmenin kamuya yararı da yok” dedi.
7452 SAYILI KANUN ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRÜLSÜN TALEBİ
7452 sayılı Kanun’un Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade eden Alkan, en önemli taleplerinden birinin bu kanunun mahkeme yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi olduğunu dile getirdi. Bu konuda duruşmada TOKİ ve Bakanlık’tan çok yoğun itiraz geldiğini dile getiren Alkan, “AYM’ye götürülmesinin olumsuz sonuçlar doğurabileceği şeklinde itirazlar geldi. Esas olan 7452 sayılı yasal ile el koymaların meşru hale getirilmesiydi. Bu sadece Dikmece halkının değil, tüm Türkiye halkının aleyhine olan bir durum. Nihayetinde davanın kabul edilerek Dikmecedeki uydu kent projelerinin iptal edilmesini bekliyoruz” dedi.
"PROJE BOŞ KAMU ARAZİLERİNDE NEDEN YAPILMIYOR?"
Duruşma sonrası yapılan basın açıklamasında köylüler adına konuşan Hasan Özgün, Dikmece’de şuan yapılan şey bir rant için demografik ve ekolojik bir yıkımdır” dedi. Bu proje hayata geçerse 300 ila 500 yıllık ağaçların kesileceğini ifade eden Özgün, “Biz ısrarla bu hafta gelen Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ve Vali’ye de sorduk, ‘Neden hazine arazilerine yapmıyorsunuz? Bu konuda ağız birliği yapılmış gibi bir ketumluk var. Bu konuda tek bir açıklama yok. Biz Dikmece halkı olarak bunu merak ediyoruz” dedi.
“ZEYTİNLİKLERE YÖNELİK KUNDAKLAMA GİRİŞİMLERİNE İŞLEM YAPILMIYOR”
TOKİ projeleri başladığından beri 5 tane zeytinlik kundaklama girişimi ile karşılaştıklarını dile getiren Özgün, “Birileri zeytinlikleri yakıyor, koşa koşa gidip döndürüyoruz. Bunları güvenlik birimlerine bildirmemize, yabancı araç plakalarını vermemize, eşkal tespitine rağmen şuana kadar hiçbir işlem yapılmamıştır. Dün suç üst yapmamıza rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır. Buradan kamuoyuna duyuruyoruz. Türlü usulsüzlüklerle zeytinliklerimize konmak istiyorlarsa buna izin vermeyeceğiz” dedi.
ZEYTİNLİKLERE TOKİ PROJESİ
6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kamulaştırma süreçlerini atlamak için OHAL kararnamesi çıkarıldı. Sonra depremden etkilenen kentlerdeki “kentsel dönüşüm” projeleriyle ilgili yayımlanan 7452 sayılı Kanun ile kanunlaşan 126 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi dayanak yapılarak köylülerin zeytinlikleri ve evlerini kapsayan alanlarda TOKİ projesi başlatıldı.