03 Ocak 2024 08:00

İsias Otel davası: Basit bir taksir suçu olarak görülemez

Adıyaman’da 72 kişinin öldüğü İsias otel davası bugün görülüyor. TBB Başkanı Sağkan sanıkların 'olası kast'tan cezalandırılmaları gerektiğini belirterek; “Basit bir taksir suçu olarak görülemez" dedi

Fotoğraf: AA

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Maraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde yıkılan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) içlerinde sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Hotel İsias isimli otele ilişkin dava Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülüyor. Otele ilişkin hazırlanan iddianamede, 11 sanık hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca iddianamede 2018’de otelin imar affından yararlandığı ve bazı teknik gerekliliklerin sağlanmadığı bilgileri yer alıyor.

KAMU GÖREVLİLERİNİN DOSYASI AYRILDI

Davayı izleyecek katılımcılardan olan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, süreci gazetemize değerlendirdi. İsias otel davasının Adıyaman’da kovuşturma aşamasına geçen ilk deprem dosyası olduğuna dikkat çeken Sağkan, “Çok sayıda insanın hayatını kaybettiği diğer iddianamelerin de hazırlandığını, kovuşturma aşamalarının başlayacağını biliyoruz” dedi. İsias otel davasının kovuşturma aşaması 1 yıl sürdü, bu süreçte 4 sefer keşif işleminin yapıldığını söyleyen Sağkan, “Dosyada içerisinde müteahhitlerin ve bazı görevlilerin de olduğu bir kısım şüphelilerle ilgili soruşturma süreci tamamlandı. Ancak kamu görevlisi olan diğer şüphelilerin ve tespit edebilecek şüphelilerin olduğu dosya ayrıldı, ona ilişkin soruşturma ayrı bir dosya olarak hâlâ cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülmekte diye konuştu.

“DEPREM DAVALARINDA CEZASIZLIK ALGISI VAR”

Cumhuriyet başsavcılığının bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme üzerinden iddianameyi düzenlediğine dikkat çeken Sağkan, “Biz dosyada Karadeniz Teknik Üniversitesinden alınan raporda da bazı eksikler olduğunu görüyoruz, haliyle mahkeme tarafından deliller toplandıktan sonra muhakkak ayrı bir bilirkişi raporu daha alınacak” dedi. Raporda belirtilen ihmallerin ve eksikliklerle olası kast hükümlerinden kişilerin cezalandırılmalarının istenmesi gerektiğini söyleyen Sağkan, “Bu ülke deprem kuşağında yer alıyor, herhangi bir binanın yapılması sürecinde ihmal göstermek artık basite indirgenecek bir taksir suçu olarak görülemez. Bunun sonucunda kişilerin yaşamlarını kaybedebileceğini bilerek ve bunu umursamayarak hareket eden sanıklardan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.

Savunmayı da bu çerçevede hazırlayacaklarını vurgulayan Sağkan, sözlerini şöyle bitirdi: “Türkiye’de çok eskiden beri deprem davaları görüyoruz ve bu davalarda maalesef ki hep bir cezasızlık algısı yerleşti. Çünkü verilen cezalar çok düşüktü, hukuki nitelendirmeler çok yanlış yapıldı. Bu konuya trafik kazasıyla ölüme sebebiyet vermek gibi bir hukuki değerlendirmeyle bakamayız. Bir binayı yasal prosedüre uymayarak, malzemeden kaçırarak yapmak veya yeterince denetlememek bir taksir konusu değildir.”

"ŞİMDİ ADALETİN TECELLİ SIRASI"

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Türkiye Barolar Birliği ile birlikte yürütülen süreç hakkında yaptığı değerlendirmede başından beri süreci doğru şekilde bu noktaya getirmek için çok büyük bir ekibin ciddi şekilde çalıştığını belirtti. Esendağlı, “Bu saatten sonra adaletin tecelli zamanı. Tek beklentimiz adalet. Teknik ve manevi olarak zor bir duruşma olacak, son ana kadar çabalayacağız” dedi.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

Davaya ilişkin hazırlanan iddianamede,

  • Bina projesinin 11 normal kat olmak üzere toplam 13 kat olarak hazırlandığı fakat ruhsatın 9 kat olarak verildiği,
  • Proje bilgileri ile ruhsat bilgilerinin uyuşmadığı,
  • Zemin etüt raporunun bulunmadığı,
  • Yapı kullanma izin belgesinin mevcut olmadığı,
  • Ruhsatsız olarak yapılan 8. kata 11.10.2018 tarihli yapı kayıt belgesinin düzenlendiği,
  • 6.03.2003 tarihli inceleme raporu ve 31.07.2003 tarihli genel denetim raporuyla denetimde tespit edilen eksiklikler ve çelişki içeren hususlar nedeniyle para cezası verildiği,
  • Bir otel çalışanının beyanında otelin teras katından otele sonradan dahil ettikleri ve halen mutfak olarak kullanılan binaya bağlantı yapıldığı,
  • Yine başka bir otel çalışanının beyanında ise ara duvarın kaldırılarak müdür ofisinin genişletildiği,
  • 2016’da içerisinde ruhsatsız bir kat eklendiği ve toplam kat sayısının dokuzdan ona çıktığının görüldüğü ve 2018’de imar affından faydalandığı, bilgileri yer aldı.

İddianamede yer alan bilirkişi raporunda ise yıkılan binanın taşıyıcı sistem elemanlarında donatı detayı ile ilgili eksiklikler olduğunun anlaşıldığı, donatı detayı eksikliklerininbinanın yıkılma nedenlerinden biri olabileceği, beton basınç dayanımlarının da değerlendirme kriterlerine göre şartları sağlamadığı ifadeleri yer aldı.

ÖNCEKİ HABER

Almanya'da polisin öldürdüğü Ertekin Özkan toprağa verildi

SONRAKİ HABER

Mülteci Muhammed’in ailesi işkenceden şüpheleniyor: GGM’den ölüsü çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa