Anayasa Mahkemesi üyesinden "karınca-fil" masalı paylaşımı: "Ez onu, ez onu"
Anayasa Mahkemesi Üyesi Kenan Yaşar'ın sosyal medya hesabından paylaştığı "karınca-fil" masalı dikkat çekti: "Yerdeki karıncalar filin sırtındaki karınca için tempo tutmuşlar -Ez onu! Ez onu!"
Fotoğraflar: Kenan Yaşaîn tweeti (solda)/
@kenanyasar_aym/X | AYM binası (sağda) Mehmet Kaman/AA
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ile Anayasa Mahkemesi (AYM) arasındaki çekişme sürerken, AYM üyesi Kenan Yaşar, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Paylaşımın konusu karıncalar ve fil arasında geçen bir masal oldu; "Yerdeki karıncalar filin sırtındaki karınca için tempo tutmuşlar -Ez onu! Ez onu!" ifadeleri dikkat çekti.
AYM üyesi Kenan Yaşar'ın paylaşımı şöyle:
"Karıncalar Fili çok kıskanır 'O canlıysa biz de canlıyız o büyükse biz de büyüğüz' derlermiş
Birgün Fil geçerken hepsi Filin sırtına atlamışlar
Fil silkinmiş hepsi yere düşmüş sadece biri kalmış
Yerdeki karıncalar filin sırtındaki karınca için tempo tutmuşlar -Ez onu! Ez onu!"
January 4, 2024
"MAHKUMLAR YARGILIYOR, HAKİMLER MAHKUM ŞİMDİ"
Kenan Yaşar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, AYM'nin Can Atalay kararı hakkında verdiği hak ihlali kararına dair "hukuki değeri yok" demesi üzerine de Nurullah Genç'in şu dizelerini paylaşmıştı:
"Haritanın en beyaz noktasına kan düştü. Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü. Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi. Hakların temeline sanki bir volkan düştü."
NE OLMUŞTU?
AYM, Gezi davasında hakkında 18 yıl hapis cezası verilen tutuklu milletvekili Can Atalay'ın bireysel başvurusunu 25 Ekim'de değerlendirdirmişti. AYM, Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar vermişti.
AYM, ihlal kararını 25 Ekim’de İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti. Tahliye kararı vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Ekim’de dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermişti.
Yargıtay 3’üncü Dairesi, 1 Kasım’da mahkemeye bir yazı göndererek kendilerine gönderilen yazının bir "müzekkere" olduğunu söyleyip dosyanın gönderilmesiyle ilgili bir karar verilmesini istemişti.
Bunun üzerine İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın Yargıtaya gönderilmesi kararı aldı, 2 Kasım'da mahkeme dosyasıyla ilgili 28 adet kelepçeli çuvalı Yargıtay’a yollamıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 Kasım'da AYM'nin kararına "uymama" ve Can Atalay'ın serbest bırakılması yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde bir karar almıştı.
Karar, hukukçular, Türkiye Barolar Birliği ve siyasi partiler tarafından "Anayasal düzeni değiştirme teşebbüsü" ve "Hukuk devletine yapılmış bir darbe" olarak değerlendirilerek tepkiyle karşılanmıştı.
Avukatlar, Atalay için AYM'ye ikinci kez bireysel başvuru yapmıştı. AYM, ikinci başvuru da Genel Kuruluna sev etmişti. Genel Kurul, 21 Aralık'ta bir kez daha ihlal kararı vermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 3 Ocak'ta AYM'nin Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararının "hukuki değeri" olmadığını savunarak kararın uyulmamasına karar verdi. (HABER MERKEZİ)