Unutulan köy ve adı olmayan sokakların hikayesi

Deprem Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla Antakya Sanat Kolektifi’nin fotoğraf sergisi açılışı gerçekleştirildi ve ‘Üç Gün’ belgeselinin gösterimi yapıldı. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğin sunuculuğunu Nilüfer Köktürk gerçekleştirirken Sanat Kolektifi’nden Adil Okay, Tülin Şahin Okay ve Edip Yeşil katıldı. Adıyaman Gölbaşı Kalembaş Köyü’nün yaşadıklarının anlatıldığı belgesel öncesi gerçekleştirilen söyleşiye ise yönetmenlerden Bülent Aytaç Yoldaş ve köy muhtarı Cengiz Kanoğlan katıldı.

Nilüfer Köktürk’ün selamlamasının ardından açılışı gerçekleştirilen ve deprem bölgesinde çekilen ‘Öyle bir yere geldik ki hiçbir sokağın adı yok’ isimli fotoğraf sergisinde Antakya Sanat Kolektifi adına konuşan Edip Yeşil, "Bu hüzünlü yolculuğa çıktık. Tek tek bu kayıtları hafızaya dönüştürmek istedik ve Cemal Süreya’nın dizeleri bize ilham oldu" diye konuştu. Depremden gerekli derslerin çıkarılması gerektiğini söyleyen Yeşil, ‘’Dirençli kentlerin yapılması gerekiyor" dedi.

İki gün boyunca açık kalacak olan serginin açılışının ardından salonda devam eden etkinlikte dernek adına söz alan Seda Yüce, ‘’6 Şubatta yaşanan felaketin ardından gönüllüler ile deprem bölgelerinde çalışmalara başladık. Depremin birinci yılı yaklaşırken çalışmalarımız devam ediyor. En insani ihtiyaçların karşılanmadığı bu ağır kış koşullarında depremzedeler yokluk ve yoksulluk kıskacında. Deprem enkazlarının kaldırılmasında çevre yıkımı devam ediyor.  İmar afları çıkarıp müteahhitleri zengin eden hükümeti affetmeyeceğiz. Depremin bir katliama dönüşmesine sebep olanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Yüce’nin ardından Hatay Deprem Dayanışması adına söz alan Mert Aslanyürek, "Doğal afetin felakete dönüştüğü bir süreç yaşadık. 6 Şubat'tan bu yana yaptığımız faaliyetlerin devletin kurumu tarafından yapılması gerekirdi. Depremzedeler yaptı bunu. Gerçek tanıklıklara dayanan bu tarz belgeseller tarihe not düşürdü çünkü deprem bölgesinde devlet yoktu. Çadırda kalma bitmiş gibi gösteriliyor. Barınma sorunu çözülmeden çadırlar sökülmek isteniyor. Depremin üzerinden 11 ay geçti ancak sorunlar çözülmedi. Eğitim, sağlık ve hatta temiz suya ulaşamamak gibi sorunlarımız var" diyerek devam eden sorunlara dikkat çekti.

Konuşmaların ardından sahneye gelen yönetmen Bülent Aytaç Yoldaş ile Muhtar Cengiz Kanoğlan ise belgesel öncesi söyleşi gerçekleştirdi.  "Pek çok ilde, ülkede bu filmin gösterimi gerçekleşiyor. Sinemacılık kaygısıyla yapılmış bir film değil. Deprem Dayanışmasi için gittiğimiz Adıyaman'da Kalemkaş köylülerinden gelen talep üzerine bir film ortaya çıktı" diyen Yoldaş, ‘’Orada yaşanan ilk üç günün kurgusunu anlatıyor biraz da sonrasına ışık tutuyor. Kalemkaş’ın şöyle bir özelligi vardı: Komün yaşamı kurarak ayakta kalmayı başaran bir topluluk. Bütün köyün bir bütün olarak ortak hareket edebilme başarısını gösterebildiler. İncelenmesi gereken pilot bir yer olmalıdır. Yaşama tutunma azminde olan insanlardı köylüler ve yardıma gelen herkese karşı misafirperverlerdi. Köylüler bu belgeselin senaristleri oldu. Çekimlerin büyük kısmı ise köyde yaşayan üç genç kadının çekimleri. İlk üç gün bu köye kimse ulaşamıyor. Koordinasyon olmadığı için giden yardımlar depremzedelere ulaşmadığı da oluyordu. O üç kadın çekimlerini paylaşarak ihtiyaçları koordine ediyordu. Muhtar da gelen yardımları başka köylere de koordine ediyordu" ifadelerini kullandı.

Dayanışmanın önemine vurgu yapan Cengiz Kanoğlan, "Deprem dayanışma derneğine bir kez daha teşekkür ediyorum. Biz bir şeyleri anlatırken, üç gün kimse yoktu derken kimseyi inandıramıyorduk yarın da inanmayacaklardı. Bunu belgelemek istedik. Bu belgesel o şekilde oldu. Dayanışma ile ayakta olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi. (Adana/EVRENSEL)