Adalet Peşinde Aileleri Platformu: Deprem davalarında kamu görevlileri de yargılanmalı
6 Şubat depremlerinde yakınlarını yitiren aileler 11 ilin adliye binalarında adalet nöbeti tuttu. Aileler yapı denetim sorumlularından kamu görevlilerine kadar tüm sorumluların yargılanmasını istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yakınlarını yitiren yurttaşlar 11 aydır sürdürdükleri adalet mücadelesinde karşılaştıkları hukuk sorunlarına dikkat çekmek ve yakınlarına adalet talep etmek için 11 ilde adliyeler önünde adalet nöbeti eylemleri gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Av. Mehtap Akyüz Özcan, yapı denetim sorumlularından kamu görevlilerine kadar tüm sorumluların da yargıya tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu çağrısı ile gerçekleştirilen eylemlerin Adana ayağında Adliye önünde gerçekleştirildi. Depremde yakınlarını kaybeden aileler ve avukatlar “Adalet” talebiyle hala çözülmeyen hukuki sorunlara dikkat çekip adaletin sağlanmasını ve sorumluların yargılanmasını talep etti. 11 ayın ardından, hala cevapsız ve çözümsüz sorular olduğunu ifade eden yurttaşlar mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade ettiler. Eyleme Çağdaş Hukukçular Derneği ve Adana Barosu da katılarak adalet talep etti.
50 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerinde yaşanan yıkımlarla ilgili davalarda yıkıma sebep olanların tamamının adalet karşısına çıkarılarak hesap vermediğini ifade eden Özcan, yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespiti ve yargılamaya tabi tutulmaları gerektiğine dikkat çekti.
"Deprem davalarında kamu görevlileri de yargılanmalı"
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) January 5, 2024
6 Şubat depremlerinde yakınlarını yitiren yurttaşlar, adalet talep etmek için 11 ilde adliyeler önünde eylem gerçekleştirdihttps://t.co/ZddZpvp0sV pic.twitter.com/AAXCyx7CFA
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
11 ildeki soruşturma dosyalarında bazı evrakların eksik olduğu, binaların ruhsat evraklarının olmadığı belirtiliyor. Bu evrakların nerede olduğu sorusunu hatıratan Özcan, “Enkazlardan detaylı ve yeterli delil neden toplanmadı? Enkazlar daha depremin üzerinden 1 ay geçmeden temelleriyle beraber neden kaldırıldı? Bilirkişi raporları neden hala sonuçlanmadı ? Sonuçlanan bilirkişi raporları neden izaha muhtaç? Yaşamını yitiren insan sayısının yanı sıra, yaralanan insan sayısı, kayıp insan sayısı neden hala net bir şekilde tespit edilmedi ?” diye sordu.
11 AYDA KAMU KURUMLARI İÇİN VERİLEN BİR SORUŞTURMA İZNİ DAHİ YOK
Şüphelilerin çoğunlukla bilinçli taksirle adam öldürme suçundan yargılandığına dikkat çeken Özcan, bazı dosyalarda şüpheliler tutuklu yargılanırken bazılarında sadece yurt dışı çıkış yasağı gibi yetersiz tedbir kararları verildiğini belirterek “11 ay geçmesine rağmen neden hiçbir kamu kurum ve kuruluşu için verilen bir soruşturma izni yok?” sorusunu gündeme getirdi.
“KAMU GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA İZİNLERİ ÇIKSIN”
Para hırsı ve açgözlülük saikleriyle onlarca insanın ölmesini göze alarak bina inşa edenlerin, tadilat yapanların, imar izni verenlerin, yeterince denetleyemeyenlerin olası kastla adam öldürme suçundan yargılanmasının daha adil olup olmadığını soran Özcan, “İhmali bulunan kamu görevlileri için soruşturma izinlerinin çıkmasını, halen kaçak olan bazı şüphelilerin yakalanmalarını, tutuklu olanların adil bir yargısal sürece tabi tutulmasını bekledik ve hala bekliyoruz” dedi. (Adana/EVRENSEL)
DEPREMZEDE AİLELER ANKARA’DA BİR ARAYA GELEREK SORDU: 55 BİN KİŞİ NEDEN ÖLDÜ?
Maraş merkezli depremlerde yakınlarını yitirenlerin kurduğu Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyesi çok sayıda kişi Sıhhiye Adliyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına açıklamayı okuyan Döne Kaya, "Bu felaketin tek sebebi deprem değil ayrıca insan yaşamına uygun güvenli şehir inşa etmeyenlerdir. Kim olursa olsun tüm sorumlular yargılamaya tabi tutulmalıdır.
“55 bin kişi neden öldü?” diye sorarak Sıhhiye Adliyesi önünde bir araya gelen Adalet Peşinde Aileleri Platformu’nu çok sayıda kurum temsilcisi de yalnız bırakmadı. Açıklamaya TÜM-BEL-SEN MYK üyesi Zeynep Sarıkaya Altun, Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Dr. Muharrem Baytemür, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, CHP Çankaya Belediye Başkan aday adayı Tezcan Karakuş Candan, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının üyeleri ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği üyesi avukatın yanı sıra çok sayıda avukat da katıldı. “Yastayız, adalette ısrarlıyız”, “Daha kalabalık olabilirdik, eğer yaşasalardı”, “Kayıp bedenim nerede?” Dövizlerinin taşındığı açıklamada; “Kader değil cinayet”, “Katillerden hesabı halk soracak?” sloganları da atıldı.
Açıklamayı platform sözcüsü Döne Kaya okudu. “Ben Döne Kaya. Hatay Antakya Odabaşı Mahallesi Fuat Koku Sitesi’nde annesini, kız kardeşini, eniştesini ve 9 aylık yeğenini kaybetmiş biri olarak ve mensubu olduğum Adalet Peşinde Ailesi Platformunun bir temsilcisi olarak bulunmaktayım” diyerek söze başlayan Kaya, konuşmaya şöyle devam etti: “Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre en az 50 bin insan yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra 35 binden fazla bina yıkıldı, 300 bine yakın binada da ağır hasar oluştu. 1.5 milyon insan evsiz kaldı. Bu felaketin tek sebebi deprem değil ayrıca insan yaşamına uygun güvenli şehir inşa etmeyenlerdir. Kim olursa olsun tüm sorumlular yargılamaya tabi tutulmalıdır. Ülkemizde daha önce meydana gelen depremlerde olduğu gibi yargılamalar sonuçsuz kalmamalı, tüm sorumlular adalet karşısında hesap vermeliler.”
“ADİL YARGILAMA İSTİYORUZ”
Depremden hemen sonra toplumun öfkesini azaltmak için bazı binaların müteahhitlerinin tutuklandığını söyleyen Kaya, “Sorumlu olan müteahhitlerin tutuklanması yasa gereğidir. Ancak mevzuatın emrettiği gibi, bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespit edilmesi ve yargılamaya tabi tutulmaları gerekmektedir. Yasa herkese eşit bir şekilde uygulandığı takdirde fonksiyonunu yerine getirir. Aksi halde yasa şahsa göre uygulanan bir metinden ileriye gidemez. Dolayısıyla sorumluluğu bulunan herkesin tespit edilmesi, adil ve etkin bir yargılamaya tabi tutulması esas talebimizidir” dedi.
“DEVLET GÜVENLİ BARINMA HAKKINI SAĞLAMADI”
Konuşmasına “Bizler, 6 Şubat günü enkazdaki sevdiklerimizin kurtarılmasını beklerken devlet en temel görevlerinden biri olan yurttaşlarının sağlıklı ve güvenli barınma hakkı sağlama görevini yerine getirmemiştir” diyerek devam eden Kaya, 6 Şubat günü yalnız bırakıldıkları söyledi. Kaya şöyle konuştu: “
Hata yaptık, geç geldik itirafını biz değil sayın cumhurbaşkanı kendi söylemiştir. Yemek yoktu, su yoktu, çadır yoktu, başımıza gelen bu felaket ‘kader’di gibi söylemlere sığınmadık, sığınmayacağız. Ayrıca 6 şubat günü, AFAD, KIZILAY gibi kurumların ne kadar yetersiz olduğunu hep birlikte gördük. AFAD’ın Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 30 ila 56’ıncı maddeleri arasında görev ve yetkileri ‘afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetlerin’ ülke düzeyinde etkin bir şekilde gerçekleştirmesi için gerekli önlemlerin alınması ve olayların meydana gelmesinden hemen önce hazırlık ve risk azaltma, olay sırasında yapılacak müdahaleler ve iyileştirme çabaları olarak belirlenmişken, bizler 6 Şubat’ta yalnız bırakıldık.”
“DELİLLERİN TOPLANMASINI, KAYIPLARIMIZIN BULUNMASINI BEKLİYORUZ”
Deprem zamanı enkaz başında beklediklerini hatırlatarak devam eden Kaya, “Enkazlardan yeterince numune aldıklarını sandık. Ancak yanılmışız. Açılan birçok soruşturma dosyasından binalardan yetersiz deliller alındığını sonradan anladık. Beklememiz son bulmadı. Depremin üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen bu seferde bilirkişi raporlarını bekliyoruz. Halen bilirkişiye gönderilmeyen dosyaların gönderilmesini bekliyoruz. Adliyede savcılar yoktu, savcıları bekledik. Evraklar kayboldu, onların bulunmasını bekledik. Canlarımızı yitirdik, şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Depremin üzerinden 11 ay geçti, biz hala adaletin oluşacağına dair emare bekliyoruz. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekliyoruz.İhmali bulunan kamu görevlileri için soruşturma izinlerinin çıkmasını, halen kaçak olan bazı şüphelilerin yakalanmalarını, tutuklu olanların adil bir yargısal sürece tabi tutulmasına bekliyoruz. Özellikle TCK’ da Mevcut yasal düzenlemenin yetersiz kaldığını, ceza alt ve üst sınırlarının artırılmasını bekliyoruz. /suçluların olası kast ile yargılanmasını istiyoruz. Bugün burada nedenini sormak ve süreç boyunca yaşadığımız hukuksal problemleri dile getirmek için toplandık. 11 ay boyunca sorulmayan, cevaplanmayan sorunlarımız ve sorularımız var” diye konuştu.
“Davası açılmış dosyalarda sanıklar olmadan yargılamanın yapılmayacağını biliyoruz” diyerek açıklama devam eden Kaya, “Depremin yaşandığı 11 ilde bazı soruşturma dosyalarındaki evraklar eksik, binaların ruhsat evrakları yok, tadilat gören binaların tadilat ruhsatları yok. Bunlar yoksa ilgili kamu kurumları, ilgili mevzuat, yapı denetim firmaları niye var? Göstermelik kanun, göstermelik kurum, göstermelik denetim makamına gerek olmadığını düşünüyoruz. Yaşamını yitiren insan sayısı, yaralanan insan sayısı, kayıp insan sayısı, hangi binada kimin öldüğü ne zaman netleşecek? Daha kaç ay bekleyeceğiz?”, diye sordu.
“DİRENÇLİ KENTLERİN YAPILMASI İÇİN BURADAYIZ”
Bilirkişi raporlarının hazırlanması için soruşturma dosyalarının sadece birkaç üniversiteye gönderildiği söyleyen Kaya, “Gelen raporların içeriklerine bakıldığında kusur değerlendirmelerinin yetersiz olduğu görülmektedir. Bu durumla ilgili raporları değerlendiren üniversite heyet ve kurullarından açıklama istiyoruz” dedi. Yaşanan süreçte sadece müteahhitlerin yargılandığını kamu görevlilerin yargılamaya tabii tutulmadığına da dikkat çeken Kaya, “Buradan sorumlulara seslemek istiyoruz. Koruduğunuz bir kamu görevlisi değil suç isnadı altında olan bir kişidir. Dolayısıyla yargılama süreçlerini de etkileyeceği için sorumlu kamu görevlileriyle ilgili sürecin bir an önce tamamlaması istiyoruz” dedi. Adalet Peşinde Aileleri Platformu olarak mücadelelerinin bitmeğini söyleyen Kaya, “Bizim, bizden sonrakilerin ve onlardan sonra gelecek olanların yaşamları için depreme dirençli kentlerin yapılmasını talep etmek için buradayız. Bizden başka kimsenin deprem için hak arayışında olmadığı için buradayız. Çocukların annesiz, babasız, kalmaması için; annesi babası enkazda kalan ve tek başına hayatta kalan bebeklerin olmaması için buradayız” diye konuştu.
Platform sözcüsü Döne Kaya'nın açıklaması ardından, birkaç depremzede yurttaş söz alarak konuşma yaptı. Polisin uyarısı doğrultusunda aileler birkaç dakika temsili adalet nöbeti tutarak adliye önünden ayrıldılar. (Ankara/EVRENSEL)
"BİNA YAPIMINDA SADACA MÜTEAHHİTLER DEĞİL KAMU GÖREVLİLERİ DE SORUMLU"
Adalet Peşinde Aileleri Platformu Adıyaman Adliyesi önünde depremde ölüme sebep olan sorumluların yargılanması ve depreme dayanıklı kentler inşa edilmesi talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Avukat Ayşenur Altuntaş okudu. Altuntaş açıklamada, “Depremden hemen sonra toplumun öfkesini azaltmak için bazı binaların müteahhitleri, fenni mesulleri, yapı denetim sorumluları ve mühendisleri tutuklanmıştır. Ancak mevzuatın emrettiği gibi bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir” dedi.
Depremin ardından Kızılay, AFAD gibi kurumların yetersiz kaldığını anlatan Altuntaş, “Bizim, bizden sonrakilerin ve onlardan sonra gelecek olanların yaşamları için, depreme dirençli kentlerin yapılmasını talep etmek için buradayız. Bizden başka kimsenin deprem için hak arayışında olmaması için buradayız” ifadelerini kullandı. (Adıyaman/EVRENSEL)