06 Ocak 2024 04:40

Tuzla tersanesinde çalışan işçi: Tek birikimim borç oldu

Tuzla'da işçi durağında görüştüğümüz işçiler, "Faturalar geliyor 3-4 bin lira. Market desen aylık gıda 7 bin lira. Etin kilosu 400 lira olmuş, bu koşullarda insan nasıl geçinecek?” diye soruyor.

Fotoğraf: Tersane işçileri

Paylaş

Hilal TOK
Dilan TEKALMAZ
İstanbul

İstanbul’daki Tuzla tersanelerinde çalışan on binlerce işçi 700 ila 1000 lira arasındaki yevmiyelerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Fazla mesai olmadan çalışmanın karşılığının 18 bin lira olduğunu söyleyen işçiler yeni belirlenen asgari ücretten memnun değil. Şubat-mart aylarında yeni yevmiyelerinin asgari ücrete yapılan zam oranına göre belirleneceğini aktaran işçiler, gün geçtikçe koşullarının daha da zorlaştığını, borçlarının katlandığını anlatıyor.

"ÖMRÜMÜZCE ÇALIŞTIK"

İki çocuk okuttuğunu belirten Tersane İşçisi Turgay, geçinemedikleri için devamlı çalıştıklarını anlatıyor. Turgay, “Ne pazarımız var ne tatilimiz var. Ama yine de geçinemiyoruz. İşçi bunu hak etmiyor. Ömrümüzce çalıştık işte. Aç kaldığımız için mecburen fazla mesai yapıyoruz. Herhalde ölene kadar böyle gidecek” diyor.

Yeni asgari ücreti az bulduğunu söyleyen Ramazan, “Kira 12 bin lira. Faturalar geliyor 3-4 bin lira. Market desen aylık gıda 7 bin lira. Etin kilosu 400 lira olmuş, bu koşullarda insan nasıl geçinecek?​” diye soruyor.

Bugüne kadar tek birikiminin borç olduğunu ifade eden Ramazan şunları söylüyor: “Bizim de aldığımız 17 bin lira, kurtarmıyor. Bize de zam gelecek. Birikim yapamadım hiç bugüne kadar, ama borç birikiyor. Ben yurt dışına çıkmayı düşünüyorum. Başka şansım yok. Ailem burada kalır, ben orada çalışırım onlara bakarım.”

"ASGARİ ÜCRET BİZİ İLGİLENDİRMİYOR!"

Genç bir işçi olan Ali ise “Bizim için sıkıntı yok, ben ayda 30-40 bin lira kazanıyorum. Herkes kendini düşünüyor bu zamanda, asgari ücret alan da kendisini düşünsün. Ben asgari ücretle çalışmıyorum. Asgari ücret ne olursa ben onun iki katını alıyorum. Ben burada gurbetçiyim, ailem burada değil, çalışıp gideceğim. Şehrimde iş yok, mecburen buraya döneceğim sonra. Burada kalanlar düşünsün, burada haya pahalı. Bizim Urfa’da her şey ucuz” derken, bir başka işçi de “Bizi ilgilendirmiyor asgari ücret, biz daha yüksek ücret alıyoruz” diyor.

67 YAŞINDA HÂLÂ ÇALIŞIYOR

Ancak diğer tersane işçileri buna karşı çıkıyor. 67 yaşındaki Nurettin “Ne demek bizi ilgilendirmiyor” diye soruyor ve şöyle devam ediyor: “Yaptıkları zammı iki ay sonra bir şekilde geri alacaklar. Seneye kadar bu maaş çoktan eriyecek. Bu yaşta hâlâ çalışıyorum. Emekliyim, ama 7 bin 500 lira yetmiyor. Ayda 20 bin lira giriyor şimdi evime, kıt kanaat geçiniyorum. 7 bin lira ev kredisi ödüyorum… Bizi asgari ücretten emekli ettiler. Tersane işçisinin sigortası asgari ücret üzerinden yatar, emekliliği de sefaletle geçer. Fazla para alıyorsun da geleceğini kurtarmıyor ki. Bizi ilgilendiriyor tabii ki asgari ücret. Herkesi ilgilendiriyor ayrıca. Çünkü adı üstünde en asgari ücret, tüm ücretler onun üzerinden hesaplanıyor...”

İbrahim de 65 yaşında ve hâlâ çalışıyor, “Asgari ücretle, 10 bin lira kira versek geçinebilir miyiz söyle? Tersanede boya işi yapıyorum, aldığım 7 bin 500 lira, neyime yetecek kızım benim? İdamlığız biz, başka bir şey yok. İhtiyacı olmayanların hayatı güzel, ama biz işte böyleyiz. Gider gelir işi bitti. Aldığımız 7 bin 500 ile yuvarlanacaksan yuvarlanacaksın ya da ölüp gideceksin. Devlet emekliler ölsün, ayağımıza takılmasın diyor. 5 bin lira verdiler emeklilere ama bu çekirdek parası. Neyi karşılayacak? Bak kaç yaşındayım, hâlâ işe gidip geliyorum” diyor.

“YEVMİYEMİZ ASGARİ ÜCRET ZAMMI ORANIYLA BELİRLENİYOR”

Hakkı, “Aldığımız ücretler hiçbir şeye yetmiyor. Her şey pahalı. Tersane işçilerini tabii ki ilgilendiriyor asgari ücret. Maaş aynı neredeyse. Asgari ücret üzerinden emekli oluyoruz. Emekli olduğumuzda en düşükten alacağız ücreti. Ben şimdi 18 bin lira alıyorum. Hiçbir şey yapamıyorum, kiraya veriyorum, bir de yemek. Sosyal hayat desen yok. Üç çocuğum var, okula gidiyor. Kiram 7 bin 500. Evde başka çalışan yok. İdare ediyoruz, yapacak bir şey yok. Evde çorba makarna. Eve et girmiyor. Nasıl değişecek? Çok zor. İşçilerin işi bırakması lazım, ama o da çok zor. Bizde birlik yok” diyor.

Ethem de kendi yevmiyelerinin asgari ücret zammı üzerinden hesaplandığını anlatıyor: “Tersane işçisi çok çalışarak, fazla mesaiye kalarak geçinmeye çalışıyor. Asgari ücret tabii ki ilgilendiriyor bizi, biz de yevmiyemize asgari ücret zammı oranında zam alıyoruz. Evde önceden tek kişi çalışır geçindirirdi, şimdi üç kişi çalışsa geçinemiyoruz. Ben babamın evinde kalıyorum, kira vermiyorum, kira verenler için durum çok daha zor. İnsanca yaşam yok, akşama kadar mesai...”

“KÖLELİĞE MAHKUM EDİLDİK, SES ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR”

Ferhat, kölece yaşadıklarını ve çözümün buna karşı ses çıkarmak olduğunu söylüyor: “İnsanlarımız hep köleliğe mahkum edilmiş. Biz gariban kesim hep dibe, zengin kesim yukarılara. Bunu biz kendimiz yaptık, cezasını çektik. 2024 kim bilir nasıl bir çileyle geçecek! Bir simit bir çaya mahkum edilmişiz. Burada fazla mesailerle asgari ücretin üstüne çıkıyor işçiler. Ben de yüksek alıyorum ama bir tek ben değilim ki. Oğlum markette çalışıyor, aldığı ile ne yiyebilir ne içebilir? Bugün hastaneye gidemiyor, randevu alamıyoruz. Dün çocuğumu özel dişçiye götürdüm giriş çıkış 5 bin lira. Sağlık hakkımız bile yok. Ben iki araç değiştiriyorum, 50 lira veriyorum. Aldığımız yola gidiyor. Bu yaşadığımız zulüm. Ömrün bir araba almaya yetmiyor. Ben yıllar önce bir ev aldım, şimdi asgari ücretli bir kümes bile alamaz halde. Bu zulümdür. Çiftçiyi, emekçiyi öldürdükten sonra hiçbir şeyi düzeltemez. Eskiden insanlar sokaklara iniyor derdini anlatıyordu şimdi inse ya FETÖ’cüsün ya teröristsin. Ya gözaltı ya açlık. Millet de her şeyi bir şekilde kabulleniyor. Ama çözüm kabullenmek değil. Senin özgürlüğünü, hiç kimsenin kısıtlama hakkı yok. Ama bugün bakıyorsun ki korkarak yaşıyor insanlar. Görüyorsunuz milletvekili içeride. Yargı yerlerde sürünüyor. İnsanlar da ‘Vekil bile içeriden çıkamıyor sesimi çıkarıp içeri düşsem ben nasıl çıkacağım?​’ diye düşünüyor. Ama bu koşullardan kurtulmak için her şeyi göze almamız lazım.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Artvin’de heyelan; dev kaya yola düştü

SONRAKİ HABER

Erdoğan, "sermaye düşmanlığı yapmadık" dedi, patronlara teşekkür etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa