“Birlikte Mümkün Türkiye” forumu: Hak-İş ve Türk-İş patronlarla ‘birlikte’
TİSK tarafından “Birlikte Mümkün Türkiye” temasıyla gerçekleştirilen forumu değerlendiren Müftüoğlu, acı reçetenin emekçilere çıkarıldığını sendikal bürokrasinin de buna dayanak yapıldığını söyledi.
Fotoğraf: AA
“Birlikte Mümkün Türkiye” temasıyla forum düzenleyen TİSK üyesi patronlar, iş gücü kullanımının artırılması ve maliyetin düşürülmesi için düzenlemeler isterken Cumhurbaşkanı Erdoğan “İşçi işveren ve kamu olarak hep beraber omuz omuza vereceğiz” dedi. Hak-İş ve Türk-İş başkanlarının da katıldığı forumu değerlendiren Akademisyen Özgür Müftüoğlu, her kriz döneminde acı reçetenin emekçilere çıkarıldığını sendikal bürokrasinin de buna dayanak yapıldığını söyledi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından “Birlikte Mümkün Türkiye” temasıyla gerçekleştirilen Ortak Paylaşım Forumu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanı sıra Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan katıldı.
İlk olarak söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Türkiye’nin iş gücü piyasasında önemli derecede yol katettiğini söyleyerek, “Ancak belirli alanlarda ve mesleklerde sıkıntılar yaşıyoruz. Yabancı iş gücünün gelip çalışması noktasında çok büyük bir mesafe aldık” diyerek bu konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yapılabileceği sinyali verdi.
"EN BAŞARILI ASGARİ ÜCRET SÖZLEŞMESİ"
Daha sonra işçi sendikaları konfederasyonları söz aldı. Aynı sektörde aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret eşitsizliğine ve kadro sorununa değinen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay Türkiye’deki yüzde 14’lük sendikalaşma oranının sorumlusu olarak kendileriyle beraber Hak-İş ve DİSK’i gösterdi.
Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan da Türkiye’deki sendikalaşma oranının düşüklüğünden yakınarak “İşçi örgütlülüğünün önündeki engelleri kaldıralım ve güçlü bir sendikal yapıyla masaya oturalım. Bunun yaptığımız zaman dünyaya da örnek bir endüstri ilişkiler sistemini inşa edeceğiz” dedi. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını kendilerinin sağladığını iddia eden Arslan bu yolda patron sendikası TİSK ile beraber hareket ettiklerini söyledi. Arslan ayrıca belirlenen asgari ücrete ilişkin, “Kısa zamandaki en başarılı sözleşmeye imza atıldı” dedi.
"ÜÇÜNCÜ VARDİYA KOYAMIYORUZ!"
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ise üretim maliyetlerinin birçok sebeple artmaya devam ettiğini, finansmana ihtiyaç duyduklarını ve verimlilik artışı için destekleyici mekanizmaların ortaya konulması gerektiğini söyleyerek, “Sanayicimiz, esnafımız, turizmcimiz iş gücüne erişimde ciddi zorluklar yaşıyor. Bir tarafta Avrupa’dan Türk iş gücüne belirli segmentlerde çok büyük talep var. Bazı iş yerlerimiz ‘İş gücü açığı var, üçüncü vardiya koyamıyoruz’ açıklamaları yapıyor. Diğer tarafta halen gençlerimizde hatırı sayılır bir işsizlik var. Dolayısıyla bu ikisini bir araya getirecek programlara ihtiyacımız var” dedi.
ERDOĞAN YİNE ‘OMUZ OMUZA’ DEDİ
Forumda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan TİSK’in belirlediği “Birlikte Mümkün Türkiye” temasına uygun olarak, “İşçi işveren ve kamu olarak hep beraber omuz omuza verecek, ülkemizi güçlendirme mücadelemizi mutlaka zafere ulaştıracağız” diye konuştu. Oluşturulacak Türk İş Kanunu ile verimliliğin artacağını söyleyen Erdoğan, "Hukuk Politikaları Kurulumuz bünyesinde çalışma hayatımıza ilişkin mevzuat dağınıklığının giderilmesine yönelik bir çalışma yapıyoruz. Bu çerçevede ortaya çıkacak Türk İş Kanunu ile etkinliği ve verimliliği artırabileceğimize inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"SENDİKALAR UZLAŞMACI ROL ÜSTLENİYOR"
Eşitsizliğin, yoksulluğun, çalışan yoksulluğunun arttığı bir dönemde iktidarın kendini meşrulaştırmak için sendikaları dayanak olarak kullandığını belirten Akademisyen Özgür Müftüoğlu, hükümetin ve patron sendikalarının birbirinden ayrılmaması gerektiğini de ifade etti. Müftüoğlu, “Tam bir sermaye iktidarıyla karşı karşıyayız. Kârlar inanılmaz artıyor, bununla beraber yoksulluk da derinleşiyor. Sendikalar buradaki çelişkilerin üzerini örtmek için sistemi meşrulaştırıcı rol oynuyordu, bugün de yine bu rolü üstleniyorlar. Bu uzlaşmacı yapı tamamıyla sömürünün üzerini örtmenin bir yolu. Sanki işçilerle beraberlermiş gibi orada sormak lazım Türk-İş ya da Hak-İş başkanı orada konuşurken kaç işçiyi temsil ediyorlar” dedi.
Türk-İş ve Hak-İş içerindeki mücadeleci sendikaları dışarıda tutarak konuşan Müftüoğlu, “Türk-İş ve Hak-İş iktidarın arka bahçesi haline gelmiş durumdadır. Kendilerini siyasi iktidarla uzlaşmayla var edebiliyorlar. Asgari ücrete dair söylemlerine ilişkin işçileri açlığa mahkum edip bunu da iyi bir şeymiş gibi pazarlamaya çalışıyorlar. Bu durum, bunu yapanların büyük bir ihanet içinde olduğunu gösteriyor. İşçi sınıfı mücadelesinin, demokrasinin önce sendikaların kendi içerisindeki bu yapılarla mücadele ederek başlayacağını hatırlamak gerekiyor” diye konuştu. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)