İstanbul Tabip Odası: İstanbul’da ciddi bir yoğun bakım krizi yaşanıyor
İstanbul Tabip Odası, hastanelerde yoğun bakımların hepsinin dolu olduğunu ve ciddi bir bekleyen hasta sayısı olduğunu belirterek alınması gereken önlemleri dile getirdi.
Fotoğraf: Merve Tur / Evrensel
Merve TUR
İstanbul
İstanbul Tabip Odası (İTO), Cağaloğlu’nda Covid-19, influenza ve diğer mevsimsel virüsler nedeniyle hasta yoğunluğunun ciddi şekilde arttığını ve İstanbul’da birçok hastanede yoğun bakım ünitelerinin dolduğunu basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. İTO, yoğun bakım yataklarının yaklaşık yüzde 35’inin özel sektörde, yüzde 15’inin ise vakıf üniversitelerinde olmasının, yetersizliğin nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Basın açıklamasında Türk Yoğun Bakım Derneği Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Esin Tuncay ve Dr. Ayşen Yavru söz aldı.
"YOĞUN BAKIM YATAKLARININ HEPSİ DOLU"
Dr. Esin Tuncay, acil servislerin son haftalardaki mevsimsel enfeksiyonlar ve Covid-19 nedeniyle tıkandığını, yoğun bakımlarda ciddi bir kriz yaşandığını belirtti.
Türk Yoğun Bakım Derneği Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Tuğhan Utku yoğun bakım yataklarının beşte birinin İstanbul’da olduğunu belirterek "Sayılara bakıldığında 100 bin kişi başına 40 civarında yoğun bakım yatağı düştüğünü bakanlık kaynaklarından öğreniyoruz. Bu dünyada şu anda en yüksek sayılardan biri” dedi. Utku, yoğun bakım yatak sayısının çok olmasına rağmen yetersiz olmasında mevsimsel faktörlerin etkisi kadar yoğun bakımda yatmayacak kadar kötü olmayan hastaların yoğun bakım servislerinde yatırılması olduğunu belirtti.
"ARA YOĞUN BAKIM UYGULANMALI"
Türkiye’de "ara yoğun bakım" gibi kavramların gelişmemiş olması nedeniyle yoğun bakımların etkin bir şekilde kullanılamadığını vurgulayan Utku, "Stepdown, ara basamak, hospice, palyatif gibi Türkiye’de bu tip yatakların oluşturulması, dolaysıyla akut bakım yapmak zorunda olan yoğun bakımların kronikleşen bu grup hastayı devretmesi gereken bir alan yaratmak çözüm yollarından biri olabilir” dedi.
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşen Yavru tarafından okunan basın açıklamasında, "Alanda çalışan hekimler tarafından acil servislerde muayene kuyruklarının uzadığı, acil girişim gerektiren kırmızı alan hastaları için sedye kalmadığı, bazı hastaların yoğun bakım yatağı açılması için günlerce sedye üzerinde beklediği çaresizlikle ifade edilmektedir” denildi.
Özellikle Covid, İnfluenza ve RSV enfeksiyonlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre iki kata yakın artmış olmasının, etkilenen yaşlı nüfusun yoğun bakıma gereksinim göstermesi ile mevcut yoğun bakım yatak sayısı ihtiyacının karşılamakta yetersiz kaldığını ifade eden Yavru, hastalıkların artması yanında yoğun bakım yataklarının yanlış kullanımının da etkili olduğunu ifade etti: "Uzun yıllardır, genel durumu bozuk, ağızdan beslenemeyen 80 yaş üstü ve son dönem kanser hastaları yoğun bakımlarda takip edilmek zorunda kalınmaktadır. Evde bakım, palyatif bakım, ara yoğun bakım gibi kavramların gelişmemiş olması, bu merkezlerin kurulması için yeterince kaynak ayrılmaması yoğun bakım yataklarının verimli kullanımını engellemektedir.”
YOĞUN BAKIM YATAKLARININ YÜZDE 35’İ ÖZEL HASTANELERDE
Sağlıkta dönüşüm politikaları ile artan özel hastanelerin yoğun bakım yataklarından maddi imkanı olmayan hastaların yararlanamıyor olmasının da bu duruma zemin hazırladığını vurgulayan Yavru, "Yoğun bakım yataklarının yaklaşık yüzde 35’i özel sektörde, yüzde 15 kadarı, büyük kısmı zaten paralı vakıf üniversiteleri olan üniversite hastanelerindedir. Toplam yoğun bakım yatağının ancak yüzde 50’si kamu hastanelerinde bulunmaktadır” diye konuştu.
"MASKE KULLANILMALI"
Covid, RSV üçlü salgınların artması nedeniyle sağlık kuruluşlarında ve toplu taşımada maske kullanılmasının önemini vurgulayan Yavru, Sağlık Bakanlığına çağrı yaptı. Yavru, "Hastaların izolasyonu, basamaklı sağlık hizmetinin tesis edilmesi ve yoğun bakım yataklarının yanlış kullanımının önlenmesi için Sağlık Bakanlığını göreve çağırıyoruz” dedi.