06 Ocak 2024 02:00

Ekipler 29 Mayıs Sitesi’ne yıkıma gitti: Türkiye Diyanet Vakfı, mahkeme kararını tanımıyor

Türkiye Diyanet Vakfı’na ait 29 Mayıs Sitesi’ne 13 farklı dosyadan yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen bloklardan birinin çatısının bir bölümünü yıktı.

Fotoğraf: Özlem Songül Abayoğlu/Evrensel

Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul

Rezerv yapı alanı ilan edilmesinin ardından kentsel dönüşüm bahanesiyle ev sahiplerinin ve kiracıların evlerinden çıkarılmaya çalışıldığı Türkiye Diyanet Vakfı’na ait 29 Mayıs Sitesi’ne 13 farklı dosyadan yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen dün yıkım ekipleri geldi. Sabah saatlerinde ve öğleden sonra 16.00 saatlerinde siteye gelen yıkım ekipleri, bloklardan birinin çatısının bir kısmını yıktı. Olaya müdahale eden 29 Mayıs Sitesi sakinleri, polisi ve Üsküdar Belediyesine bağlı zabıta ekiplerini çağırdı. Üsküdar Belediyesine bağlı zabıta ekipleri, olayın kendi yetki sınırları içerisinde olmadığını söyleyip alanı terk etti. Mahkeme kararlarının gösterilmesi ve site sakinlerinin tepkisi üzerine siteyi şirket çalışanları siteden ayrıldı. Öğleden sonra tekrar gelen şirket çalışanları, konuyu Türkiye Diyanet Vakfı ile görüşeceklerini söyleyip tekrar siteyi terk etti.

"13 AYRI DOSYADAN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALDIK"

Olaya ilişkin Evrensel’e konuşan site sakinlerinin avukatı Avukat Fırat Durak süreci anlattı. Geçen yıl yalnızca 29 Mayıs Sitesi parselinin rezerv alan ilan edilmesinin ardından hukuksuz sürecin başladığını söyleyen Durak, “Yetkisiz ve diyanetin iştiraki olan bir firmanın buranın rezerv alan ilan edilmesi söz konusuydu” dedi. Yıkım başlanmasına ilişkin yaşanan olayı anlatan Durak, “Bu alana ilişkin davalar açıldı ve sonrasında hem kat maliklere hem de kiracılara 1 Aralık’ta taşınmazların tahliye edilmesine ilişkin yazılar geldi. Aksi taktirde altyapı hizmetlerinin durdurulacağı beyan edildi. Buna ilişkin yürütmeyi durdurma talepli dava açtık ve 13 ayrı dosyadan yürütmeyi durdurma kararı aldık. Bu kararlara rağmen bugün Türkiye Diyanet Vakfı ile sözleşmesi olduğunu söyleyen Safir Proje isimli bir şirketin çalışanları buraya gelip yıkım işlemlerine başlamak istedi. Bu sabah saat 11.00 civarında gelen ekip, buraya polis ve zabıta ekiplerinin çağırılması sonucunda alandan ayrıldılar. Daha sonra akşam 16.00 saatler sırasında tekrar geldiler ve konuyu Türkiye Diyanet Vakfı yetkilileriyle konuşacaklarını söyleyip buradan ayrıldılar. Çatı kısmında ufak bir bölgeyi yıktılar ancak binanın tamamına zarar veremediler” şeklinde konuştu. Diyanet Vakfı’nın yürütmeyi durdurma kararlarını tanımadığını ve bunun büyük bir hukuksuzluk olduğunu vurgulayan Durak, "Biz ‘burada herhangi bir ruhsatınız var mı, yıkım işlemi için bir karar var mı’ diye sorduğumuzda ise şirket bize sadece Türkiye Diyanet Vakfı ile olan sözleşmelerini gösterdi. Ancak bu yeterli değil. Zaten yürütmeyi durdurma kararları da olduğu için hukuki olarak herhangi bir işlem yapamaz durumdalar” şeklinde konuştu.

“29 MAYIS SİTESİ BAKANIN SÖYLEDİKLERİNİN AKSİ OLDUĞUNUN KANITI”

6306 sayılı kanunundan da söz eden Durak, “6306 sayılı kanunun önceki halinde rezerv alan meselesi net değildi. Burada rezerv yapı alanı ilan edilmesi mevzusu aslında 6306 sayılı kanunda Kasım ayında yapılan değişikliğe dayanıyor. Yeni değişiklikle birlikte özel kişilerin ve özel şirketlerin başvurusu üzerine belli bölgelerin rezerv alan ilan edilmesinin önü açıldı. Yine aynı şekilde bakanlık tarafından da istenilen yerlerin rezerv alan ilan edilmesinin önü açıldı. Bu aslında herkesin barınma, mülkiyet hakkı açısından ciddi sorun teşkil ediyor. Bakan Özhaseki yapı bulunan yerlerde rezerv yapı alanı ilan edilmeyecek demesine rağmen yapıldığının somut bir örneği 29 Mayıs sitesidir” dedi.

“MAAŞIM KİRAYI BİLE KARŞILAMAYA YETMEZ”

Evrensel’e konuşan site sakinlerinden Nihal Tortuk ise, “İstanbul’da çok riskli binalar varken sağlam binaların yıkılmasından rahatsızlık duyuyorum. Geçtiğimiz günlerde Yalova açıklarında 4.1 şiddetinde deprem oldu ve Güngören’de betonu çürümüş bir bina buna dayanamayıp çöktü. Buralar dönüştürülmezken, gelip de sağlam olan bir sitenin dönüştürülmesi anlamsız. Televizyonlarda basında verilen ‘Halkımızı depremden korumak istiyoruz’ sözlerinin gerçek olmadığının en güzel örneğidir 29 Mayıs sitesi. İçinde henüz daha yaşayan insanlar varken yıkım ekibi gönderiyorlar. Demek ki insanların can güvenliğinin hiçbir önemi yokmuş. Siteye ait riskli raporu, yetkisi olmayan ve özel olan bir firmadan usulsüz bir şekilde alınmaya çalışıldı. Gerçek olsaydı bu yola başvurmazlardı” ifadelerini kullandı. Civardaki evlerin kiralarını bile karşılayamayacağını söyleyen Tortuk, “Ben emekliyim. 13 bin liraydı emekli maaşım şimdi ne olur bilmiyorum. Emekli maaşımla ödeyebileceğim bir ev bulmam mümkün değil. Buradaki binalar 30 bin liradan başlıyor. Evimize 2 maaş giriyor, kızım asgari ücretle çalışıyor. Bu nedenle en fazla 17- 28 bin lira kira karşılayabiliriz. Ancak onların da kentsel dönüşüme girip girmeyeceğini bilmiyoruz. Aynı zamanda o binaların sağlam olup olmadığını da bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

“TAŞINMA MALİYETİ 120 BİN LİRAYI BULACAK”

Daha önce vakıfta çalışmış ve emekli olmuş Atalay Alpteki ise, “Uzun yıllar bu vakıfta çalıştım. 2 Ekim 2019’da ayrıldım oradan. Buradaki ev de lojmandı ve orada kalıyordum. Emekli olduktan 2 ay sonra kuruma rayiç bedeli ile oturmak istediğimi söyledim ama kabul etmediler. Daha önce emekli olup rayiç bedeli ödeyerek oturanlar vardı. Tahliye davam hala sürüyor” dedi Siteye ilk taşınanlardan biri olduğunu söyleyen Alpteki, “1998 yılının Temmuz ayında taşındım buraya ve inşaat döneminde de vardım. O zamanlar muhasebede çalıştığım için burada kullanılan malzemeyi de biliyorum. Burası sağlam ve sağlam olduğuna dair de raporu var” şeklinde konuştu. Civardan ev baktığını da söyleyen Alptekin, “Kirasını ödeyebileceğimiz evler, şu an oturduğumuz evden daha eski. Yakınlarda başka bir eve daha baktık, orası iyiydi ancak kirasını da 20 bin lira diyor. 2 kira da depozito istiyor. O da 40 bin lira. 20 bin lira da emlakçıya vereceğiz. Şimdiden 80 bin lira ediyor. Kaba bir hesapla nakliyesi, boya badanası derken 120 bin liraya taşınabiliyorum. Bunun için bankaya gidip kredi çekmeyi düşündüm” diye anlattı.

"ARALARINDAKİ SÖZLEŞME KANUNUN ÜSTÜNDE DEĞİL"

29 Mayıs sitesine ilişkin TBMM’de soru önergesi veren İyi Parti Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Onur Cukurlu ise, “Buradaki insanların neler yaşadığını görüp duymalarını istedik ancak sorumlulukları olmadıklarını söylediler. Siyaset halkın kazanımları içerisinde yapılır. Mevcut iktidar kendini devletleştirmiş olarak görüyor. Şimdi bir firma ile anlaşmışlar ama aralarında yaptıkları hiçbir sözleşme devletin kanunlarından üstün olamaz. Şimdi o sözleşmeyle burayı yıkacaklarını sandılar ama başaramayacaklar” şeklinde konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Fransa ve Almanya’da aşırı sağın yükselişi

SONRAKİ HABER

Hakan Güneş: ABD açısından Türkiye başat partnerlerden biri değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa