Gazetemizin Muhabiri Metin Göktepe mezarı başında anıldı

Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, gözaltında polislerce dövülerek katledilişinin 28. yılında, İstanbul Esenler’de bulunan Kemer Mezarlığındaki mezarı başında anıldı.

Anmaya Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, Metin Göktepe’nin ailesi, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS İstanbul Şube Başkanı Özgür Deniz Kaya, DİSK Basın İş Yönetim Kurulu üyesi İzel Sezer, Cumartesi İnsanları, İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP İl Başkanı Özgür Çelik, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, EHP Parti Sözcüsü Özge Akman, Türkiye İşçi Partisi İl sözcüsü Melis Akyürek, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DİSK Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, Gezi Direnişinde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, DEM Parti Meclis Üyesi Musa Piroğlu, Sivas Kangal Dernekler Federasyonu Başkanı Abbas Yaşar ve Genel Sekreter Mustafa Tuncer, Eski Başkan Hasan Aslan, Çipil Köyü Dernek Başkanı Rahmi Çataltepe, Esenler Cemevi Başkanı Cemal Özdemir, Divriği Kültür Derneği, Türkiye Alevi Dernekleri Federasyonu, TKP İstanbul İl yönetiminden Serkan Düz, Sol Portal adına Gökhan Kazbek, Emek Partisi üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı. Sık sık, “Özgür basın susmadı susmayacak” “Metin Göktepe ölümsüzdür”, “İnadına hepimiz birer Metin'iz” sloganlarının atıldığı anmada “Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın”, “Metinler ölmez Evrensel susmaz”, “Evrensel yazıyor Metin yaşıyor” dövizleri taşındı.

‘METİN’İ UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ’

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, o dönemde Evrensel Gazetesi’nin yayın hayatına yeni başlamış bir gazete olarak izleyeceği yolun devlette ve sermayede uyandırdığı öfkenin sonucunda Metin'in katledildiğini dile getirdi.  Özdal sözlerine şöyle devam etti: “90'lar Türkiye’sinin bir yandan Kürt sorunun militarize edilmesi, ülkenin şiddete boğulması diğer yandan da büyük kentlerde emekçilerin dinci, milliyetçi etkilere kuşatıldığı topyekûn saldırı döneminde bu saldırının bir sivil uçunun da basına yöneldiği bir dönemde Metin Göktepe katledildi. 90'larda ekilen tohumların sonuçlarını yaşıyoruz bugün. Fakat Metin Göktepe'nin acı kaybı, gazetemizin bundan sonraki nesillerinde de yaşayacak olan özlem ve öfke bıraktı. Bildiğimiz bir şeyi acı bir kayıpla öğrenmiş olduk.”

İşçi sınıfının emekten, tüm ezilenlerden yana bir gazeteciliğin nasıl bir düşmanlıkla karşı karşıya olduğunu gördüklerini aktaran Özdal, “Onun cesaretine sahibiz. Onun ataklığına sahip olmaya gayret ediyoruz. Bundan sonra da öyle yapacağız. Metin Göktepe bizim çalışma arkadaşımızdır. Bize bıraktığı bu iz her yazı işleri toplantımızda vardır. Her faaliyetimizde vardır. Gazeteci arkadaşlarımızın muhabir arkadaşlarımızın yanındadır. Onlara bir şeyler fısıldamaktadır. Metin Göktepe Evrensel Gazetesinin hâlâ en kıdemli çalışanıdır. Onu unutmayacağız. Unutturmayacağız, hem yeni gazetecilere, genç gazeteci kuşaklarına anlatacağız hem de işçi sınıfına anlatacağız Metin’i" dedi.

"HABER BARİKATIN ARKASINDA OLSA DA METİN ALIP GELEN BİR GAZETECİ"

Daha sonra söz alan Göktepe’nin Meryem Göktepe, “Mesleğini inadını sürdüren tüm basın emekçileri, Metin'in yol arkadaşları, gazetesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu korkunç cinayetin üstünü örtülmesine izin vermeyen herkes hoş geldi” diyerek sözlerine başladı.  Annesi Fadime Göktepe’nin selamlarını da getirdiğini söyleyen Meryem Göktepe, “Fatih Polat söyler ve ben bu cümleyi çok severek kullanırım; haber barikatın arkasında olsa da Metin alıp gelen bir gazeteciydi. Metin'e verebileceğimiz çok iyi haberler yok. Hala düşünce suç. Hala insanlar düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde. Gezi tutsakları olmak üzere. Hepimiz Gezideydik ama birkaç arkadaşımız şu an tutsak. Emek sömürüsü katmerlenerek artıyor. Yoksulluk en olmadığımız şekillerde hayatımızı etkiliyor. Fakat Metin bir şey bıraktı. Olumlu bir miras. Hala Metin Göktepe gazeteciliği yapmak isteyen ve yapan onun izini süren gerçeğin peşini kovalayan genç gazeteciler bütün. O zulme rağmen bütün o korkutmalara sindirmelere rağmen soruşturmalara gözaltına alınmalara rağmen yürüten genç gazeteciler var. Buradan cezaevinde olan o genç gazetecilere ve düşünce tutsaklarına selam olsun diyorum” diye konuştu.

‘METİN’İN İZİNDEN GERÇEKLERİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

TGS İstanbul Şube Başkanı Özgür Deniz Kaya ise şunları söyledi: “Bu ülkede Metin Göktepe'nin ardından katledilen, tutuklanan, gözaltına alınan çok fazla gazeteci oldu. Bu baskılara rağmen Metin Göktepe gazeteciliğini hep var oldu. Bugün Sputnik işçilerinin grevi hala devam ediyor. Metin Göktepe'ye layık olmaya çalışacağız. Metin Göktepe ölümsüzdür, anısı mücadelemiz de yaşayacak.”  DİSK Basın İş Yönetim Kurulu üyesi İzel Sezer, 28 yıldır gazetecilere yönelik baskıların durmadan devam ettiğini söyleyerek, “ Türkiye'de saray rejimi gazetecilere, davalarla, gözaltılarla tutuklamalarla, sansürle engellemeye çalışıyor. Filistin'de ise son 3 ayda 110 gazetecinin katledildiğini biliyoruz. Biz biliyoruz ki asıl korktukları şey gerçekler. Her ne olursa olsun bir yerlerde gerçekleri savunmaya, yazmaya söylemeye devam edecek birileri var ve bizim umudumuz da buradan geliyor. Biz umutluyuz ve bu umutla Metin'in izinde gerçekleri savunmaya gerçeğin peşinden koşan gazetecilerle meslektaşlarımızla yan yana, omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.”

"TEK ADAM YÖNETİMİ EVRENSEL’İ SUSTURAMAYACAK"

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Metin Göktepe’nin görevi başında katledildiğini hatırlatarak, “Metin sadece bir gazeteci değildi, aynı zamanda işçi sınıfı davasının işçi sınıfı mücadelesinin, kadınların, gençlerin, ezilen Kürt halkının,  yoksulların mücadelesi içerisinde gazetecilik yapan sınıf mücadelesinin bir parçası bir gazetecisiydi. Ve dövülerek katledilmesi de tesadüfi değildir” dedi.

Tek adam yönetiminin başta işçi sınıfı olmak üzere bütün kesimlere yönelik çok ciddi bir saldırısı olduğuna dikkat çeken Aslan, “Ve gazeteciler de bundan nasibini alıyor. Son dönemlerde özellikle muhalif gazeteciler üzerinde çok ciddi bir baskının olduğunu, çok ciddi bir şiddetin olduğunun da tanığıyız. 2023 yılında 33 gazeteci soruşturmaya uğradı, 14 tane gazeteci tutuklandı. Halen daha cezaevinde olan gazeteci arkadaşlarımız var. Dezenformasyon yasasıyla özellikle muhalif basın üzerine bir baskı var. Orayı zapturapt altına almak isteyen bir iktidar var. Ama biz biliyoruz ki Türkiye işçi sınıfı, Türkiye'nin ezilen halkları, demokrasi güçleri, tek adam iktidarının bu baskıcı düzenine karşı bugüne kadar hiç boyun eğmediler ve bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Bu nedenle mücadelemizi her alanda sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Aslan, “Yerel seçimler gündemde. Bu nedenle Türkiye'deki demokrasi güçlerinin yaşamış olduğu problemlerin ve sorunların yine işçi sınıfının mücadelesiyle birlikte geniş bir birlik, geniş bir mücadele cephesi kurarak ancak mümkün olacağının altını çizmek isteriz. Bu nedenle Metin Göktepe aslında Türkiye'de işçi sınıfının ezilmeden, yoksullaşmadan, kadınların, cinayetlerde öldürülmeden, gençlerin parasız demokratik eğitim hakkını istedikleri gibi kullanabildikleri, Kürt halkının ezilmediği bir düzen için mücadele etti. O düzen için gazetecilik yaptı. Bugün de bu mücadelenin bir parçası olan genç gazeteciler Metin Göktepe'nin izinde yürümeye devam ediyorlar. Biliyorsunuz basın ilan kurumu 4 yıldır Evrensel Gazetesi'ne cezalarla her türlü baskıyla sindirmelerle üzerine geliyor ve Evrensel Gazetesi'nin ilan hatları elinden alınmış durumda. Şunu bilsinler, şunu bir kez daha görsünler ki, ne basını kurumu ne de tek adam yönetimi Evrensel'i susturamayacak.” diye konuştu.

"KAPKARANLIK BİR AY"

CHP İl Başkanı Özgür Çelik, ocak ayının Türkiye'de gazeteciler, aydınlar için kapkaranlık bir ay olduğunu belirtti. Uğur Mumcu, Hrant Dink’in bu ayda katletildiğini hatırlatarak sözlerine devam eden Çelik, “Onlar bu ülkenin emekçi ailelerinin çocuklarıydı. Onlar bu ülkenin demokratik bir ülke olabilmesi için özgür bir ülke olabilmesi için adaletli bir ülke olabilmesi için halkın gerçek haber alma hakkını sağlamak için mücadele ediyorlardı. Aradan 28-30 yıl geçti ama Türkiye'de ne yazık ki bugün bir şeyler değişmiş değil. Yine mevcut siyasi iktidar halkın gerçek haber alma hakkını engellemek için hem basın kurumlarına çeşitli baskılar, sansürler, yaptırımlar uyguluyor. Çeşitli yöntemlerle yeri geldiğinde tutuklayıp cezaevine atarak, yeri geldiğinde gözaltına alarak engellemeye çalışıyor” dedi.

Demokrasilerde bir ülkede basın ne kadar özgürse halkın gerçeklere ulaşma haber alma hakkı da o kadar etkin olacağını söyleyen Çelik, “Ancak demokrasimiz hem basın özgürlüğü anlamında zedelendiği gibi hem de hukukun üstünlüğü anlamında gün geçtikçe zedelenmeye devam ediyor. Anayasa mahkemesinin verdiği kararlara hep birlikte tanıklık ediyoruz ve o kararların ne yazık ki bir alt mahkeme tarafından hiçe sayıldığını, anayasanın ayaklar altına alındığını hep birlikte takip ediyoruz. Hatay'ın seçilmiş Milletvekili Can Atalay hakkında 2 kez hak ihlali kararı verilmesine rağmen” dedi.

"METİN’İN YOLUNDAYIZ"

EHP Parti Sözcüsü Özge Akman ise şunları söyledi: “Metinler'in yolundan yürüyen gazetecilere daha fazla ihtiyacımız var. Onlar da tıpkı Metin gibi direniyorlar. Metin’in yoldaşları  kalemini yere düşürmediler, direndiler. Sonuna kadar bize bir direniş geleneğini bıraktılar ve o döneminin karanlığını aydınlatan yoldaşları ve onun yolundan yürüyen herkesle birlikte bugünün karanlığını da aydınlatacağımıza inanıyoruz. Metin’in yolundayız.”

"FAŞİZM UYGULAMALARI DEVAM EDİYOR"

DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, “Bu ülke Ape Musa’nın, Metin Göktepe’nin Hrant Dink'in katledildiği bir süreçten geçtik. Ve şu an bulunduğumuz sürecin de hiç farklı olmadığını net olarak görüyoruz. Bu ülkede faşizm uygulamalarının 90'lı yıllarda nasıl sürdüğünü ve bugün de halen gelişerek nasıl devam ettiğine tanık oluyoruz. Bugün cezaevlerinde onlarca gazetecilerin katledildiği ve tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz” dedi.

"GAZETECİLERE BASKI HALA DEVAM EDİYOR"

Türkiye İşçi Partisi İl sözcüsü Melis Akyürek, gazetecilerin bugün hala evlerinden sadece haber yaptıkları için hakikati insanlara halka taşıdıkları için halkın çıkarlarının haberini yaptıkları gazetecilik yaptıkları için evlerinden alınıyorlar. Tutuklanıyorlar ya da hayatlarını kastediyorlar yeni Metin Göktepe'ler yetiştirebilmek için onun gibi olan gazeteciler yetiştirebilmek için mücadele ediyoruz. Türkiye’nin daha aydınlık, daha ileri bir hale kavuşması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

"METİN HEP YANIMIZDA"

İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri ise şunları aktardı: “Metin 90’ların karanlığı içerisinde gazetecilik yapmaya çalıştı.Metin'in yanı başındayız. Metin’i unutmayacağız. Metin'in mücadelesinin, geleceğimizin mücadelesi olduğunu biliyoruz. Mücadele ettiğimiz her alanda Metin hep yüreğiyle oradaydı.”

"ONUN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, “Metinler ve Berkinler diğer demokrasi şehitleri bu ülkede yaşayacak. Ben onların yaşadığına yürekten inanıyorum. Onun mücadelesini sürdüreceksiniz. Ben de sürdürüyorum. Ömrüm yettiği kadar sürdüreceğim. Bu mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğim. Metin'in mücadelesi önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

(İstanbul/EVRENSEL)

"Öldürülmek istenen bir gazetecilik anlayışıydı"

Gazeteci Fatih Polat: Basın mücadelesi sadece gazetecilere bırakılmayacak kadar ağır bir mesele

EMEP: Yoldaşımız Metin Göktepe'yi anıyoruz

Gazetemizin Muhabiri Metin Göktepe mezarı başında anıldı

"Öldürülmek istenen bir gazetecilik anlayışıydı"

EMEP: Yoldaşımız Metin Göktepe'yi anıyoruz

26. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri sahiplerine teslim edildi