Dünyadan bir Chavez geçti
5 Mart 2013'te hayatını kaybeden Venezuela'nın eski lideri Hugo Chavez kimdir?
Elif GÖRGÜ
Hugo Rafael Chavez Frias, 28 Temmuz 1954 yılında Venezuela’nın Barinas eyaletinin Sabeneta kentinde yoksul bir öğretmen ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Beysbol meraklısı, müzik, resim ve tiyatroyla da ilgilenen bir genç olarak yetişti. 1971 yılında liseyi bitirdikten sonra Venezuela Askeri Akademisine yazıldı, yüksek eğitimini burada tamamladı, Askeri bilimler, siyaset bilimi, iletişim üzerine eğitim aldı.
Askeri Akademide ve Simon Bolivar Üniversitesinde siyaset bilimi dersleri verdi. 1982 yılında ordu içinde Bolivarcı Devrimci Hareket-200 (MBR-200) Örgütünü kurdu. Hem ordu içinde hem sivil sol örgütlerle ittifak halinde hareketi büyütmeye çalıştı. 1992 yılında Başkan Carlos Andrés Pérez hükümetine darbe girişiminde bulundu ancak başarısız oldu ve tutuklandı. Tutuklanması ile birlikte halk içinde tanınmaya başladı. Hapiste yattığı 2 yıl boyunca popülerliği yükseldi, bu arada sol siyasi partilerle de ilişkilerini geliştirdi ve “Dördüncü Cumhuriyet” olarak nitelenen neoliberal iktidar dönemlerine karşı “Beşinci Cumhuriyet Hareketi”ni oluşturdu. 1998 yılında aday olduğu devlet başkanlığı seçimlerini kazandı. Anayasayı değiştirdikten sonra 2000 ve 2006 yıllarında yapılan başkanlık seçimlerini de kazandı. 2006 yılında kendisini destekleyen bazı siyasi örgüt ve akımları birleştirerek Venezuela Birleşik Sosyalist Partisini (PSUV) kurdu. Son olarak Ekim 2012 seçimlerinden de yüzde 54 oy alarak 4. kez başkanlık koltuğuna oturan Chavez, seçim öncesi tedavi gördüğü ve seçim sonrası yeniden ortaya çıkan kanser hastalığına yenik düşerek yaşamını yitirdi.
CHAVEZ’İN HALEFİ NICOLAS MADURO:
Otobüs şoförlüğünden devlet başkanı yardımcılığına
Venezuela Devlet Başkanı Yardımcısı olan ve ikinci defa ameliyat olmak için Küba’ya giderken, “Eğer seçim olursa onu seçin” diyerek Chavez’in halef tayin ettiği Nicolas Maduro gençliğinde bir öğrenci lideriydi. Sosyalist Lig isimli bir siyasi örgütü destekliyordu. Liseyi bitirdikten sonra Caracas metrosuna bağlı otobüslerde şoför olarak çalışmaya başladı. Sendikalı oldu, sendikanın başkanı oldu sonra. Chavez hükümeti döneminde ise milletvekili. Venezuela burjuvazisisin en sevmediği yanı da bu belki de, bir işçi ülkenin Meclisinde önce milletvekili sonra başkan adayı olabildi.
Caracas Metrosu Sendikasının kuruluşuna paralel zamanlarda Maduro, Chavez’in önderlik ettiği 5. Cumhuriyet Hareketinin de kurucuları yer alıyordu. Ardından Kongreye seçildi. 1999-2000 yılları arasında yeni Anayasayı hazırlayan Kurucu Ulasal Mecliste de yer aldı. Mecliste, Sosyal Haklar Komisyonundaydı ve Bolivarcı Hükümetin ilk yıllarında işçilerin hakları, asgari ücretin belirlenmesi gibi konular üzerinde çalıştı.
2006’da Ulusal Meclis Başkanlığına seçildi. Daha sonra ise Dışişleri Bakanı oldu. 2004 yılında ALBA’nın (Amerika Halkları için Bolivarcı İttifak) , 2008 yılında UNASUR’un (Güney Amerika Ulusları Birliği) ve 2011 yılında ise 33 ülkeyi ve 550 milyon nüfusu temsil eden CELAC’ın (Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu) kuruluşunda önemli rol oynadı.
VENEZUELA’DA CHAVEZ DÖNEMİNDE NELER OLDU?
Chavez’in ölümünün ardından AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Nasıl bir toplum olduk; Cani Esad’ın savunucusu Chavez’den bile ulusal kahraman ürettik!” diye yazarken,
AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik ise Chavez’in ölümünü şöyle değerlendirdi: “Ülkesini Küba modeline göre şekillendirmeye çalışıyordu. Geçen yıl Venezuela'yı ziyaret ettim. Bu petrol zengini ülkede insanların önemli bir bölümü sefalet içinde yaşıyor. Başkent Karakas'ta bile neredeyse şehrin yarısı çok ilkel evlerde yaşıyor. Bizdeki gecekondular bunların yanında saray kalıyor. Suudi Arabistan'dan sonra dünyadaki en bol petrole sahip olan Venezuela, tam bir zıtlıklar ülkesi. Zenginler çok zengin, fakirler tam sefil. İlginç lider Chavez, Amerika'ya değil kansere yenildi. Umarız, bu güzel ülke, Küba modelinden yakasını kurtararak demokrasiyle yola devam eder.”
Ancak Çelik’in göremediği ya da görmek istemediği gerçekler vardı ki bunların bazılarını sıralayalım istedik:
*Venezuela ekonomisi on yılda yüzde 47.4 büyüdü. Sadece 2012 ilk döneminde büyüme oranı yüzde 5.6 olarak açıklanmıştı.
*Yerel sorunlarla ilgilenen 30 bin yerel halk konseyi oluşturuldu, halkın sosyal sorunların tespit ve çözümüne doğrudan katılımı sağlandı.
*Son on yılda sosyal hizmetlere ayrılan bütçe yüzde 60.6 oranında artırıldı. (772 milyon dolar) Bütçenin yüzde 42.3’ünü sosyal yatırımlara ayrıldı.
*Eşitsizlik yüzde 54, yoksulluk yüzde 44 oranında azaldı. 1996 yılında yüzde 40’a ulaşan aşırı yoksulluk oranı yüzde 7.3’e düşürüldü.
*İşsizlik yüzde 11.3’ten yüzde 7.7’e düştü. Sosyal güvenceye sahip olanların sayısı üç kat arttı.
*Misyon adı verilen sosyal programlardan 20 milyon Venezuela vatandaşı yararlandı.
*Chavez öncesinde ciddi bir sorun olan okuma-yazma sorunu UNESCO verilerine göre tamamen ortadan kalktı.
*Parasız eğitim sayesinde bugün Venezuelalı anaokul yaşındaki çocukların yüzde 72’si anaokuluna gidiyor, ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 85.
* Binlerce yeni okul inşa edildi. Devlet okullarında öğretmen sayısı beş kat arttı, 65 binden 350 bine ulaştı.
*Bolivarcı Üniversiteler adıyla yeni ve ücretsiz üniversiteler kuruldu. Üniversiteye devam eden gençlerin oranı yüzde 83’e yükseldi ve bu bakımından Venezuela Latin Amerika’da ikinci, dünyada ise 15. sırada bugün.
*1998 yılında nüfusun yüzde 21’inin yetersiz beslenmeden mustarip olduğu ülkede, bu oran yüzde 5’e indi. Gıda tekellerinin pahalı ürünleri karşısında, üretimi ucuz gıdaların satıldığı MERCAL isimli süpermarket zinciri oluşturuldu.
*1980’lerde gıda ürünlerinin yüzde 90’ı ithal edilirken bu oran yüzde 30’a düşürülmüş durumda.
*Bugün 4 milyonu çocuk 5 milyon Venezuelalıya okullarda ücretsiz gıda sağlanıyor.
*Son bir buçuk yılda yoksullar ve orta gelirliler için 250 bin ucuz konut üretildi.
*Çocuk ölümlerinin oranı binde 25’ten binde 13’e düşürüldü.
*Nüfusun yüzde 96’sının temiz suya ulaşımı sağlandı.
*1998 yılında 10 bin kişiye düşen doktor sayısı 18’den 58’e yükseldi.
*Sadece Barrio Adentro isimli ücretsiz birinci ve ikinci basamak sağlık hizmeti verilmesini içeren programla ülkeye gelen 8 bin 300 Kübalı doktor, 7 bin klinik kurdu, bu kliniklerde 1.4 milyon insanın hayatı kurtarıldı.
*Son 6 yılda 19 bin 840 evsiz sokakta yaşamaktan kurtarıldı.
*Özel sübvansiyonlar sayesinde normal fiyatların yüzde 34-40’ı arasında daha ucuz satış yapan kamu eczaneleri ağı oluşturuldu.
ABD’NİN CHAVEZ KABUSU
Bir devlet başkanının ölümünü hiç böyle heyecanla beklememişti belki ABD. Hadi belki Fidel Castro’yu beklemiştir diyelim. 14 yıllık Chavez iktidarı döneminde beklemekle yetinmedi ABD yetkilileri. 2005 yılında Condoleezza Rice, Chavez’in “bölge için bir tehdit” olduğunu açıkladı. CIA Venezuela’yı “5 sıcak bölge” listesine aldı.
Medya Patronu Pat Robertson açık açık Chavez’i öldürmenin milyonlarca dolar harcamaktan daha kolay olacağını söyledi. 2006’da zamanın ABD Ulusal İstihbarat Direktörü John Negroponte, Venezuela’yı ABD için bir tehlike olarak adlandırdı. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ise Chavez’i Hitler’le karşılaştırdı.
Beyaz Saray, Venezuela’yı “Terörizme karşı yeterli desteği vermeyen” ülkeler listesine koydu. ABD’li şirketlerden silah ya da askeri malzeme almasının yasakladı. 2008’de Pentagon, 4. Filosunu, Latin Amerika ve Karayipler’de görevlendirdi. 1950 yılında devre dışı bırakılan 4. filo o zamandan beri çalışmıyordu.
2010 yılında Kolombiya’da “Antiamerikancı güçlere karşı” 7 askeri üs kurma kararı aldı. Uluslararası basında Chavez’in bir diktatör, bir tiran, Amerika düşmanı bir terörist olduğu yazılmaya başlandı. Venezuela’nın imajı şiddet, güvensizlik, suç, yozlaşma ve kaos olarak şekillendirilmeye çalışıldı.
LATİN AMERİKA’YI BİRLEŞTİRDİ
Kıtayı sömürmeye doyamayan ABD ve batılı emperyalistler için Chavez’in varlığı sadece Venezuela Petrolü meselesi değildi elbet. Birçok Latin ülkesinde iktidarı alan ve Chavez etrafında toplanan görece halkçı, ilerici hükümetlerin ekonomik ve politik olarak ortak örgütler kurarak güçler dengesini sarsması da Chavez’in ölümünün “dört gözle” bekleniyor olmasının bir diğer nedeniydi. Chavez ile birlikte Amerika Halkları için Bolivar İttifakı (ALBA), Güney Amerika Ulusları Birliği (UNASUR), PetroCaribe, PetroSur, TeleSur, ALBA Bankası, Güney Bankası ve Karayip ve Latin Amerika Devletleri Topluluğu (CELAC) gibi ortak kurumlar oluşturuldu. Bu örgütlerin hiç birinde ne ABD, ne de bölgenin elitleri yer aldı.
3 ÜLKEDE YAS İLAN EDİLDİ
Venezuela Hükümeti, Hugo Chavez’in vefatı üzerine ülkede 7 gün ulusal yas ilan etti. Dışişleri Bakanı Ellias Khava, Chavez’in naşının yarın ulusal merasimle son yolculuğuna uğurlanmadan önce Askeri Akademi salonunda bekletileceğini belirtti.
Küba Devlet Konseyi hayatını kaybeden Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez anısına ülkede ulusal yas ilan etti. Konseyin açıklamasında, tüm kamu kurum ve ordu birliklerinde bayrakların yarıya indirileceği, kamusal etkinlik ve festivallerin iptal edildiği kaydedildi.
İran da ulusal yas ilan ederken, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ise, “Özgürlük ve adalet soyundan olan büyük bir insanın ruhu göklere uçtu ve yokluğuyla dünyayı yasa boğdu. Venezuela, cesur oğlunu ve dünya devrimci ve zeki bir lideri kaybetti. Chavez, milletlerin bağımsızlık ve adalet için çaba sarf ettiği sürece diridir. Özgürlük istemi ölmediği sürece o da ölmeyecek” dedi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Venezuela Anayasası, Devlet Başkanı Hugo Chavez'in ölümünden sonraki süreci tarif eden bir yol haritası sunuyor. Anayasa'nın 233. maddesi, devlet başkanının ölüm, istifa ya da yüksek mahkeme tarafından görevden alınması durumunda atılacak adımları sıralıyor. Devlet Başkanının yokluğunda, takip eden 30 gün içinde genel seçime gidilmesi öngörülüyor. Ayrıca, yeni devlet başkanı seçilip görevi devralana kadar, en yüksek yasama organı Devlet Başkanlığı'nı ikame ediyor. Devlet Başkanı'nın geçici yokluğunda Başkan yardımcısı 90 gün süreyle görevi devralırken, bu süre Meclis kararıyla 90 gün daha uzatılabiliyor. Eğer devlet başkanının yokluğu 90 günü geçerse, meclis oylama yaparak devlet başkanının mutlak olarak görevde olmadığına kanaat getirebiliyor.
CHAVEZ'İN ARDINDAN...
BOLİVYA: HEP YANIMIZDA OLACAK
Başkanlık Sarayından ulusa seslenen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Bolivya halkı adına başsağlığı mesajlarını iletirken, “Chavez her zamankinden daha fazla hayatta” diye konuştu. Morales, “Kardeş Chavez'in ölümü ile hepimiz yıkılmış durumdayız. Chavez, duyarlı bir kardeş, dost bir devrimci, aynı Simon Bolivar'ın yaptığı gibi, büyük vatanı için savaşan bir Latin Amerikalıydı” ifadelerini kullandı. Bolivya Devlet Başkanı, Chavez'e verilecek en iyi hediyenin birlik olmak ve bütün dünya halklarının eşitliği için mücadele etmek olduğunu söyledi.
BM: ÖLÜMÜNDEN ÜZÜNTÜ DUYDUK
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Chavez'in ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. BM Genel Sekreteri, Chavez'in ülkelesinin kalkınmasına yönelik yaptığı çabalara vurgu yaptı. Ban Ki-moon ayrıca Venezuela halkı, hükümeti ve ailesine de başsağlığı mesajı gönderdi.
AB: CHAVEZ ÖLDÜ, İLİŞKİMİZE BAKALIM
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Hugo Chavez'in hayatını kaybetmesi dolayısıyla Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Moros’a ortak başsağlığı mesajı gönderdi. Mesajda, “AB, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Başkanı Hugo Chavez'in vefatını üzüntüyle öğrenmiştir. Venezuela, Güney Amerika'nın sosyal gelişimi ve bölgesel entegrasyonuna yaptığı katkıyla öne çıkmıştır. Gelecekte ilişkilerimizin derinleşmesi temennisiyle, Venezuela halkı ve hükümetinin acısını paylaşır, içten başsağlığı dileklerimizi iletmek isteriz” denildi.
ABD: VENEZUELA'DA YENİ BİR DÖNEM
Hugo Chavez’in ölümüyle yapılan ilk açıklamada, ABD’nin Venezüuela halkına “desteği” ve Venezula devletiyle yapıcı ilişki geliştirme arzusu yinelendi. Açıklamada, “Venezuela yeni bir tarihi döneme başlarken, Amerika demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin teşviki ve insan haklarına saygı içeren politikalara bağlılığını korumaktadır” denildi.
EMEP: HALKI, MİRASINA SAHİP ÇIKACAKTIR
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’ın mesajında, “Hugo Chavez, bütün yaşamı boyunca halkının mutluluğu ve esenliği için çalıştı. O, Venezuela ve Latin Amerika halklarının bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde önder bir rol oynadı ve dünyanın bütün mazlum halklarının sevgi ve sempatisini kazandı. Chavez’in ölümünü fırsat bilerek emperyalizmin işbirlikçisi bir iktidar kurmak için harekete geçecek güçler Venezuela halkının direnişi ile karşılaşacaktır. Venezuela halkı Chavez' in halkçı, devrimci mirasına sahip çıkacaktır” ifadesi kullanıldı.
DİSK: HALKLARIN UMUDU CHAVEZ'İ UNUTMAYACAĞIZ ‘
DİSK Yönetim Kurulu açıklamasında, şu ifade kullanıldı: “Ülkesinin bağımsızlığı ve demokratikleşmesi için neo-liberalizme karşı somut bir alternatif oluşturan, ABD emperyalizmine kafa tutan Chavez, Venezuela halkının yüz yüze olduğu yoksulluk, açlık, cehalet, barınma, çalışma ve kadın hakları gibi sorunlarının çözümünün kapitalist sistem içinde kalınarak sağlanamayacağını vurguladığı ve etkin politikalar oluşturduğu için emperyalizmin Latin Amerika'daki hedefi ve yoksul halkların ise umudu haline geldi.”
*Chavez dönemi istatistikleri, Carles Muntener (Halk Sağlığı Profesörü, Toronto Ünv.), Joan Benach (Halk Sağlığı Profesörü, Barcelona Pompeu Fabra Ünv.) ve Maria Paez Victor’un (Sosyolog, Venezuela) “Los logros de Chávez y la revolución bolivariana/Chavez ve Bolivarcı Devrim’in başarıları” başlıklı makalelerinden alınmıştır.