09 Ocak 2024 23:52

Genç işçiler için umuttan fazlası

Zeynep; bizlere, umudun tek başına, emeğinin karşılığını vermediğinin de farkında olarak bizlere umuttan fazlasına ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

Fotoğraf: Mehmet Selim Yalçın/DHA

Paylaş

Ezgi CANSEL

Bursa

 

Metal sektöründe çalışan Zeynep, farklı bir alanda ön lisans bitirmiş 21 yaşında genç bir kadın. Kendi alanında iş bulmanın güçlüğü nedeniyle başka bir işte çalışmak zorunda kalan binlerce gençten biri. Zeynep, okuduğu ve yetkin olduğu bölümle alakalı işler yapmak isterken işsizlik ve eğitim sistemi el birliği ile onu engelliyor. Üstelik Zeynep’in iş hayatındaki ilk yıllarının, ona, mesleğinde uzmanlık ve tecrübe kazandırması gerekirken, aksine hedeflerine uzak, yabancı bir sektörde var olma mücadelesine dönüşüyor. Zeynep'in konuya dair “Çünkü bir şekilde hayat devam ediyor” diyor. Hayat devam ediyor, fakat nasıl?

Şu anki mevcut mesleğinde Zeynep, bir makinenin başında fiziksel olarak müthiş zorlayıcı bir parçayı yerleştirirken yaşadığı zorluklardan bahsediyor, “Alışkın değiliz kalem tutmaktan makine başında oturup parçaları zorlamaya Umudun tek başına, emeğinin karşılığını vermediğinin de farkında olarak, bizlere umuttan fazlasına ihtiyacımız olduğunu söylüyor.yine de kendi alanıma dair arayışım sürüyor.” Zeynep, mevcut işindeki başka bir soruna da değiniyor: “Ücretler doğal olarak aynı değil, erkekler fiziksel olarak daha çok zorlanıyor, onların fazla aldığını duyuyoruz. Yine de meslek hastalıklarının her cinsiyette her yaşta kendini gösterdiğinden söz ediyoruz.” Ardından, henüz, birkaç ay olmasına rağmen parçalara saatlerce led ışıkla bakmaktan gözlerinin ağrımaya başladığından bahsediyor. Yıllardır orada çalışan işçiler ise çok daha farklı ve ağır hastalıklar yaşamakta. Ne konuşursak konuşalım yine aynı kapıya çıkıyoruz “hayat devam ediyor.”

“ZAMMIN YETERLİ OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Zeynep asgari ücretin biraz üstünde bir ücret alıyor. Yeni yapılacak zam üzerine konuşuyoruz. “Asgari ücret zammının yeterli olacağını düşünmüyorum. Hayat koşullarımızı kolaylaştırmayacak. Enflasyon aynı oranda arttığı sürece zam gelmesinin de bir anlamı yok. Ki yine kaşıkla verip kepçeyle alacaklar” diyor. Dört kişilik bir ailede yaşadığını ve tüm ev ahalisinin çalıştığını söyleyen Zeynep, eski kiracı oldukları için kiralarının güncel piyasa fiyatına göre daha uygun olduğunu, ancak kendi semtinde bir evde tek başına yaşama ihtimalinin olmadığını söylüyor. “Mesela telefonum arızalandı hala toparlamaya çalışıyorum. Bir de tek yaşasam alma ihtimalim bile olmaz. Oysa ailemi düşünüyorum, insan evi olsun, arabası olsun istiyor. Ama maaştan geriye bir şey kalmıyor.”

Zeynep, ön lisans eğitimini alırken de geleceksizliğin ve iş imkanlarının kısıtlılığının farkında olduğundan söz ediyor. Yalnız olmadığını, sıra arkadaşlarının da benzer kaygılar yaşadığını aktarırken iş güvenliği, iş imkanlarının kısıtlılığı ve ücretlerin ihtiyaçları karşılamadığı tablonun karamsar bir ruh hali yarattığından bahsediyor bizlere. “Hâlâ alanımda iş bulmayı umuyorum fakat sürekli en temel ihtiyaçlarımı karşılamak zorunda olmaktan ne hâlim kalıyor ne de yeni bir iş aramaya vaktim oluyor” diyor. Umudun tek başına, emeğinin karşılığını vermediğinin de farkında olarak bizlere umuttan fazlasına ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

Ekolokasyon: Görülmeyeni görmek

SONRAKİ HABER

Hayatı idame ettirme yolu olarak borsa ve mobil kumar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa