Tekrar eden sansür gündemi
Bu belgesel, sinema kulübümüzün ve üniversitemizin son yıllarda karşılaştığı tüm bu sorunları unutmamak, direniş hafızasını canlı tutmak için çok değerliydi.
Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü
19 Aralık Salı günü Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü olarak okulumuzun sinema salonunda izlemeyi planladığımız Benim Çocuğum belgeseli, okul yönetimi tarafından gösterimimize saatler kala iptal edildi. Kulüp kolektifinden arkadaşlarımız iptalin gerekçesini öğrenmek için yetkili birimle konuşmaya gittiğinde “aynı belgeselin gösterilmesine daha önce izin verilmediği gibi şu anda da izin verilmeyeceği” cevabını aldı. Aynı belgesel, 2022 yılında düzenlenen açık hava gösterimlerinde de sinema kulübümüz tarafından gösterilmek istenmiş fakat yine sansüre uğramıştı. Ayrıca sansür sürecinde kulübümüz 1 ay boyunca kapatılmıştı.
GÜVENLİ ALANLARIMIZI TERK ETMİYORUZ!
Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, özerk ve demokratik ilkeleri barındıran bir devlet kurumuydu. Lakin geldiğimiz son süreçte, üniversitenin her bir bileşeni tehdit altındayken LGBTIA+’lar da aynı şekilde tehdit altında. Bunu zaten direniş döneminde okulumuzun LGBTIA+ Çalışmalar Kulübü’nün kapatılması ile görmüştük. Sinema kulübü olarak bu problemi tartışmaya açmak ve dayanışmak için Can Candan’ın Benim Çocuğum belgeselini izlemek istediğimizde de sansürle karşılaşıyor, susturulmaya çalışıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü ilkelerinde de yazdığı üzere; her türlü ırk, din, dil, renk, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, etnisite, fiziksel özellikler, engeller, yaş vb. fark etmeksizin hep beraber dayanışma içerisinde temel gayemiz olan sinema sanatı üzerine düşünmek, fikir üretmek ve tartışmak için güvenli alanlarımızı hiçbir şekilde terk etmiyoruz. Binbir emekle, 160 yılın kültürü ile yoğurarak var ettiğimiz alanlarımızı sanatımızla, dayanışmamızla korumaya devam ediyoruz.
SANSÜRSÜZ BİR KAMPÜS İÇİN
Benim Çocuğum belgeselinin yönetmeni, daha önce üniversitemizde belgesel tarihi, teorisi ve eleştirisi dersi veren aynı zamanda da BULGBTIA+ kulübünün akademik danışmanı olan Can Candan. Üniversite yönetimi, direniş sürecinde mahkeme kararlarına rağmen kendisinin görevine 3 kez son verdi. İşte bu yüzden izlemek istediğimiz bu belgesel, sinema kulübümüzün ve üniversitemizin son yıllarda karşılaştığı tüm bu sorunları unutmamak, direniş hafızasını canlı tutmak için çok değerliydi. Şu an üniversitemizin tüm bileşenleri olarak her gün bizlere danışılmadan alınan yeni kararlarla güne başlamak zorundayız. Bizlerden genel olarak hoşlanmayan bir aygıt bulunuyor ve durmadan yaşam biçimimize, akademik hayatımıza müdahale ediliyor. Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü olarak bugün karşılaştığımız sansürün bize özel olmadığını, bu aygıtların tüm gücüyle ülkemizdeki eğitim kurumlarına etki ettiğini biliyor ve üniversite öğrencileri olarak bu durumun önüne geçmek için hep beraber “özgür, özerk ve demokratik üniversiteler” talebimizi büyütüyoruz. Gelecek, öğrencilerin el ele vererek gerçekleştirecekleri hayalleri ile gelecek ve bizler yine bir arada sanatımızı icra etmeye, düşüncelerimizi özgürce tartışmaya devam edeceğiz.