10 Ocak 2024 01:37

Sorunlar gençliğin peşinde

Kredi ve burs üzerinden dönen tartışmalarda da açıklananın ücretin yetersiz olduğu, ailesinden ayrı yaşayan öğrencilerin çalışmak zorunda kalacağı yönünde şekilleniyor.

Paylaş

Alp Eren ELVEREN

Dokuz Eylül Üniversitesi

 

Öğrencilerin gündeminde sıcaklığını korumayı başaran kredi ve burs ücretleri daha tartışılmaya devam ediliyor. Asgari ücretin açıklanması ile birlikte gittikçe daha da büyüyen ekonomik kriz, asgari ücretin açlık sınırı ile yarışır konumda olması ve kredi-burs ücretlerinin yetersizliği tekrardan içinde bulunduğumuz ekonomik durum ve bundan çıkış yollarının tartışılmasını öğrenciler arasında yaygınlaştırdı.

TÜİK verilerine bakıldığında, kasım ayı ile karşılaştırıldığında 2022 yılına göre yıllık enflasyon %61,98 bandında seyrediyor. Erdoğan tarafından açıklanan kredi ve burs ücretine yapılan zam ise %60 olarak sınırlı kaldı. Burada bakıldığında veriler aslında birbiri ile uyuşuyor olsa da bu zam enflasyona karşı çoktan erimiş olan kredi-burs ücretlerinin öğrencilerin sağlıklı ve yeterli bir biçimde geçinebilmesini karşılıyor mu? Cevap tabi ki hayır.

BURSLAR KREDİLER ELİMİZE GELMEDEN ERİYOR

Yeni Orta Vadeli Program’ı duyuran Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, işçi-emekçi kesime kemer sıktırıp sermayeyi ise besleme hedeflerini gerçekleştirmek için adımlarını atmaya devam ediyor. Son süreçte ise Erdoğan’ın faizle ilgili fikirlerindeki ve uygulamalarındaki geri adım ve dönüşler ise bizlere Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin boyutunu göstermeye yeterli. Erdoğan ise bunun çözümünü doymayan sermayeyi durmaksızın beslemek, sermayenin çarkı olan işçi-emekçi kesimini ise açlık ve yoksullukla sınamak olarak görüyor.

Meslek Yüksekokulu öğrencileri ile hem asgari ücret hem de kredi ve burs tartışmalarımızda ve asgari ücret açıklanmadan önce tartıştığımız öğrencilerden aldığımız geri dönüş aslında asgari ücretin enflasyon altında ezilmemesinin tek yolunun çok yüksek bir rakam olarak açıklanmasıydı. Yılda bir defa zam uygulamasına geri dönüş ve yeni açıklanan 17.002tl’lik asgari ücret ile çoğu işçi genç arasında da geçinme kaygılarını ortaya çıkarıyor. Kredi ve burs üzerinden dönen tartışmalarda da açıklananın ücretin yetersiz olduğu, ailesinden ayrı yaşayan öğrencilerin çalışmak zorunda kalacağı yönünde şekilleniyor.

TEK YOL MÜCADELE

Üniversiteler açıldığından beri gördüğümüz öğrenci intihar haberleri de aslında bize öğrenci kesimin okumak için hangi şartlar altında bırakıldığını gösteriyor. Okulumuzdaki arkadaşlarımızla tartışmalarımızda ise yatan burs-kredinin yattıktan sonraki süreçte eriyip gittiği belirtiliyor. Bazı arkadaşlarımız ise ailesine para göndermek için çalıştıklarını veya ailesinin para gönderme durumu olmamasından kaynaklı çalıştığını ancak bu şekilde bile zar zor geçinebildiğini söylüyor.

Tartışmaların aynı noktada bağlanması yani gençlerin çözüm arayışları bitmiyor. Kimi genç çözümü yurt dışına kaçmak olarak yorumluyor, kimisi de çözümü farklı yollarda buluyor veya bulmak için çabalıyor. Bu çözüm arayışlarında ise bizlere işçi-işsiz öğrenci kesimleri için tek bir çıkış yolunun bulunduğunu ve bunu da ortak taleplerimiz için birleşmek, Emek Gençliği saflarında örgütlenmek olduğunu savunmak kalıyor.

ÖNCEKİ HABER

Başka bir futbol kültürü mümkün

SONRAKİ HABER

Her yanıyla rezil devlet yurtları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa