Liseliler forumda buluşuyor: Liselerde sistemin kıskacından kurtulmak!
Gençliği ya iş kazalarıyla ölümlere, ya işsizliğe ve bunalıma, dolayısıyla da intihara sürükleyen bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalıyoruz.
Arşiv | Fotoğraf: DHA
Enes Kaan TÜRKAN
Kayseri
Liseli gençliğin yeni yıla girerken eğitim sisteminde yaşadıkları sorunlara dair “Nasıl bir eğitim olmalı?” sorusuna ürettiği cevaplar da farklılaşıyor ve artıyor. Her sene kabinenin değişmesiyle birlikte eğitim bakanı da ardına değişmiş oluyor. Yaşanan her değişimle birlikte yeni bir eğitim sistemi görüyoruz gibi geliyor fakat aslında tam aksine, zaten var olan sisteme takla attırılıyor. Bu değişimlerle birlikte her geçtiğimiz günden daha niteliksiz ve içi boşaltılmış bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalıyoruz.
LİSELİNİN SORUNLARI VE UMUDU ORTAK
ÇEDES uygulamasıyla birlikte bakanlık, her okula birer imam atanmasının zeminini hazırlamaya çalışıyor. Dini temelli bir eğitim modeliyle hem bütün okulları imam-hatip lisesi hâline getirmeye çalışıyor hem de eğitim müfredatındaki en ufak bilimsellik kırıntısını yok etmeye çabalıyor. Evrim Teorisinin müfredattan kaldırılmasıyla bugüne gelen, bilimsellikle alakası olmayan dersler okutuluyor. Anadolu ve Fen Liselerinde seçmeli dersleri öğrencilerin seçmesi engelleniyor ve yerine din dersleri ekleniyor. Liselilerin sözünün kesilmeye çalışılması bu müfredat değişikliklerinden de önce liselerdeki ÖTK (Öğrenci Temsilcileri Konseyi) gibi öğrencilerin söz hakkının olduğu yerlerin kapatılmasıyla başlıyor. Meslek liselerinde staj sömürüsü artarken ücretlerde gözle görülür bir artış olmuyor. Staj esnasında iş yerinde, alınan eğitimle alakasız işler veriliyor. Meslek liseli bir gencin kendisini staj eğitimleri esnasında öğrendiği iş üzerinden geliştirmesine imkân tanınmıyor. MESEM’lerde çocuk işçilik meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Yoğun sömürü koşullarında tıpkı bir işçi gibi çalıştırılan gençlere asgari ücretin üçte biri reva görülüyor. Haberlerde her geçen gün başka bir MESEM’li gencin ölüm haberini görüyoruz. Gençliği ya iş kazalarıyla ölümlere, ya işsizliğe ve bunalıma, dolayısıyla da intihara sürükleyen bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalıyoruz.
Bu sorunlarla birlikte birçok meseleye dair liseli gençlik, sorunlarını kendi aralarında dillendirse bile bu sorunların diğer gençlik çevrelerinde de ortaklaştığının farkında olmayabiliyor. Halbuki sorunlar her geçen gün ne kadar ortaklaşıyorsa o oranda bu sorunların giderileceğine dair umutlar da artıyor. Bu süreçte görüştüğümüz liseli gençler sorunlarından bahsederken Kayseri’de başka bir lisede adını dahi duymadığı bir başka liselinin de bu soruna karşı tavır aldığını duyduğunda umutlanmanın ilk adımını atıyor. Sorunlarımızı tespit etmek önemlidir fakat ortaklaşan sorunlarımıza karşı taleplerimizi hayata nasıl geçireceğimizi konuşmak bu dönemde en önemli ihtiyaçlarımız arasında yer alıyor.
SÖZÜMÜZÜ LİSELİ FORUMUNDA ORTAKLAŞTIRACAĞIZ
Liseli gençliğin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığına şahit olduk. Bugün bakanın hezeyan dolu açıklamalarının altında yatan sebebi aramak bu açıdan zor değil. “Dindara ve kindar nesil” idealinin hayata geçirilmesine dönük bu girişimler liseli gençliği bir kıskacın içerisine alsa da bu kıskaçtan kurtulmanın yollarını da aramaya itiyor. İşte tam bu noktada sorunların nerelerde ortaklaştığını iyi anlamak ve bunlara karşın çözüm yollarını aramak gerekiyor. Bu noktada sözümüzü ortaklaştırmak ve birlikte tartışmak gerekiyor. Bu açıdan Liseli Formu bizler için bu olanakların gerçekleşeceği bir alan olacak. Birlikte konuşacağız, birlikte tartışacağız ve birlikte değiştirmek için çabalayacağız!