Üniversiteye kayıt yaptırmayan öğrenciler ve öğrencilerin ekonomik sorunlarının araştırılması için önerge
DEM Parti Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmayan öğrenciler ile öğrencilerinin yaşadığı ekonomik sorunlarla ilgili Meclis araştırma önergesi verdi.
Fotoğraf: TBMM
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmayan öğrenciler ile üniversite öğrencilerinin beslenmeden barınmaya, ulaşımdan eğitim materyallerine yaşadıkları sorunlara ilişkin Meclis araştırma önergesi verdi.
Önergesinde siyasi iktidarın politik tercihleriyle derinleşen ekonomik krizin en derin yaşandığı yerlerden bir tanesinin de üniversiteler olduğunu belirterek; “Çünkü üniversite öğrencileri; okumaya gittikleri kentlerde barınmadan beslenmeye, eğitim materyallerinden sosyal yaşama değin çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Özellikle anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin piyasalaştırılmasıyla nitelikli yüksek öğrenim de adeta bir lüks haline gelmiştir” dedi.
“2021 VE 2022’de 728 BİNİ AŞKIN ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYİ BIRAKTI”
Her yıl üniversiteye yerleşen yüz binlerce öğrencinin; günlük zaruri ihtiyaçlarını gideremediği için eğitimine odaklanma sorunu yaşadığına dikkat çeken Sayyiğit şunları söyledi; “Dar gelirli aileler de kendi geçimleriyle uğraşırken büyük kentlerde üniversite okuyan çocuklarının eğitim masraflarını giderememektedirler. Bu sebeple öğrencilerin kaliteli eğitim alabilecekleri üniversiteleri dahi ekonomik sıkıntılardan dolayı bıraktığına şahit olunmaktadır. Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun Gösterge Değerleri Raporu’na bakıldığında da 2021 ve 2022’de 728 bini aşkın öğrencinin üniversiteyi bıraktığı görülmektedir. Söz konusu raporda en çok terkin olduğu ilk beş üniversitenin, büyük kentlerde bulunan üniversiteler olması; öğrencilerin geçinememe sorunu yaşadığını ortaya koymaktadır. Aynı şekilde YÖK verileri baz alındığında, büyük kentleri tercih eden öğrenci sayısında ciddi düşüş olmuştur. 2023 yılı verilerine göre İstanbul’da bulunan üniversiteleri tercih eden öğrenci sayısında 798 bin azalma olurken bu sayı üniversite kenti olarak bilinen Eskişehir’de 99 bin civarındadır.”
“ÖĞRENCİ İNTİHARLARI ARTTI”
Millî Eğitim Bakanlığının açıkladığı verilerde, son beş yılda üniversiteyi kazandığı halde kayıt yaptırmayan öğrenci sayısının 518 bin 549 olduğunu hatırlatan Sayyiğit; “Bu süre zarfında eğitimini donduran öğrenci sayısı ise 268 bin 714’tür. Bu tablo, tek başına her ile bir üniversite yapılmasının bir anlam ifade etmediğini, eğitime erişimin bir lükse dönüşmeye başladığını göstermektedir. Çünkü büyük kentlerde barınma, beslenme ve ulaşım maliyetleri karşılanamaz noktaya erişirken gençler, nitelikli eğitim alabileceklerini düşündükleri üniversitelerde eğitim görmekten bile feragat etmek zorunda kalmaktadırlar. Ekonomik sıkıntılar, öğrencilerin psikolojisini de etkilerken sadece son üç ayda birçok öğrencinin intihar haberi basına yansımıştır. Bunlardan biri olan Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Resul Alan, geride “Üzerimdeki banka borçlarından pek kimsenin haberi yok” notunu bırakarak canına kıymıştır” ifadelerini kullandı.
“KREDİ BORCU ÖDEYEMEYEN YÜZ BİNLERCE ÖĞRENCİ İCRALIK OLDU”
Üniversite öğrencilerinin, ekonomik sorunları aşarak mezun olduklarında da uzun süreli işsizlikle yüz yüze kalırken açlık sınırının altında yaşadığının altını çizen Sayyiğit şunları söyledi; “Öyle ki ödenemeyen KYK öğrenim kredileri katlanırken borcunu ödeyemeyen öğrenci sayısı milyonlarla, icralık olanlar ise yüz binlerle ifade edilmektedir. Yine MEB tarafından yurtdışına gönderilen bursiyerler de döviz üzerinden borçlandırılırken bugün kur farkından dolayı çok ciddi mağduriyet yaşadıkları için “sabit kur” çağrısı yapan öğrencilerimiz de bulunmaktadır. Üniversite öğrencileri maruz kaldıkları bütün zorluklara karşı açıklama yapmak istediklerinde, protesto haklarını kullandıklarında ise üniversite yönetimleri tarafından en temel hakları “güvenlik ortamını bozmaya yönelik bir faaliyet” olarak lanse edilmekte, öğrencilerin en doğal talepleri görünmez kılınmaktadır.”
“PARASIZ VE BİLİMSEL EĞİTİM OLANAKLARININ YARATILMASI GEREKİYOR”
Eğitim hakkının herkes için eşit ve ulaşılabilir olduğu bir sistemin inşa edilmesi için kamusal, parasız ve bilimsel eğitim olanaklarının yaratılması gerektiğini vurgulayan Sayyiğit; “Bu amaçla öğrencilerin beslenme, barınma, ulaşım ve eğitim materyalleri vb. ihtiyaçları belirlenerek sosyal devlet ilkeleri doğrultusunda adımlar atılmalıdır. Üniversite öğrencilerinin sermaye ve siyasi baskı görmeyeceği, özgürce kendini ifade edebilecekleri bir ortamda okuyabilecekleri ve ekonomik sorunların altında ezilmeyeceği koşulların sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin devreye girerek bir araştırma komisyonu kurması gerekmektedir” dedi. (HABER MERKEZİ)