10 Ocak 2024 20:00
Son Güncellenme Tarihi: 11 Ocak 2024 14:39

İsrail’in soykırım davası: Duruşmada neler olacak?

Güney Afrika’nın İsrail’i Gazze Savaşı’nda soykırım yapmakla suçladığı dava Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) görülmeye başladı.

Fotoğraf: Selman Aksünger/AA

Paylaş

Güney Afrika’nın İsrail’i Gazze Savaşı’nda soykırım yapmakla suçladığı ve saldırılarının acil olarak durdurulmasını talep ettiği dava bugün Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ) görüşülmeye başlandı.

DURUŞMA BAŞLADI

BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davanın ilk duruşması başladı. İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlaması yöneltiliyor. Bugünkü duruşmada Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talepleri dinleniyor. Yarınki duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapacak.

Daha önce iki saat olarak açıklanan duruşmaların süresi, İsrail’in talebi üzerine 3 saate çıkarıldı.

DURUŞMA CANLI YAYIMLANIYOR

Halka açık yapılan duruşma canlı yayımlanıyor.

Duruşma sırasında mahkeme önünde Filistin bayraklarıyla toplanan onlarca kişi de “Soykırımı durdurun” sloganları attı.

Güney Afrika devletinin Uluslararası Adalet Divanı aracılığıyla İsrail’e açtığı soykırım davası dün Hollanda’nın Lahey kentindeki mahkemede başladı. Güney Afrikalı hukukçuların konuştuğu duruşmanın ilk gününde İsrail’in soykırım eylemlerinin 7 Ekim’den önce başladığı vurgusu dikkat çekti. İsrailli yetkililerinin söz ve eylemleriyle soykırım niyetini açıkça ortaya koydukları vurgulanırken, saldırıların derhal durdurulması için mahkemeden acil karar talep edildi. 

ULUSLARARASI ADALET DİVANI NEDİR?

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), devletler arasındaki anlaşmazlıkları ele almak üzere 1945 yılında kurulan en yüksek Birleşmiş Milletler hukuk organı. Mahkeme Hollanda’nın Lahey kentinde bulunuyor. Aynı kentte Uluslararası Ceza Mahkemesi ise ICJ’den farklı olarak bireylere karşı işlenen savaş suçları davalarına bakan anlaşma temelli bir mahkeme.

ICJ’nin’nin 15 yargıçlı paneli -İsrail davasında her iki taraftan birer yargıç daha eklenerek genişletilecek- sınır anlaşmazlıkları ve BM antlaşma yükümlülüklerini ihlal etmekle suçlanan devletlerin davalarıyla ilgileniyor.

Hem Güney Afrika hem de İsrail 1948 Soykırım Sözleşmesi’ni imzalamış durumdalar ve bu da mahkemeye aralarındaki anlaşmazlıklar hakkında karar verme yetkisi veriyor. Dava işgal altındaki Filistin toprakları ile ilgili olsa da, Filistin, Birleşmiş Milletler üyesi bir devlet olmadığı için Filistinlilerin yargılamalarda resmi bir rolleri yok.

Soykırım Sözleşmesi’ni imzalayan tüm devletler soykırım yapmamakla ve soykırımı önlemek ve cezalandırmakla yükümlüler. Sözleşme soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu kısmen ya da tamamen yok etmek amacıyla işlenen fiiller” olarak tanımlıyor.

GÜNEY AFRİKA’NIN AÇTIĞI NASIL BİR DAVA?

Reuters’ın haberine göre, 84 sayfalık başvurusunda Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri öldürerek, onlara ciddi zihinsel ve bedensel zarar vererek ve “Fiziksel yıkımlarına yol açacak şekilde hesaplanmış” yaşam koşulları yaratarak onlara karşı soykırım işlediğini söylüyor.

Raporda İsrail’in üç ayı aşkın süredir devam eden saldırıları sırasında Gazze Şeridi’ne temel gıda, su, ilaç, yakıt, barınak ve diğer insani yardımları sağlamadığı belirtiliyor. Ayrıca Gazze’nin büyük bölümünü yerle bir eden, yaklaşık 1.9 milyon Filistinliyi göçe zorlayan ve Gazze sağlık yetkililerine göre 23 binden fazla insanın ölümüne neden olan sürekli bombalama kampanyasına da işaret ediyor.

“Tüm bu eylemler, soykırımı önlemede başarısız olan ve Soykırım Sözleşmesi’ni açıkça ihlal ederek soykırım işleyen İsrail’e atfedilebilir” denilen başvuruda, İsrail’in sözleşmeyi ihlal ederek kendi yetkilileri tarafından soykırıma teşvik edilmesini de engelleyemediği belirtiliyor. Mahkemeden İsrail tarafından yapılan ihlallerin durdurulması için acil önlemler alması isteniyor.

İSRAİL’İN CEVABI NE OLDU?

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog davayı “iğrenç ve saçma” olarak nitelendirdi. İsrail’in Gazze’de sivil kayıpları önlemek için azami çaba gösterdiğini söyledi. Ancak İsrail yönetimi davaya katılarak savunma yapacaklarını da açıkladı.

Herzog, “Uluslararası Adalet Divanında olacağız ve uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki en doğal hakkımız olan meşru müdafaa hakkımızı gururla sunacağız” ifadelerini kullandı.

DURUŞMALARDA NELER OLACAK?

Güney Afrika ve İsrail’in acil durum önlemlerinin lehinde ya da aleyhinde görüş bildirmek için ayrı günlerde ikişer saati olacak. Tanık ifadesi ve çapraz sorgulama olmayacak. Sunumlar daha çok devlet yetkilileri ve onların uluslararası avukatlardan oluşan ekipleri tarafından getirilen hukuki argümanlardan oluşacak.

Acil durum tedbirleri talebi, tamamlanması birkaç yıl sürmesi beklenen davanın ilk adımı. Resmi olarak geçici tedbirler olarak adlandırılan bu önlemler, mahkeme davanın tamamını incelerken anlaşmazlığın daha da kötüleşmesini önlemek için bir tür kısıtlama emri anlamına geliyor.

Mahkeme, Güney Afrika’nın soykırım iddialarına ilişkin nihai kararını davanın esastan görüşülmesine kadar veremeyecek ki bu da muhtemelen yıllar sürebilir.

Bu haftaki duruşmalar sadece acil durum önlemlerinin alınması ihtimaliyle ilgili.

Güney Afrika mahkemeden İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerini askıya almasını, soykırım eylemlerini durdurmasını veya soykırımı önlemek için makul tedbirler almasını ve bu tedbirler hakkında mahkemeye düzenli raporlar sunmasını talep etti.

Önlemlere ilişkin kararın duruşmaları takip eden haftalarda verilmesi bekleniyor.

ICJ’nin kararları nihai ve temyiz edilemez, ancak bunları uygulamanın bir yolu yok. İsrail aleyhine bir karar, en fazla ülkenin uluslararası itibarını zedeleyebilir ve yasal emsal oluşturabilir. (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Şule Karamercan adlı kadın ayrılmak istediği erkek tarafından öldürüldü

SONRAKİ HABER

Kocaeli’de halkçı belediyecilik çalıştayı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa