Fransa’da yeni hükümet eski sorunları çözebilecek mi?

Kıvanç DEMİR
Strasbourg

Fransa’nın yeni atanan Başbakanı Gabriel Attal’ın hükümetinde yer alacak 7’si kadın ve 7’si erkek, yeni kabinedeki 14 kişinin listesi, Elize Sarayı Genel Sekreteri Alexis Kohler tarafından kamuoyuna açıklandı. İlk Bakanlar Kurulu toplantısı ise bugün yapılacak.

Eski Başbakan Elisabeth Borne hükümetinde yer alan 4 bakan yeni kabinede de yerini korudu. Bruno Le Maire Ekonomi, Finans ve Endüstriyel ve Dijital Egemenlik Bakanlığına, Gérald Darmanin de İçişleri ve Denizaşırı Bölgeler Bakanlığına devam edecek. Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti ve Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanı Sylvie Retailleau da görevine devam edecekler arasında.

Yeni göreve gelenler ise şöyle: Çalışma, Sağlık ve Dayanışma Bakanı Catherine Vautrin, Eğitim, Gençlik, Spor ve Olimpiyat Bakanı Amélie Oudéa-Castéra, Tarım ve Gıda Egemenliği Bakanı Marc Fesneau, Kültür Bakanı Rachida Dati, Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, Avrupa ve Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourné, Ekolojik Geçiş ve Bölgesel Uyum Bakanı Christophe Béchu, Hükümet Sözcüsü Prisca Thévenot ve Parlamento ile İlişkilerden Sorumlu Bakan Temsilcisi Marie Lebec, Kadın-Erkek Eşitliği ve Ayrımcılıkla Mücadele Bakanı Aurore Bergé.

MACRON’UN YENİ SINAVI HAZİRANDA

Fransa’da geçtiğimiz Haziran 2023’te yapılan genel seçimlerini ikinci yetki dönemini kıl payı kazanan Macron ve partisi, şimdi de yeni hükümetiyle bir sonraki genel seçimlere kadar dayanmaya çalışacak. Özellikle, haziranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ parti Ulusal Birlik’in (RN) performansı merak ediliyor. Ulusal mecliste 88 milletvekili bulunan RN’nin yeni ve 28 yaşındaki genç lideri Jordan Bardella’nın AB seçimlerinde Macron’nun partisinden daha fazla vekil çıkaracağını gösteren bazı anketler mevcut. Önümüzdeki aylarda Macron’nun seçim kampanyasının da hızlanması bekleniyor.

Aşırı sağın önümüzdeki Avrupa Parlamentosu seçimleri ve genel seçimlerde güçleneceğine dair tartışmalar devam ediyor. Özellikle, Gabriel Attal’ın bir önceki dönem Eğitim Bakanlığı sürecinde aşırı sağın düşüncelerini kullandığı ve eski Başkaban Elisabeth Borne’nun bıraktığı enkaz da konuşulanlar ve eleştiriler arasında. Macron’nun son yıllarda aşırı sağla girdiği yarışta politikalarını iyice merkezden sağa kaydırdığı da uzun zamandır biliniyor.

SOSYAL MÜCADELEDE DÜŞÜŞ YOK

Ülke genelinde ise maaşların arttırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, özelleştirmelerin durması, emeklilik ve göçmenlik yasasının geri çekilmesi ve kadın-erkek eşitliği ile kadına yönelik şiddet ve cinayetler, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı tepkilerde de bir düşüş yok.

Tersine hükümetin ekonomik ve sosyal sorunların çözümünde adım atması için işçi, öğrenci ve kadınların talepleri artmaya devam ediyor. Yoksul ve zengin arasındaki uçurumun derinleştiğine dair çokça veriler de mevcut.

Fransa tarihinin 37 yaşındaki en genç başbakanı olarak seçilen Gabriel Attal ve yeni hükümetinde değişmeyen bazı merkez sağcı bakanlarla ve halk nezdindeki kredisini fazlaca yıpratmış olan Macron, istediği canlılığı ve değişimi yakalaması çok mümkün görünmüyor.

Fransa ve Almanya’da aşırı sağın yükselişi