Ressam Nuri Abaç’ın sergisi açıldı: Uzuvları bozulmuş figürlerden geleneksel izler…
Abaç’ın mitolojiden masallara, Hacivat ve Karagöz’den günlük yaşama kadar yararlandığı konulardan oluşturulan resimlerde ‘gerçeküstücülük’, ‘fantastik’ ve ‘geleneksel’ izler bulmak mümkün.
Sergiden bir eser | Fotoğraf: Kübra Kırımlı/Evrensel
Kübra KIRIMLI
Ankara
Ressam Nuri Abaç’ın “Acaibü’l Mahlukat” adlı resim sergisi Ankara CerModern’de sergilenmeye başlandı. 9 Ocak tarihinde açılışı yapılan sergi 17 Mart tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor olacak.
Küratörlüğünü Dilek Karaaziz Şener’in yaptığı sergi, 2008 yılında yaşama veda eden Ressam Nuri Abaç’ın ilk kapsamlı sergisi olma özelliğini taşıyor. Abaç’ın 1950’lilere dayanan eserlerinin de sergilendiği sergide, Abaç’ın mitolojiden masallara, Hacivat ve Karagöz’den günlük yaşama kadar yararlandığı konulardan oluşturulan resimlerde ‘gerçeküstücülük’, ‘fantastik’ ve ‘geleneksel’ izler bulmak mümkün. Aynı zamanda bir mimar olan Nuri Abaç’ın sergilenen hemen her eserinde uzuvları bozulmuş figürler, sanatçının özgün bakış açısı oldukça dikkat çekici.
KOLEKSİYON VE ARŞİVDEN ESERLER
Oğlu Celal Abaç’ın da koleksiyon ve arşivlerinden kesitler sunulan sergide Nuri Abaç’ın geçmiş yıl sergi afişleri, Abaç’ın çeşitli yıllardan kişisel fotoğraflarını da görmek mümkün. Sergide Selçuklu Sultanlarından Tuğrul Bey’e ithaf edilen “Tusi” isimli eseri de bulunmakta. Ayrıca sergide Abaç’ın daha önce sergilenmeyen siyah-beyaz dönemi diyebileceğimiz 34 adet eseri de sergileniyor. İlk kez ziyaretçi ile bulaşacak bu eserlerde figürlerin grotesk yapısıyla kendini göstermekte.
NURİ ABAÇ HAKKINDA
1926-2008 yılları arasında yaşayan Ressam Nuri Abaç aynı zamanda bir mimardı. Darulbedayinin (İstanbul Şehir Tiyatrosu) ilk aktörlerinden olan babası Celal Abaç sayesinde Nevit Kodallı ve Atıf Yılmaz gibi geniş bir sanat çevresinde büyüyen Abaç, resim sanatına orta öğretim yıllarında başladı. 1944’te İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü mezunu olan Abaç, bir dönem yaşantısına Leopold Levy’nin resim atölyelerinde devam etti. Temelini Anadolu’nun tarihinden alan Abaç’ın sanat eserlerinde Hitit rölyeflerinden, mitolojiye, masallardan Hacivat ve Karagöz’e kadar uzanan gerçeküstü ögeler yer alır. Bu ögeleri fantastik bir kurguda sunan Abaç’ın yakında tanındığı eserleri ise; Motor Sefası (1979), Telli Gelin Oyunu, Köyde 23 Nisan, Kır Kahvesi (1978), Pazar Yeri (1986), Köydeki Alman Gelin, Kervansaray II’dir (1992). Çalışmalarının ana kurgusu halk kültürü ve geleneksel yaşam olan Nuri Abaç resimlerinde ekseriyetle mekanik araçlar, süsler, insanlar ve dairesel hareket imgeleri kullanır. 82 yaşında hayata veda eden sanatçının 1982 Uluslararası İskenderiye Bienali’nin de aralarında olduğu 11 yarışmadan ödülü bulunmakta. 1991 yılında Hacettepe, ardından Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde perspektif dersleri de veren sanatçı Ankara’da hayata gözlerini yumdu.