Araştırma görevlileri eşit ücret istiyor
Kanuna rağmen vakıf üniversiteleri akademisyenlere devlet üniversiteleriyle eşit ücret vermiyor. Haliç Üniversitesi de araştırma görevlilerinin ücretlerini gasbetmeye devam ediyor.
Ekran görüntüsü: Google street view
Eylem NAZLIER
İstanbul
2020’de Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle özel üniversitelerde görevli akademisyenlere devlet üniversitelerinden düşük ücret verilmemesi karar altına alındı. Ancak birçok vakıf üniversitesi bu düzenlemeyi 4 yıldır uygulamıyor. Vakıf üniversitelerinin büyük bir kısmı brüt ücret üzerinden eşitleme yaparak, bilim emekçilerin haklarını gasbediyor. Bunlardan biri de Haliç Üniversitesi…
"HUKUKSUZLUK SÖZ KONUSU"
Gazetemize konuşan Haliç Üniversitesinde görev yapan araştırma görevlisi YÖK’ün ‘Maaş net veya brüt maaş üzerinden eşitlenebilir’ demesiyle özel üniversite patronlarının eline koz verdiğini söyledi. Bununla yasanın konulma amacı dışına çıkıldığını dile getiren araştırma görevlisi, “YÖK’ün böyle bir karar verme hakkı yok ama bütün vakıf üniversiteleri bunu bir koz olarak kullanıyorlar” dedi. Buna karşı İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen emsal kararları hatırlatan araştırma görevlisi “Devlette çalışan bir araştırma görevlisinin eline geçen maaş neyse vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlilerine de o maaşın verilmesi gerekiyor. Ama buna uyulmuyor” diye konuştu.
"YÖK USULSÜZLÜĞÜN ÖNÜNÜ AÇTI"
Burada kabahatin YÖK’te olduğuna dikkati çeken araştırma görevlisi, kanuna rağmen düşük ücret vermeye devam vakıf üniversiteleri için YÖK’e ‘Siz bu okulları denetlemiyor musunuz?’ baskısı oluştuğunu hatırlatarak “YÖK de bu eleştirilerin önünü almak adına yönetim kurulu kararıyla brüt ve net ifadesine yer verdi. Ve işin içinden sıyrıldı” dedi. Net ve brüt maaş üzerinden eşitleme olayına itiraz ettiklerinde ‘YÖK izin verdi’ cevabını aldıklarını belirten akademisyen “YÖK’ün verilen kanun hükmü üzerine ben bunu bu şekilde yorumluyorum deme hakkı yok aslında. Kaldı ki idare mahkemeleri de YÖK’ün bu şekilde yapabilirsiniz kararını usulsüz buluyor” dedi.
MUHATAP YOK
Devlet üniversitelerinde çalışan meslektaşlarından çok düşük ücretler aldıklarını söyleyen araştırma görevlisi, “Haliç Üniversitesi brüt maaş düzenlemesini sadece araştırma görevlilerine uyguluyor” dedi. Üniversitede çalışan 76 araştırma görevlisinden 47’sinin şikayetlerini dile getirmek için üniversite yönetimine gittiğini ama karşılarında muhatap bulamadıklarını aktaran araştırma görevlisi “Eşit işe eşit ücret talebemizi yineledik. YÖK Kanunu ve Anayasa’nın 10. maddesini hatırlattık. Ama bize herhangi bir yanıt verilmedi” dedi.
"1 KİTABI 9 TAKSİDE BÖLDÜRÜYORUM"
Sözleşmelerinde net maaş yazdığının altını çizen araştırma görevlisi “İşe girerken sözleşmelerimizi imzaladık ve o sözleşmeler kendiliğinden yenileniyor. Tekrar gidip sözleşme imzalamıyoruz. YÖK’ün tebliği zaten hukuksuz ve usulsüz, buna rağmen orada geçen tek şart dahi üniversite tarafından yerine getirilmiyor” dedi. Hayatlarını aldıkları maaşla idame edemediklerini, İstanbul şartlarında maaşının yarısından fazlasının kiraya gittiğini anlatan araştırma görevlisi “Ailemden destek alarak ayı tamamlıyorum. Akademisyenim ama bir kitabı bile 9 taksite böldürmek zorunda kalıyorum. Kendi mesleğimle alakalı masraflarımı bile yetiştiremiyorum” diye konuştu.
"MAAŞLAR DEVLETLE EŞİTLENMELİ"
Haliç Üniversitesi araştırma görevlilerinin talepleri şöyle: “Bordrolarımız işçi bordrosu yerine akademik bordro olarak düzenlenmeli. Maaşlarımız devlet üniversitelerinde çalışan aynı ünvandaki akademisyenlerle aynı olmalı. Araştırma görevlilerin de kurumda çalışan diğer akademisyenler gibi net maaş düzenlemesine geçmeli ve akademik ayrımcılığa son verilmeli.”
"YÖK YAPTIRIM UYGULAMIYOR"
Dört yıldır vakıf üniversitelerinin ücretleri eşitlememek için direndiğine dikkati çeken Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Vakıf Üniversiteleri Birimi temsilcisi, “Vakıf üniversiteleri bütün akademik personeli karşısına almamak için bir kısmına eşit ya da eşite yakın ücret veriliyor. Haliç Üniversitesinde olduğu gibi de bazılarını ayırıyor” dedi. YÖK’ün bu üniversitelere yönelik yaptırım uygulaması gerektiğini dile getiren temsilci “Denetim yok olsa da patronlar işi kılıfına uydurmuş” ifadelerini kullanarak bu haksızlıkları değiştirmek ve güvenceli çalışma için tüm akademisyenlere sendikalı olma çağrısı yaptı.