Uluslararası Adalet Divanı Gazze’de soykırıma karşı ne yapabilir?
Uluslararası Adalet Divanı'nın Güney Afrika'nın açtığı İsrail’e soykırım davasında vereceği karar uygulanabilir mi? Geçici tedbirler nedir ve neden önemli?

Fotoğraf: Selman Aksünger/AA
İLGİLİ HABERLER

İsrail’in soykırım davası: Duruşmada neler olacak?

İsrail soykırımı davası başladı: İsrail saldırıları soykırım niyeti taşıyor, derhal durdurulmalı!

Soykırım davasında 2. gün: İsrail tarafı, Güney Afrika'yı Hamas'a destekle suçladı
İsrail, Güney Afrika’nın suçlamalarına karşı ilk savunmasını 12 Ocak 2024 tarihinde Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan ve Birleşmiş Milletlerin en yüksek insan hakları mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanında yaptı. İsrail, ordusunun sivillerin zarar görmesini en aza indirmeye çalıştığını ve Güney Afrika’nın hem soykırım terimini silah haline getirmeye hem de İsrail’in Hamas’a karşı meşru müdafaa hakkına müdahale etmeye çalıştığını savundu.
Peki Uluslararası Adalet Divanı bu davada vereceği herhangi bir kararı uygulayabilir mi? The Conversation’a konuşan Uluslararası İlişkiler ve İnsan Hakları Uzmanı Victor Peskin, “Uluslararası Adalet Divanının gerçek yaptırım gücü meselesi pek çok insanın kafasını kurcalayan önemli bir konu” dedi.
"BU DAVA ÖZEL BİR YANKI UYANDIRABİLİR"
Güney Afrika’nın bu suçlamaları yapmasının önemi nedir?
Güney Afrika 1990’ların ortalarında büyük ölçüde barışçıl bir şekilde demokrasiye geçiş yapmış eski bir Apartheid devletidir. Sembolik olarak, Güney Afrika’nın bu davayı açması özel bir yankı uyandırabilir.
Ancak Güney Afrika’nın kendisi de 1948 BM Soykırım Sözleşmesi’ni engellemekle suçlanmıştır. Bu suçlama, 2015 yılında Sudan’ın o dönemki Devlet Başkanı Ömer El Beşir’i ağırlayıp tutuklayamamasının ardından gelmişti. El Beşir, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 2000’li yıllarda Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde savaş suçları işlemek ve soykırım yapmakla suçlanıyordu.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı dava, Uluslararası Adalet Divanında soykırımla ilgili dördüncü dava. Diğerleri Bosna, Myanmar ve Ukrayna’daki çatışmalarla ilgiliydi.
Gambiya-Myanmar davası mahkeme için nasıl bir emsal teşkil etti?
Ülkelerin doğrudan müdahil olmadıkları bir çatışmayla ilgili olarak Uluslararası Adalet Divanına dava açmaları için bazı emsaller var. Gambiya 2019 yılında Myanmar’da yaşayan etnik bir azınlık olan Rohingya halkına soykırım uyguladığı iddiasıyla Myanmar’a karşı mahkemeye şikayette bulunmuştu.
Soykırım Sözleşmesi, sözleşmeyi onaylayan tüm devletleri sözleşmeye uymakla yükümlü kılıyor. Dolayısıyla, iddia edilen bir soykırım vakasıyla doğrudan bağlantısı olmayan ülkeler yasal olarak bir soykırım şikayetinde bulunabilirler.
"İSRAİL'İN ASKERİ SALDIRILARINI AZALTMASI İÇİN KAMUOYU BASKISI OLUŞTURULABİLİR"
Geçici tedbirler nedir ve neden önemli?
Uluslararası Adalet Divanı yargıçları halen Gambiya’nın soykırım şikayetinin esasını inceliyor. Bu konuda henüz nihai bir karar yok. Mahkeme, davada duruşma yaptıktan sonra nispeten kısa bir süre içinde, Myanmar’ı soykırımı önlemeye ve davayla ilgili kanıtları korumaya yönlendiren geçici tedbirler adı verilen yazılı emirler yayımladı.
Yargıçlar İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırılarının aşırı olduğuna ikna olurlarsa, İsrail’in saldırılarının durdurulması ve düşmanlıkların sona erdirilmesi için hızlı bir şekilde çağrıda bulunabilirler.
Teorik olarak bu, İsrail’in askeri harekatını azaltması ya da durdurması için kamuoyu baskısı oluşturabilir. Ancak Uluslararası Adalet Divanı bu yönde bir çağrıda bulunsa bile bu, mahkemenin eninde sonunda soykırım yapıldığına hükmedeceği anlamına gelmeyecektir.
Uluslararası Adalet Divanının yaptırım gücü yok. Peki, bu dava siyasi bir tiyatrodan fazlası mı?
Uluslararası Adalet Divanı bireyleri yargılamaz, daha ziyade ülkeler arasındaki hukuki anlaşmazlıkları çözmeye odaklanır. Savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlarından dolayı bireyleri soruşturma ve yargılama yetkisine sahip olan Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail güçlerinin ve Hamas militanlarının uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiği iddialarına ilişkin ayrı bir soruşturma başlattı.
"FİLİSTİN'E İNSANİ YARDIM AKIŞI KOLAYLAŞTIRILABİLİR"
Bu her zaman açık bir sorudur; bir Uluslararası Adalet Divanı kararı uygulanacak ve herhangi bir somut etkiye sahip olacak mı?
Uluslararası Adalet Divanı, Bosna-Sırbistan davasında nihai bir karara varırken buzul hızında hareket etmiş olsa da kitlesel şiddeti ele alırken daha hızlı hareket edebileceğini göstermiştir. Yargıçlar Myanmar ve Rusya davalarında şiddetin önlenmesi için geçici tedbirler aldılar.
Ancak Uluslararası Adalet Divanının geçici tedbirlerinin Myanmar’ın Rohingyalara yönelik baskılarını hafiflettiğine dair çok az gösterge var. Benzer şekilde, Divan’ın Rusya’yı Ukrayna’yı işgalini durdurmaya çağıran geçici tedbirlerinin de görünürde bir etkisi olmadı.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail ordusunun Gazze’deki faaliyetlerine son vermesi ya da azaltması veya Filistinliler için çok ihtiyaç duyulan insani yardım akışını kolaylaştırması çağrısında bulunabilir. Bu da İsrail üzerinde önemli bir uluslararası baskı oluşturabilir. Ayrıca İsrail’in ABD ve Birleşik Krallık gibi en güçlü müttefiklerini de İsrail’e daha fazla baskı yapmaya itebilir.
2007 SIRBİSTAN SOYKIRIM DAVASI
UAD’nin soykırım konusundaki sicili bize bu dava hakkında ne söylüyor?
Bu türden ilk davada, 1993 yılında Bosna, o zamanlar eski Yugoslavya Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Sırbistan’a karşı soykırım iddiasıyla dava açmıştı.
Uluslararası Adalet Divanının 2007 yılında Sırbistan davasında verdiği nihai karar tartışmalıydı. Mahkeme, Bosna savaşında soykırım yapıldığına ancak Sırbistan hükümetinin bundan doğrudan sorumlu olmadığına karar verdi. Mahkeme bunun yerine Sırp hükümetinin Srebrenitsa’daki soykırımı önlemede başarısız olduğuna hükmetti.
Srebenica, Bosna-Sırp askeri güçlerinin 1995 yılında ele geçirerek yaklaşık 8.000 Müslüman erkek ve çocuğu öldürdüğü Bosna’nın doğusundaki Müslüman yerleşim bölgesiydi.
Mahkeme ayrıca Sırp hükümetinin, o dönemde BM Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soykırım suçundan aranan eski Bosnalı Sırp General Ratko Mladiç’i tutuklamayarak Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine karar verdi.
Uluslararası Adalet Divanının bu kararı birçok Bosnalı Müslüman ve küresel insan hakları aktivisti için büyük bir darbe ve hayal kırıklığı oldu.
Divanın İsrail’in soykırım yapıp yapmadığına karar vermesi ne kadar zaman alabilir?
Birkaç yıl sürebilir. Bosna-Sırbistan davası 14 yıl sürmüştü. Güney Afrika-İsrail davasının, henüz sonuçlanmamış olan Gambiya-Myanmar ve Ukrayna-Rusya davalarında nihai kararın verilmesini beklemek zorunda kalıp kalmayacağı belli değil. (DIŞ HABERLER)
Evrensel'i Takip Et