Mahkeme: “Orman ekosisteminin oluşması için bin yıl gerekiyor”
Muğla Yatağan’da 175 hektarlık orman alanı yok edilmekten kurtaran mahkeme kararı. Mermerci şirket 23 hektarlık alanı ÇED bile yapmadan 175 hektara çıkarmak istedi.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
Muğla'nın Yatağan İlçesi Katrancı Köyü yakınında faaliyet gösteren mermer ocağının kapasite genişletme projesi, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, ormanlık alanda yapılmak istenen genişlemenin zeytinliklere, ormana, su varlıklarına ve biyo-çeşitliliğe zarar vereceği gerekçesi ile proje için verilen "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararını iptal etti.
23 HEKTARLIK ALANI ÇED BİLE YAPMADAN 175 HEKTARA ÇIKARMAK İSTEDİ!
Bodrum Doğaltaş Madencilik ltd. Şti tarafından 2019 yılında 23,79 hektar alanda "ÇED kapsam dışı" kararı alınarak faaliyete geçen işletme alanı, şirket tarafından genişletilmek istendi. Maden alanının 175 hektar kapasite artırımına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından da "ÇED gerekli değildir" kararı verildi. Bu karara karşı Yatağan Yeşil Yaşam Derneği tarafından bölgenin tamamının orman olduğu, ruhsat sahasında 35.058 adet kızılçam ağacının kesileceği, 3 km. yarıçaplı alanda zeytinliklerin mevcut olduğu, ruhsat alanı için önce 5000 m3/yıl eşik değerinin altında üretim yapılacağı beyan edilerek "ÇED kapsam dışı" kararı alınarak çalışmaya başlanıldığı, "ÇED kapsam dışı" kararıyla 23,79 hektarlık alanda 2019 tarihinden itibaren üretim yapıldığı, sonrasında işletme ruhsatı alanı olan 175 hektarın tamamı için proje tanıtını dosyası hazırlanarak "ÇED gerekli değildir" kararı alındığı, toz yükünün belirtilenden çok olacağı gibi gerekçelerle dava açıldı.
Dava edilen valilik ise şirketi savunarak, kapasite artışı durumunda emsal teşkil edecek ÇED izinlerinin bulunduğu ve projenin hukuka uygun olduğu ileri sürüldü.
BİLİRKİŞİ RAPORUNDA NELER VAR?
Açılan davaya bakan Muğla 3. İdare Mahkemesi alanda 02.03.2023 tarihinde bilirkişi incelemesi yaptırdı. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda projenin bölgede yaratacağı çevresel olumsuzlukların yanı sıra, dosyada ki eksik ve hatalı bilgilere de yer verildi.
Bilirkişiler raporlarında özetle şunlar yer aldı;
- "Mermer ocağının orman alam ve önemli doğa alanı dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.
- Kireçtaşı ve mermer ocaklarının işletme sonrası bitki yetiştirilmesine olanak vermemekte ve ömrünü tamamlamış maden alanının kalıcı biçimde ormansızlaşmasını beraberinde getirmektedir. Nitekim antik dönemde kullanılmış olan mermer ocakları ormansızlaşma nedeniyle günümüzde tespit edilebilmektedir.
- Ruhsat alanının 175 hektar olduğu, 25 hektar eşik değerin üstündeki çalışma alanlarında yapılacak madencilik çalışmaları için ÇED raporu hazırlanması gerekmektedir.
- Şirketin 5000 m3 altı olan üretim miktarını 20000 m3 e çıkararak Yıllık 5.000 m3 'kapsam dışı' imtiyazını kaybettiği, ÇED Yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
- Mermer yatağı olması nedeniyle önemli yeraltı su deposu özelliği taşıyan 175 hektarlık bir alanın geri dönüşsüz biçimde ormansızlaşacak olmasının önemli çevresel etkiler olarak değerlendirilmezi gerektiği şüphe götürmez bir gerçektir.
- Mermer maden ocağı olarak işletilen ve kapasite artışı istenen alandan 3 km'den daha yakın mesafelerde, özellikle doğu ve kuzey doğu bölümlerinde verimli kapama zeytin bahçelerinin bulunduğu keşif sırasında gözlemlenmiş ve resimleri çekilmiştir."
“EKOLOJİK DENGENİN BOZULMASI…”
- "İklim, toprak, su ve yaşam dengesinin, yani ekolojik dengenin bozulmasına neden olan yanlış ve aşırı kullanımlar bu dengeyi ortadan kaldırmakta ve insan dahil tüm canlıların yaşama ortamlarım giderek daraltmaktadır. Tüketilen bir eko-sistemin, bozulan bir ekolojik dengenin yerine konulması çok zor hatta olanaksızdır.
- Muğla orman yangınları açısından 1. Derece hassas bölgeler arasındadır. Dosya kapsamında; orman yangınlarında alınacak tedbirlerden bahsedilmemiştir.
- Yok, edilen orman ekosistemini oluşturan toprak ve canlı türlerinin tekrar oluşup, o alana yerleşmeleri için bin yıllık bir süreç gerekmektedir."
“KAMU YARARINA UYGUNLUK BULUNMADI”
Bilirkişi raporunu kararına dayanak yapan mahkeme, oybirliği ile “Kapasite Artışı Projesi faaliyetinin, doğal çevre ve orman alanı üzerinde uzun vadede olumsuz çevresel etkiler ortaya çıkaracağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır” kararı verdi.