18 Ocak 2024 05:00

Ek zam eylemi yapan kamu işçilerinden çağrı: Hep birlikte ses çıkaralım

Kamu iş yerlerinde ek zam hareketliliği devam ederken, Demiryol-İş üyesi işçiler sendikacıların sessizliğine tepki gösteriyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Demir yollarından askeri iş kollarına kadar kamu iş yerlerinde işçilerin ek zam talepleri sürüyor. Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş üyesi işçiler, ek zam taleplerini yemekhane eylemleri ve yürüyüşlerle dile getirirken Demiryol-İş ve Türk-İş yöneticilerine de “İşçilerin taleplerine sahip çıkın” çağrısı yapıyor. Harb-İş üyesi işçiler ise sendika genel merkezinin aldığı karar doğrultusunda eylemler yapıyor. Evrensel’e konuşan işçiler tüm kamu işçilerine “Bu sesi hep birlikte çıkaralım” şeklinde sesleniyor.

Bugün kamuda çalışan 10 yıllık bir demir yolu işçisinin cebine 2023’ün aralık ayında 22 bin lira ücret girerken, 2024’ün ocak ayında ise ancak 26 bin lira girecek. Sosyal haklar ve ek ödemeler çıkarıldığında ise işçilerin kök ücretleri neredeyse asgari ücret seviyesine iniyor.

Eskişehir’de bulunan Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ (Türasaş) fabrikasında çalışan bir işçi, “Asgari ücretin yüzde 10-15 fazlasına çalışıyoruz. Aldığımızı anca çocukların eğitimine ve gıdaya veriyoruz. Biz anne babalar, kendimizden kısıp çocuklardan eksiltmemeye çalışıyoruz. Ekstra ihtiyacımız olan kıyafet falan varsa, onları almıyoruz” diyerek işçilerin durumunu anlatıyor.

"İSTEDİĞİMİZ YOKSULLUK SINIRI BİLE DEĞİL"

Sahada iş kazalarıyla yüz yüze olduklarını dile getiren işçi şunları söylüyor: “Her türlü riskle karşıyayız. Çok büyük sorumluluklarımız var. Demir yolları tamamen ağır sanayi olarak geçer. Yaptığımız her işte bir uzuv kaybı ya da yaralanmaya sebep olabilecek kazalar yaşıyoruz. Yanlış anlaşılmasın, kimsenin parasında, maaşında gözümüz yok. Herkes daha fazlasını alsın. Ama kamu kurumlarında bugün asgari ücretin altına düştük sayılır. Yani bugün kamu işçisinin hak ettiği 20 bin lira mı? Türkiye’deki ekonomik şartlar ihtiyaçlarımızı karşılamamızı zorluyor. Hayat pahalılığı, kiralar, ısınma, yakıt, ulaşım, sağlık… Açlık sınırı 15 bin, yoksulluk sınırı 47 bin. Bizim istediğimiz 35-40 bin, yoksulluk sınırı bile değil.”

"SENDİKACILAR SESSİZ, GENEL BAŞKAN SEYİRCİ"

T. Harb-İş’in aldığı eylem kararlarını hatırlatan işçi üyesi olduğu Demiryol-İş yöneticilerinden şikayet ediyor: “Harb-İş üyesi arkadaşlarımız mücadeleye girişti. Bizim Başkan Ergün Atalay yaşadıklarımıza seyirci, yöneticiler sessiz kalıyor. Açıkçası hükümetin temsilcisi gibi.

Son iki dönem toplu sözleşmelerini ‘felaket’ olarak nitelendiren işçi şunları söylüyor: “Bir kazanım değil, bir kayıp oldu bizler için. Bizler refah payı, ek ödeme, ek protokol, seyyanen bir ücret politikası istiyoruz. Sözleşme döneminin mart ayında olması büyük sıkıntı yaratıyor. Çünkü ocak döneminde sözleşmeye tabii olan işçilerin kazanımları daha fazla oluyor. Dönemsel değişiklikler, tarih değişiklikleri oradaki enflasyon oranlarının kaybına sebep oluyor bizde. Biz bu sözleşmeyle yol alınamayacağını söylemiştik.”

"REFAH PAYI SÖZÜ TUTULMADI"

“Bize 30’uncu dönem toplu iş sözleşmesinde kamu işçisine refah payı sözü verilmişti” diyen işçi şöyle devam ediyor: “Memura verildi, emekliye verildi ama bu kamu işçisine refah payı verilmedi. Yüzde 45’lik bir sözleşmeye imza atıldı. Bu yüzde 45’in içerisinde 2012’nin son altı ay diliminden gelen enflasyon farkımız vardı zaten. Yani refah payını da onun içine kattılar. Normalde uygulanan ilk altı aylık sözleşmede yüzde 12 gibi bir zam verildi ama insanlara yüzde 45 gibi lanse edildi. Tamamen aldatmaca. Türkiye’deki yaşam standardı belli, yaşam kalitesi belli. Biz insanca bir yaşam istiyoruz. Başka bir şey değil. Hafta sonu tatili yapamıyoruz, hiçbir sosyal yaşantımız yok. Bizi asosyal yaptılar. Kahvehaneye, kafeye ya da bir etkinliğe gidemiyoruz. Bu hükümet insanların alışkanlıklarını, her şeyini değiştirdi. İşçilere layık görmedikleri, yakıştıramadıkları lüksü kendileri yaşıyorlar. Hükümet politikası her türlü hak ve değerlerimizi bir şekilde ellerimizden alıyor, kısıtlıyor.”

TÜM İŞÇİLERE ÇAĞRI

Türasaş işçisi, başta demir yollarında çalışanlar olmak üzere tüm kamu işçilerine çağrı yapıyor: “İşçi en kısa sürede hak ettiği ücreti almalı tekrardan. Bunu almak için ne gerekiyorsa yapacak, eylemlere başlayacak. Sosyal medya eylemleri belli bir yerde bitiyor, dikkate alınmıyor. Tüm Türkiye’deki demir yolcular olarak Ankara’da buluşabilir ya da aynı gün aynı saatte eylem yapılabiliriz. Yani bizim burada mağduriyetimizi duyurabilecek, gösterebileceğimiz bir şekilde bir eylem düzenlersek, bir hazırlık yaparsak, mücadele edersek değiştirebiliriz bu gidişatı. Sonuçta en büyük demokratik eylem hakkı kendimizi ifade edebilmektir...”

SİVAS ŞUBE BAŞKANI İSTİFA ETMİŞTİ

Türasaş’ın Sivas ve Sakarya fabrikalarındaki işçiler de yemekhanelerde masalara çatal kaşık vurarak ses çıkarma eylemi yapıyor. Sivas fabrikasında çalışan işçiler, Demiryol-İş Sivas Şube Başkanı Murat Kütük’ün tepkiler üzerine istifa ettiğini bildirmişti. İstifa gerekçesine ve sürece ilişkin bilgi almak istediğimiz Murat Kütük ise “Kurum açıklama yapacaktır” demişti.

HARB-İŞ ÜYESİ İŞÇİLER: EK İŞ YAPMAK ZORUNDA KALIYORUZ

İstanbul’da bir dikimevinde çalışan bir kamu işçisi, fabrikada pek çok kamu işçisinin geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kaldığını anlatıyor: “Alınan ücretler yetmiyor. Bazen dışarıda çalışmak zorunda kalıyoruz. Akşam gidip terzilik, tornacılık, boyacılık yapan arkadaşlarımız var. Fabrikanın yüzde 60’ı böyle, ek iş yaparak geçimini sağlayabiliyor. Ama gitgide daha da zorlaşıyor her şey. Çünkü bir ev kirası olmuş 15 bin lira. Bunun yemesi, içmesi, okul kıyafeti var. Sözleşmemiz iki senede bir yapıldığı için bir dahaki sözleşmede istenilen zammı daha yüksek tutmak lazım. Hemen eriyor çünkü. Refah payını mutlaka almalıyız. Gövde gösterisi yapmalı bütün kamu işçileri. Herkesin hakkını almasını isterim. Yani bir bakan lüks arabasına binip giderken ben ek işe gitmek zorunda kalıyorum. Alışveriş yaparken düşünmeden ben de istediğimi almak isterim. Pazara, mağazaya çocuğumu götürdüğüm zaman düşünüyorum. Bazen bir şey almadan geri dönüyorum. Ben de rahat yaşamak isterim. Akşama kadar alın teri döküyoruz, kimsenin parasında gözümüz yok. Kimsenin alacağında da gözümüz yok. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz sadece.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Iowa zaferinin şifreleri: Cumhuriyetçi parti Trump etrafında birleşiyor

SONRAKİ HABER

Yılmaz Erbek Apartmanı davasında avukatlardan ağır ceza mahkemesi talebi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa