19 Ocak 2024 05:51

Ek zam talep eden kamu işçileri: Gücümüzün farkına varmamız lazım

Kamuda ek zam hareketliliği sürerken, Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Fabrikasında çalışan Harb-İş üyesi işçiler, sendikalarından daha ileri eylemler talep ediyor.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Çağlar KAZAK
Eskişehir

Kamu iş yerlerinde ek zam hareketliliği sürerken, demir yolları ve askeri iş kollarında çalışan işçiler yaptıkları eylemlerle taleplerini dile getiriyor. Ücretlerinin yetersiz olduğunu belirten kamu işçileri, seyyanen zam, vergide adalet ve mart ayındaki sözleşmelerinin yürürlük tarihinin ocak ayına çekilmesini istiyor. Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Fabrikasında çalışan Harb-İş üyesi işçiler, sendikalarından daha ileri eylemler talep ediyor. İşçiler kamu işçilerine de “Gücümüzün farkına varmamız lazım” şeklinde sesleniyor.

Kara yolları, demir yolları, il özel idareleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, askeri işletmeler, kömür işletmeleri, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü 2023’ün mayıs ayında, sonrasında ise iş kollarındaki toplu sözleşmeler imzalanmıştı.

VERGİ YÜKÜNÜ İŞÇİLER ÇEKİYOR

2024’te geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesinden sonra ise kamu iş yerlerinde ek zam hareketliliği başladı. Türk-İş’e bağlı T. Harb-İş’in aldığı eylem karar doğrultusunda askeri iş kollarında çalışan işçiler de ek zam talebiyle eylemlere başladı.

Eskişehir’deki 1. Hava İkmal Fabrikasında çalışan Harb-İş üyesi işçilerden biri, “Ben sendikadan haklarımızın iyileştirilmesini, zam oranlarımızı artırmasını, izin haklarımıza sahip çıkmasını beklerim. Ancak bizim sendikamız işçiden aidat almaya gelince var ama işçi için harekete geçmeye gelince yok” dedi. Vergi sistemindeki adaletsizliğe de değinen işçi, “Elime geçen para kadar bir o kadarı da vergiye gidiyor. Türkiye’nin vergi yükünü işçiler çekiyor. Zenginlerden daha çok vergi alınması gerekiyor” diye konuştu.

“BİR HÜKMÜNÜN KALMADIĞINI SENDİKACILAR DA BİLİYOR”

Mayıs ayında imzalanan Kamu Çerçeve Protokolünü hatırlatan bir başka işçi de şunları söyledi: “O zaman davulla zurnayla sözleşme imzalamışlardı. Yüzyılın sözleşmesi diye ortalıklarda gezmişlerdi. İşçiye hiçbir şey sormamışlardı. Şimdi ben soruyorum, 9 ay önce bu sözleşmeyi hangi akılla, hangi mantıkla imzaladınız? Türk-İş başkanı ne diyordu, biz daha yeni sözleşme imzaladık, bir daha nasıl sözleşme masası kuralım. Şimdi o da 9 ay önce imzalanan sözleşmenin hükmünün kalmadığını söylüyor.”

Asgari ücrete iki defa zam yapılmak zorunda kalındığını hatırlatan işçi, “Mayıs ayında imzalanan Kamu Çerçeve Protokolünün hükmünün kalmayacağı o günlerden belliydi. Ancak Türk-İş ve Hak-İş bunu bilerek o sözleşmeyi imzaladılar. Zaten seçim öncesiydi, AKP’nin ekmeğine de yağ sürmüş oldular” ifadelerini kullandı.

İŞÇİ ÜRETİMİ ETKİLEYECEK EYLEMLER İSTİYOR

Bir başka işçi sendikacıların şeffaf olmadıklarını belirtti. “Biz onların ne kadar maaş aldığını bilmiyoruz. Ama bizden kat ve katbekat fazla maaş aldıklarını biliyoruz” diyen işçi şöyle devam etti: “Bütün harcamalarını sendika karşılıyor. Bunlara artık sendikacı dememek lazım. Bunlar ne yapıyorlar da bu kadar para alıyorlar? Biz bu aidatları bunlara göstermelik eylemler yapsın diye vermiyoruz. Bir eylem takvimi var ama iş danışıklı dövüşe döndü. Geçtiğimiz günlerde işten geç çıkma eylemi yapıldı. Bunun kime ne faydası var? Bir iş yavaşlatma olur, bir saat iş bırakma olur. Yapılan eylemin bir caydırıcılığı olur. Ama sendika ne yapıyor, yalandan Ankara’ya yürüyor.”

İş yerlerinde ücret sorununun eskisinden daha çok konuşulduğunu dile getiren başka bir işçi de şunları söyledi: “İster iktidarı desteklesin ister muhalif olsun herkes bu ücretlerden ve sendikanın bu tavrından rahatsız. Yüksek sesle de artık dile getiriyoruz. Bu hareketlilik, heyecan güzel. Bu artık yeni bir şeye evirilmeli diye de düşünüyorum. Çünkü bu sendikal anlayışla yol yürünemeyeceğini gördük. Nasıl yürünsün ki? Başkanların, yöneticilerin tek derdi var, koltuk. Koltuklarını kaybetmemek için her şeyi yaparlar, yapıyorlar. Şimdi alternatif bağımsız sendikalar kuruluyor. Harb-İş’ten istifalar da oluyor. Çözüm bu mudur bilemiyorum. Ama bu hareketlilik boşa gitmemeli, bizim de artık kendi gücümüzü görmemiz gerekiyor.”

MAYISTA İMZALANMIŞTI

2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü anlaşması mayıs ayında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan’ın yaptığı basın toplantısıyla duyurulmuştu.

Protokolle en düşük brüt ücretler 15 bin liraya çekilmiş, ardından ilk 6 ay için tüm ücretlere yüzde 45 zam yapılmıştı. Buna göre zamlı haliyle kamuda en düşük brüt çıplak ücret 21 bin 750 lira olmuştu. Protokolde ikinci 6 ay yüzde 15, üçüncü ve dördüncü 6 aylarda ise yüzde 10 zam şeklinde bağıtlanmıştı.

ÖNCEKİ HABER

Norveç’te hava şartlarında olağanüstü durum

SONRAKİ HABER

İzmir Gaziemir'de nükleer riske dair adım atılmamış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa