Gersan davası: Patron, acil çıkış kapısı olmayan iş yerinde İSG önlemleri aldığını savundu
Ankara’da Gersan Sanayi Sitesi’nde minder fabrikasında çıkan yangında 3 işçi ölmüştü. Açılan davada tutuklu bulunan iş yeri sahibi Hüseyin Dönmez’in duruşması görüldü.
Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Ankara’da Gersan Sanayi Sitesi’nde minder fabrikasında çıkan yangında 3 kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle yargılanan iş yeri sahibi Hüseyin Dönmez’in davası görüldü. Dönmez, acil çıkış kapısı olmayan iş yerinde İSG önlemlerinin alındığını savunurken tutukluluk ifadesinde de, “Kurtulanlar atlayarak kurtulanlardır” dediği ortaya çıktı.
Ankara Yenimahalle Gersan Sanayi Sitesi'nde sünger, minder üretimi yapılan iki katlı BRG Minder fabrikasında çıkan yangında Müge Çetinkaya, Safra Nazım Alcan ve Hazım Cüneyt hayatını kaybetmişti. Tutuklanan iş yeri sahibi Hüseyin Dönmez, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan tutuklanmıştı.
36.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasını EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, EMEP Ankara İl Başkanı Rüstem Karaman, İHD Ankara Eşbaşkanı Aslı Saraç, Ankara Barosu Mülteci Hakları Merkezinden avukatlar takip etti.
İş yeri sahibi sanık Hüseyin Dönmez, tutuklu olduğu Sincan Cezaevinden SEGBİS ile davaya katıldı. Dönmez, olay günü iş yerinde olmadığını, yangın haberini çalışanlardan aldığını söyledi. Binanın iki katlı olduğunu söyleyen Dönmez, iş yerinin ruhsatlı olduğunu, iş güvenliği açısından yapılması gerekenleri yaptığını savundu. İki yıl önce yapılan denetimlerin ardından çıkan eksikleri de giderdiklerini söyleyen Dönmez, “Bilirkişi raporu İSG uzmanının ifadesi alınmadığından dolayı raporu sağlıklı değil” dedi.
Mahkeme başkanı, Dönmez’e iş yerinin bitişiğindeki binaya neden delik açıldığını sordu, Dönmez yan binayı da kiraladıklarını söyleyerek, “Yan tarafa geçişi kolay sağlamak için duvarı deldik. Bitişik boşluk iki bina arası” dedi. İlk katta elektrik tesisatının olduğunu anlatan Dönmez, süngerlerle elektrik şalterinin 1-2 metre uzağında olduğunu ifade etti. Kapı önünde bulunun süngerlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tedarik ettiklerini söyleyen Dönmez, Bakanlığın geç almasından kaynaklı kapı önünde durduklarını belirtti.
Dönmez yeniden aldığı önlemleri sıraladı. Mahkeme başkanı iş yerinde acil çıkış kapısı olup olmadığını sordu.
Dönmez, tek çıkışın merdivenlerle ön kapıdan yapıldığını anlatırken, mahkeme başkanı Dönmez’in önceden verdiği ifadesinde anlattıklarını şöyle aktardı: “Acil çıkış kapıları yok. Kurtulanlar atlayarak kurtulanlardır. Sünger yandı, çabuk tutuştu.”
Sanık avukatı Mete Yıldırım, bilirkişi raporunda eksik hususların olduğunu, özel uzman görüşü sunduklarını aktardı. Ayrıca, iş yerinde çalışma güvenlik eğitimine işçilerin katılmadığını öne sürdü.
“ŞALTER OLAY GÜNÜNDE İKİ KERE ATTI”
Davaya müdahil olmak isteyen işçi Filiz Funda Arı da makineci olarak 4 yıldır çalıştığını söyledi. Kırpık makinasının yanında şalterlerin bulunduğunu anlatan Arı, olay gününde şalterin iki kere attığını söyledi. Yangının başladığını görmediklerini belirtti.
Hayatını kaybeden Iraklı işçi Safra Nazım Alcan’ın annesi Siyam Alcan ise davaya katılmak istediğini belirterek, “Kızımı üç gündür görmedim, öpüp koklayamadım. Çocuğumu tanıyamadım. 3 senedir çalışıyordu” dedi.
Hayatını kaybeden muhasebeci Müge Çetinkaya’nın annesi Aysel Ünal, “Önlem alsaydı, sigortayı düzeltselerdi. Benim çocuğum neden öldü. İki çocuğu kaldı genç yaşta” diyerek şikayetçi olduğunu, davaya müdahil olmak istediğini söyledi. Müge Çetinkaya’nın oğlu Cenk Çetinkaya, “Yangını öğrenince olay yerine gittim. Oradaki konuşulanlara şahit oldum. Kaçak işçilerin olduğunu konuştular. Annemin işe girmesine yardımcı olan Selda, İSİG firmasının başının belaya gireceğini söyledi. Yangın çıkında da tek girişten bahsetmişti” diyerek davaya müdahil olmak istediğini söyledi.
"BU KADAR ZAMANDA YANGIN ÇIKMAMASI MUCİZE"
Müge Çetinkaya’nın avukatı Berkay Öztürk, uzman raporunu kabul etmediklerini ifade ederek bilirkişi raporunun kapsamlı olduğunu ifade etti. Bilirkişi raporunu yazanların işin uzmanı olduğunu vurgulayan Öztürk, “Böyle bir iş yerinde bu akdar zamanda yangın çıkmaması mucizeymiş. Yangının çıkması çok olağan karşılanmış raporda da” diyerek sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Dönmez, yakınlarının ailelerinin mağduriyeti kadar kendinin de mağdur olduğunu söyledi. Eylül’den beri iş yerinin kapalı olmasından yakınan Dönmez, tahliyesini istedi.
DURUŞMA 4 NİSAN’A ERTELENDİ
Mahkeme, İSİG uzmanı Şahin Yavuz’un dinlenmesine, Davaya müdahil olmak isteyen yakınların ve işçilerin talebinin kabulüne, Olay hakkında bilgi sahibi olan Aydın Cülünlü, Yavuz Büyükşengül, Efkan Akbulut, Anıl Dönmez’in dinlenmesine, sanık Hüseyin Dönmez'in tutukluğuna devam kararı vererek duruşmayı 4 Nisan saat 15.00’a erteledi.