2023 yılında İran’da 332 kolber vuruldu, 41’i öldü
“İran hükümeti, Kürdistan’ın sınır bölgelerini sistematik olarak yoksulluk ve işsizlik içinde tutuyor, insanlar işsiz ve insanlar geçimlerini sağlamak için kolberlik yapmak zorunda kalıyorlar.”
Fotoğraf: Hengaw
Orhan KURUL
Dersim
İran’da Kürtlerin yaşadığı bölgeye Rojhilat deniyor. Doğu anlamına geliyor Rojhilat. Kürtlerin yaşadıkları bölgeler yön adlarıyla anılıyor: Bakur (Kuzey), Başur (Güney), Rojava (Batı), Rojhilat (Doğu)… Rojhilat, Kürtlerin tarihi bakımından da en karanlık yer; yazılı kaynaklar ve Kürtlerin yaşadıklarının yansıması bakımından. Rojhilat’ta sınır ticaretinde hamallık işine ‘kolber’ deniyor. 1 Ocak’ta Hengaw İnsan Hakları Örgütü yayımladığı raporda 2023 yılında Rojhilat’ın Sinê, Urmiye ve Kirmanşan illerinde 332 kolberin İran güvenlik güçleri tarafından vurulduğunu açıkladı. Açıklamaya göre vurulan bu kişilerden 41’i hayatını kaybetti, 291 kolber ise yaralandı. O günden beridir de her gün kolberler vurulmaya devam ediyor. Rojhilata’daki kolberlerin durumunu Hengaw’dan Neşamil Abdi ile konuştuk. Neşamil’in anlattıkları İran’da Kürtlerin yaşadıklarının fotoğrafını ortaya koyması bakımından oldukça önemli.
"SİSTEMATİK OLARAK İNSAN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR"
Hengaw İnsan Hakları Örgütünün 2016 yılında kurulduğunu ve yıllardır Norveç’te resmi olarak kayıtlı bir insan hakları örgütü olduğunu söyleyen Neşamil, Hengaw’ın İran’daki çalışmalarına dair şunları söylüyor: “2023 yılında ve Jin Jiyan Azadi devrim sonrası bir boşluk hissettik ve gerekli olduğunu düşündük. Sadece Kürdistan’da değil İran’ın diğer bölgelerindeki insan hakları ihlallerini de kapsıyoruz. Hengaw Rojhilat ve İran’daki insan hakları ihlallerini kapsayan bağımsız bir kuruluştur. İran İslam Cumhuriyeti’nin Kürdistan ve İran’da insan haklarını sistematik düzeyde ihlal ettiğini biliyoruz. İnsan hakları örgütü Hengaw ise İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne inanarak Kürdistan ve İran’daki sistematik insan hakları ihlallerine ilişkin haber, rapor ve bilgileri kamuoyuna duyurmaya çalışıyor. Hengaw, Kürtçede adım anlamına geliyor ve Hengaw insan hakları örgütü, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne dayanarak, cinsiyet, din, siyasi görüş vb. hiçbir ayrım yapmadan, sağlam adımlarla insan hakları ihlalleriyle ilgili haber ve raporları Kürdistan’da ve İran’da tamamen bağımsız yansıtmaya çalışıyor.”
"KOLBERLİK YAPMAK ZORUNDA KALIYORLAR"
Kolberliğin zorlama bir iş olduğunu söyleyen Neşamil “Kolberlik zorlama bir iştir. Tabii ki ismini eğer iş koyarsak… Kolberler çok ağır bir yükü zor ve tehlikeli sınırları sırf geçimini sağlamak için taşıyor” diyor. İnsanların neden kolberlik yaptığının sorgulanması gerektiğini söyleyen Neşamil “İran hükümeti, Kürdistan’ın sınır bölgelerini sistematik olarak yoksulluk ve işsizlik içinde tutuyor, insanlar işsiz ve insanlar geçimlerini sağlamak için kolberlik yapmak zorunda kalıyorlar” diye ekliyor.
"DOKTORA YAPMIŞ İNSANLAR DA KOLBERLİK YAPIYOR"
Daha önce gençlerin kolberlik yaptığını söyleyen Neşamil, şimdi yaşlıların da kolberlik yaptığının görüldüğünü söylüyor. Kadınların ve hatta çocukların ve 18 yaşın altındaki gençlerin işsizlik ve yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kaldıklarını söyleyen Neşamil, kolberlik yapanlara dair gözlemlerini şöyle aktarıyor: “Kolberlik yapan kişilerin arasında iyi eğitimli ve doktorası olan gençleri görüyoruz. Kolber işi çok zor ve tehlikeli bir iş ve bu işi yapan herkesin canı tehlikededir, ya İran hükümeti tarafından doğrudan açılan ateş sonucu öldürülüyorlar veya yaralanıyorlar ya dağlardan ve yüksek kayalardan düşüyorlar ya da soğuktan ve çığ düşmesi sonucu hayatlarını kaybediyorlar. Ve bunların arasında çocuklar ve 18 yaşın altındaki gençler de var."
"BİNLERCE ÇOCUK OKULA GİDEMİYOR"
Kolberlerin yoksul oldukları için bu işi yaptıklarını söyleyen Neşamil, “İnsanlar bu kadar sistematik bir şekilde işsizlik ve yoksulluk içinde tutulurken, İran’ın bu kadar parası nereye gidiyor?” diye soruyor. İnsanların yoksulluğa, işsizliğe mahkum bırakıldığını söyleyen Neşamil, “İran ekonomisinin gün geçtikçe çöktüğünü görüyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse insanlar masraflarını karşılamakta zorlanıyorlar. Bu sadece Kürdistan’da değil, İran’ın Belucistan gibi diğer bölgelerinde de var... Her yıl binlerce çocuğun yoksulluk nedeniyle okula gidemediğini ve çocuk işçi haline geldiğini görüyoruz. İran’da yüksek fiyatlar nedeniyle halk birçok protesto yapıyor ama bunların ağır bir şekilde hükümet tarafından bastırıldığını unutmayalım” diyor.
"KORKUNÇ VE İNANILMAZ BİR TABLO"
2023 yılından hazırlanan raporun korkunç ve inanılmaz bir tablo olduğunu söyleyen Neşamil, 2023 yılındaki tabloya dair "Benzeri görülmemiş bir durum" olarak niteliyor. İlk kez bir yılda ölen ve yaralanan kolberlerin sayısının 300 kişiyi aştığını söyleyen Neşamil “Hengaw istatistiklerine göre 2023 yılında öldürülen kolber sayısı önceki yıllara göre önemli ölçüde arttı, böylece 41 kolber öldürüldü ve en az 292 kolber de yaralandı. Ölen ve yaralanan kolberlerin toplam sayısının yüzde 86.5’i (27 ölü ve 259 yaralı) İran güvenlik güçleri tarafından vurulmuş ve hayatını kaybetmişler veya yaralanmışlar, geri kalanı ise mayın patlamaları ve çığ, donma gibi doğal afetler nedeniyle hayatını kaybetmişler. Ayrıca geçen yıl 16 yaşındaki kolber, İran hükümeti tarafından vuruldu ve öldürüldü ve 25 çocuk kolber de yaralandı" diye konuştu.
‘ROJHİLAT’TA YAŞAM KÜRTLER İÇİN ÇOK ZOR’
Rojhilat’ta Kürtlerin, İran hükümetinin baskısı altında kaldığını söyleyen Neşamil bu baskılara dair şu cümleleri kuruyor: "Rojhilat’ta yaşam Kürtler için çok zor. Çok zor, çünkü onlar hiçbir zaman özgürlüğü görmemişler, ya da ana dili okumaya hakları olmamış ki ana dili en temel insan hakkı olandır. Kürdistan sokaklarına Kürtçe isim verilmiyor, çocuğunuza Kürtçe isim seçme hakkınız yok… Tuhaf bir şekilde bunu yapmaya çalışıyorlar Kürdistan’ı Kürdistanlıktan silmek istiyorlar. Kürdistan’da her türlü sivil, siyasi, çevresel, dini faaliyet yasaktır çünkü İran’ın hapishaneleri ana dil, siyasi, sosyal, kültür ve çevresel faaliyetlerde bulunan Kürtlerle doludur. İran’ın Kürdistan’a hassas bölge gözüyle bakması halkın baskı altında olduğunu gösteriyor، İnsan haklarının en çok ihlal edildiği coğrafyadır. Elbette insanlar bu hükümetin yönetimi altında kendilerini güvende hissetmiyorlar ve kendi ülkesinde güvenlik duygusunun temel insan haklarından biri olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu hükümet altında halk sosyal refahtan, ekonomik gelişme ve çalışma hakkından yararlanamıyorlar ve İran hükümeti bunu Kürdistan’ın işsizlik kalması için sistematik olarak yapıyor. İran İslam Cumhuriyeti’nin yönetimin altındaki hiçbir yer hiç kimse insan onuruna sahip değildir."
"SUİKASTLA TEHDİT EDEN BİR HÜKÜMET"
Hengaw’ın yaptığı çalışmalardan dolayı İran devleti ile sorun yaşadığını da söyleyen Neşamil şunları anlattı: "İran İslam Cumhuriyeti’nden bahsettiğimiz için insan hakları ihlallerini yapan ve bu konuda da bilgilendirmek için çalışma yapanları suikastla tehdit eden bir hükümetten bahsediyoruz. Unutmayalım ki İran İslam hükümeti, komşu ülkelerdeki ve hatta Avrupa ülkelerindeki muhaliflerini, hatta gazetecileri ve insan hakları savunucularını kaçırmış ve suikastlar düzenlemiş ve öldürtmüştür. İran Kürdistan partilerinin istatistiklerine göre, bu 44 yılda İran hükümeti, siyasi ve sivil aktivist olan 400’den fazla İranlı Kürt’e, Kürdistan bölgesel hükümetinde suikast düzenleyip ve öldürmüştür. İran Cumhuriyeti defalarca Hengaw’ın üyelerine suikast düzenlemekle tehdit etti ve İran Kürdistanı’nda ailelerini tutuklayıp sorguya çektiler, onlardan çocuklarının nerede oldukları ve onların iş yerini söylemelerini istediler, hatta onları bir süre hapse atıp ailelere çocuklarınızla konuşma hakkının olmadığını söylediler. Bunu Hengaw’a baskı yapmak ve susturmak için yapıyorlar ama Hengaw kimseden korkmuyor ve Kürdistan ve İran halkının her zamankinden daha güçlü sesleri olacak."