İzmir Buca'da görüştüğümüz yurttaşlar: Asgari ücrete gelen zam kiraya gitti
Temel ihtiyaçlara gelen zamların durmak bilmediğini belirten İzmirli yurttaşlar, asgari ücrete yapılan zammın, kiraya yapılan zamla ceplerinden gittiğini anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Emirhan DURMAZ
İzmir
Türk-İş 2023’ün aralık ayının yoksulluk sınırını 47 bin lira olarak açıklarken, 2024’te geçerli olacak asgari ücret ise 17 bin lira olarak belirlendi. Bunun yanı sıra, şu an ailesine tanınan imtiyaz iddialarıyla gündeme gelen Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, aralık ayında kira fiyatlarından yakınarak, “İstanbul Manhattan’dan pahalı olur mu?” diye sordu.
Söz konusu sorunun İzmir’deki karşılığına bakıldığında, Endeksa’nın aralık 2023 verilerine göre 110 metrekarelik bir konutun ortalama kira bedeli son bir yıl içerisinde yüzde 119 artarak 15 bin 926 liraya yükseldi.
Ezcümle, yeni asgari ücret üzerinden hesaplandığında yurttaşların kira ödemesini yaptıktan sonra gıda, giyim, yol gibi ihtiyaçlarını karşılayarak bir ayı geçirebilmek için 1076 liralık bakiyesi kalıyor. Üstelik son verilere göre asgari ücret ve yüzde 10 fazlası kadar ücret alan kişi sayısı çalışan nüfusun yarısını geçmiş durumda. Hal böyle iken İzmir’in Buca ilçesinde yer alan Şirinyer çarşısında görüştüğümüz yurttaşlar da geçinemediklerini söylüyor. Asgari ücretliler ezildiklerini, emekliler daha da ezildiklerini anlatıyor.
"KIZIMIN ESKİ MONTUNU GİYİYORUM"
Yüzünde ekşi bir ifadeyle tezgah üzerindeki giysilere bakan Nermin, hiddetle fiyatlardan şikayet ediyor: “Fiyatlar ortada, çarşı pazarın hali ortada. Bak tezgahtakilerin hepsi 100 lira. 100 liralık neyi var bunların? Naylon, çoğunun malzemesi terletir, iki üç ay sonra başlar kaşındırmaya. Sen git AVM’lere bak asıl. Kış geldi insanlar ne giyecek, bir mont bizim eski kira fiyatına.”
O konuşurken etrafta biriken kalabalığın içinden bir kadın lafa giriyor: “Nereden alacağız o montları. Bak üstümdekini kızım verdi bana, onun eski montu bu. Eskiye döndük, eskiden kardeşler abisinin ablasının eskilerini giyerdi. O zamanlara döndük.”
"EN AZ MAAŞ 17 BİN AMA BİZ 7 BİN 500 ALIYORUZ"
Etraftakilerin homurdanmalarıyla konu asgari ücrete geliyor. Emekli olduğunu belirten 66 yaşındaki Halis, “Asgari ücret 17 bin lira falan değil oğlum” diyor: “Ben emekliyim. Aldığım maaş 7 bin 500 lira. Asgari ne demek? En az demek, en az. En az maaş 17 binse biz ne diye 7 bin 500 alıyoruz. Şimdi 10 bin lira olacak, bunu da müjde diye açıkladılar. 15 milyon emekli var bu ülkede. Bu insanlar ne yer, ne içer diye düşünen var mı? Kira ödemeye bile yetmiyor bu para.”
Ücretlere ilişkin önerisi yoksulluk sınırının baz alınması: “Bir ülkede asgari ücret dediğin yoksulluk sınırının altında kalmamalı. Bizim ülkemizde üç tane asgari ücret alacaksın ki bir yoksulluk sınırı etsin. Emekli maaşı da asgari ücretten aşağı olmamalı.”
İlerlediğimiz meyve sebze tezgahında bir kadın limon seçerken, yanında bekleyen eşi ise elinde üç poşet tutuyor. Eşiyle birlikte aynı iş yerinde çalıştıklarını belirten Erdem, “İki çocuğumuz var. Biri ilkokul üçe gidiyor diğeri daha küçük. Masraflar diz boyu derdik, artık diz falan değil, boğaza kadar battık desek yeridir. Haşa isyankar değiliz, halimize vaktimize bin şükür ama geçinmek falan da mümkün değil” diyor.
Başlarda çekingen davranan Zeynep eşinin konuşmasıyla öne atılıyor: “İkimiz de çalışıyoruz. Karabağlar’da bir metal atölyesindeyiz. Eşim kasa bölümünde, ben kilit bölümündeyim. Bizim iş yerinde tek tarife asgari ücret. Yetinmek mümkün değil. Bizim oturduğumuz ev dört katlı bir aile apartmanı. Birinde ev sahibimiz var, ikisinde çocukları var, birinde de biz oturuyoruz. Allah var ev sahibimiz insaflı, bizi de aileden biri gibi gördü yıllardır. 3 bin liraya oturuyorduk, ama onun da beli büküldü tabii haklı olarak. Devlet yüzde 25 diyor ama ayıp olacaktı, yan binadakiler 10-12 bin liraya verdiler. Bizimki de 8 bin oldu. Baktığınız zaman asgari ücrete gelen zam, kiraya gitti bile.”
"100 BİNLER ALANLAR BENİM ÜCRETİMİ HESAPLAYAMAZ"
O sırada yanımızdan geçen biri “Ben sadece şunu söylemek istiyorum. 100 binler alanlar, gidip de benim bir ay boyunca ne kadara geçineceğimi hesaplayamaz. Bu içerisinde gram mantık, gram adalet ve ciddiyet barındırmıyor. Defalarca görüşme yapılıyor, toplanılıyor. Ben evden çalışıyorum, bir firmanın online soru cevap kısmında. Uluslararası ilişkiler mezunuyum. Asgari ücret 11 bin 400 iken 16 bine çalışıyordum, şimdi olacağı 20-22 bin arası. 30 yaşındayım, hâlâ ailemle yaşıyorum. Hani hayatımda biri yok ama olsa dahi evlilik mümkün değildi. Yani demek istediğim bizim halimizi bilmeyen, ne yaşadığımızı, nasıl geçindiğimizi bilmeyen asgari ücret masasına oturmasın. Bir de dalga geçer gibi 2 lira da bahşiş bırakmışlar sonuna, yazıklar olsun, diyecek başka bir şey bulamıyorum” diyor.