Yeniden görülen "futbolda şike kumpası" davasında 4 sanık hakkında yakalama kararı
Yeniden görülen "futbolda şike kumpası" davasında mahkeme, sanıklar Necmettin Karapınar, Halil Ardıç, Harun Birsel ve Abdullah Çelik hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.
Fotoğraf: Akın Çeliktaş/DHA
"FETÖ"nün "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurdukları gerekçesiyle 88 sanığın yargılandığı, istinafın usulden bozma kararının ardından yeniden görülen davada mahkeme 4 sanık hakkında yakalama kararı çıkarttı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanıklardan Hidayet Karaca ve bazı sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Müdahil Fenerbahçe Kulübü ve sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Sanık Nazmi Ardıç, savunmasında kumpas iddiasının gizli tanıkla gündeme geldiğini söyleyerek, “Fenerbahçe Spor Kulübü 20 milyondan fazla, 25 milyona yakın taraftarı olan bir kulüptür. İnsanlar bu kulübe gönüllerini vermiştir ve artık bir aidiyet duygusu oluşmuştur. Bu aidiyet duygusuyla ‘kumpas’ algısı üretilmiştir. Bununla FETÖ iddiaları, kumpas iddiaları üretilmiştir. Bu dava başlı başına uydurmadır. Beraatımı talep ediyorum’’ dedi. Sanık Hidayet Karaca ise Yargıtay’da karar verilene kadar beklenilmesini istedi.
MAHKEMEDEN 4 SANIĞA YAKALAMA KARARI
Mahkeme sanıklar Necmettin Karapınar, Halil Ardıç, Harun Birsel ve Abdullah Çelik hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Heyet, sanık Necati Keskin hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dava, 4 Haziran 2021'de karara bağlanmıştı. Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıl 6'şar ay, 166 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 6'şar yıl ve 91 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1292 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise 70 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5 yıl 7 ay 15'er gün, yine 4 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 134 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 9 yıl 4 ay 15'er gün, yine 13 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 17 kez "iftira" suçundan 2'şer yıl, yine 69 kez "iftira" suçundan da 2 yıl 6'şar ay olmak üzere, müşteki ve mağdurlara karşı tüm bu suçlardan 1971 yıl 1 ay hapse mahkum olmuştu. Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender ise 76 kez "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 5'er yıl, 155 kez "resmi belgede sahtecilik" suçundan 7 yıl 6'şar ay, 80 kez "iftira" suçundan 2 yıl 6'şar ay ve yine 12 kez "iftira" suçundan da 2'şer yıl olmak üzere toplam 1766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar çeşitli oranlarda hapis cezalarına çarptırılmışlardı. 29 sanıkla ilgili ise "beraat ve karar veya ceza verilmesine yer olmadığına" yönelik hükümler kurulmuştu. Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bazı eksiklikler olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını usulden bozmuştu. (DHA)