19 Ocak 2024 16:45

Eğitim sistemi karne öncesi iki çocuğun canını aldı

Muş’un Varto ilçesindeki Atatürk Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki iki kız çocuğunun sınav ve gelecek kaygıları sebebiyle yaşamına son verdiği öğrenildi.

Okulun fotoğrafı Atatürk Ortaokulunun resmi  sitesinden alınmıştır

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır

Muş’un Varto ilçesindeki Atatürk Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki P.A. ve Z.T, önceki gün P.A’nın babası Cemal A’nın kendilerine ait müstakil evinde yaşamına son vermiş halde bulundu.

Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken, kız çocuklarının Liselere Geçiş Sistemi sınavına (LGS) hazırlandığı öğrenilirken, kız çocuklarının sınav ve gelecek kaygıları sebebiyle yaşamlarına son verdikleri belirtildi.

P.A’nın ailesinin yakını olan Çayan Dursun gazetemize verdiği bilgide savcının açıklama yaptığını, kız çocuklarının bıraktığı sesli mesajda “Okuldan bıktık, öğretmenlerden bıktık” dediğini söyledi. Çocuklar bıraktıkları mesajda ayrıca “Allah LGS’nin de eğitim sisteminin de belasını versin” derken, yaşamlarına son vermeyi düşündüklerini arkadaşlarıyla paylaştıklarını belirtti. Dursun, “Çocuklar karne alacaktı, muhtemelen notları da iyi değildi. Onun kaygısını da yaşamış olabilirler, savcının aileye açıklaması da bu yönde oldu, biz de oradaydık” diye konuştu.

P.A.’nın dayısı İnanç Işık da ailenin perişan bir halde olduğunu söyledi. Çocukların derslerden, okuldan, sistemden bıktıklarına dair mesaj bıraktıklarını yineleyen Işık, “P.A. dershaneye devam ediyordu. İyi bir lise kazanmak istiyordu” dedi.

SEMERCİ: KARNE DÖNEMLERİNDE İNTİHAR SIKLAŞMAKTADIR

Gazetemize konuşan Çocuk ve Genç Psikiyatrı Prof. Dr. Bengi Semerci, bu yaşlarda yaşamına son verme davranışının sık görüldüğünü belirtti. Gençlik dönemi intiharlarının çeşitli nedenleri olduğuna dikkat çeken Semerci, “Bunların başında depresyon gelir. İntihar nedenlerini bazı temel başlıklar altında toplayabiliriz. Bunlardan ilki psikolojik hastalıklardır. En sık intihara yol açan hastalık olarak depresyon karşımıza çıkmaktadır. Derslerde ve işlevsellikte bozulma, ilişkilerin bozulması, saldırganlık, uyku düzeninde değişme gibi durumlarda depresyon düşünülmelidir. İkincisi yaşamsal sorunlardır. Bunların en önemlileri, aile içi sorunlar, ailede şiddet olması, ailede bir ruhsal hastalık ya da intihar girişimi öyküsü olmasıdır. Son önemli neden grubu sosyal uyum bozukluklarıdır. Benlik saygısında azalma, mutsuz olma, kendini soyutlama, sorun çözmede başarısızlık gibi…” dedi.

"BEKLENTİLERİ KARŞILAYAMAMA NEDENLER ARASINDA"

Derslerde ve işlevsellikte bozulmanın, uyku ve yeme düzeninde değişimin mutlaka dikkate alınması gerektiği vurgusu yapan Semerci, yaşamsal sorunların da önemine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Okulda başarılı olamama, ailesinin ve çevresinin ondan beklediği başarıyı gösterememe, başarısızlığın getireceği sonuçlardan endişelenme bunlar arasında sayılabilir. Özellikle karne dönemlerinde intihar davranışı sıklaşmaktadır. Karnelerinin kötü olması nedeniyle evden alacakları tepkilerden korkma, benlik saygısında azalma buna neden olur.”

"OKULLARDAKİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SİSTEMİ GELİŞTİRİLMELİ"

“Eğitim sisteminin sadece başarı üzerine kurgulanması, başarısız olmanın nedenlerine yönelmek yerine başarısız olanların dışlanması ve ailelerin de bu yarışı körüklemesi, yüksek beklentileri çocukların umutsuzluğa kapılmalarına neden olmaktadır” diyen Semerci, çözüme ilişkin şunları söyledi: “Çözüm ailelerin ve okulların başarısızlığa kızmak ve cezalandırmak yerine nedenleri araştırması ve nasıl destek olacaklarına yönlenmeleridir. Ayrıca okul psikolojik danışmanlık sistemlerinin geliştirilmesi, danışman sayısının artırılarak riskli çocuklara ulaşım sağlanması, intihar riski açısından bu yaş grubunun bilgilendirilmesi gerekir. Ailelerin uygun iletişim şekilleri bulabilmesi, iletişimlerini sadece okul-ders-başarı üçgeniyle sınırlamaması, çocuklarını daha yakından tanımayı ve onları dinlemeyi öğrenmesi önemlidir.”

Okullarda öğrencilerin durumlarının takibinin önemine değinen Semerci, “Okulda riskli çocukların saptanması, sosyal etkinliklerin artırılması, ders başarısızlığı, kız-erkek arkadaşlıklarındaki başarısızlığın önemsenmesi, okuldan kaçma, izolasyon, başarısızlık gibi durumların takibi ve önlem alınması gerekir. Bu şekilde belirlenen çocukların aileleri ile ilişki kurulmalı ve gerekli durumda uzman yardımı alınmalıdır” diye konuştu.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen İzmir Şubeleri: Laik, bilimsel ve demokratik eğitim mücadelemiz sürecek

SONRAKİ HABER

TEM Kınalı Kavşağı'nda kaza: 3 ölü 1 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa