20 Ocak 2024 05:04

AKP'nin karnesi kırık dolu: Eğitim özelleşti, öğrenciler işçileşti

Bütçeden eğitime ayrılan pay sürekli azaldı, ihtiyaçlar velilere yüklendi. Okuldan kopuşlar arttı, özel okul sayısı katlandı. MESEM’lerle çocuk işçiliği resmileşti, eğitimdeki dinci dayatmalar arttı.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Eğitim öğretimde 2023-2024 I. yarıyılı sona erdi. 17.5 milyon öğrenci, 1 milyon 139 bin öğretmen için 15 günlük tatil zili çaldı. Öğrenciler karne ve tatil heyecanı yaşarken AKP’nin ve Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) karnesi ise kırıklarla dolu. Eğitim yılının ilk yarısı kangrenleşen sorunlarla kapandı.

EĞİTİM BÜTÇESİ YİNE YETERSİZ

AKP’li yıllarda eğitime bütçeden ayrılan pay her geçen yıl istikrarlı olarak azalırken, okulların ihtiyaçları için halkın cebinden çıkan para ve eğitim harcamaları da katlandı. Özel okulların eğitimdeki payı her geçen gün artıyor. Eğitim alanında dinci dayatmalar, müfredata yönelik gerici uygulamalar, tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokoller ise hız kesmedi. Karma eğitimin bile tartışma konusu haline getirildiği bu dönemde, ‘Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum (ÇEDES)’ projesiyle okullara ‘manevi danışman’ atanmasının yolu açıldı. Mesleki eğitim merkezleri (MESEM) kapsamında 1 milyon 324 öğrenci fabrikalarda, açık öğretimde ise 2 milyon 346 bin öğrenci var. Yani öğrenci örgün eğitimden koparılarak okul dışına düşen çağ nüfusu sayısı 3 milyonu geçti.  

OKULLARIN GÖZÜ VELİLERİN CEBİNDE

AKP, 2024 bütçesinde ‘aslan payı’nı eğitime ayırdığını ileri sürse de genel bütçeden eğitime ayrılan yine yüzde 10’un altında kaldı. Eğitime ayrılan bütçenin yüzde 80’i personel harcamalarına ayrılırken okulların giderleri için yine gözler velilerin cebine dikildi. Kayıt, temizlik, güvenlik ve kağıt gibi okulların türlü ihtiyaçları için velilerden para istenmeye devam ediliyor. Devlet okullarında dahi parasız okuma imkanı kalmadı.   

90 BİN ÖĞRETMEN ASGARİ ÜCRET ALAMIYOR

Eğitim bütçesinin büyük bölümü personel giderlerine aktarılsa da 2024 yılında yine öğretmen maaşları 47 bin TL olan yoksulluk sınırının altında kaldı. Yine devlet okullarında sözleşmeli istihdam edilen öğretmen sayısı 50 bin 182, tamamı asgari ücretin altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerin sayısı ise 90 bine yaklaştı. Yani toplam öğretmen sayısının en az yüzde 10’u güvencesiz ve düşük ücretle devlet okullarında istihdam ediliyor. Seçim öncesi öğretmen atamalarında mülakat adaletsizliğini kaldıracağını vadeden AKP bu sözünden de vazgeçti. Yüz binlerce öğretmen atama beklerken MEB verilerine göre bile 100 bin öğretmen açığı bulunuyor. Ama bu yıl sadece 20 bin öğretmenin ataması yapıldı. KPSS’yi kazanan öğretmenlerin ise yüzde 85’inin ataması yapılmıyor. Öte yandan devlet okullarının üçte ikisinde kadrolu yardımcı hizmetli bulunmuyor.   

ÖZEL OKUL SAYISI KATLANDI

Türkiye’de AKP’nin iktidara geldiği 2002’de örgün eğitimdeki payı yüzde 1.9 olan özel okulların oranı 2023’te yüzde 9.3’e yükseldi. Özel okulların devlet okullarına oranı ise yüzde 23.5’e ulaştı. 75 bin okuldan 14 bin 281’i özel okullara ait. Özel okul patronları velilerden fahiş ücretler almaya devam ederken öğretmenlere de açlık sınırında bir ücret dayatmaya devam ediyor.

MESEM CEHENNEMİNDE 7 ÖĞRENCİ CAN VERDİ

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sürekli patronlara seslenerek meslek liseleri için ‘Nasıl bir ders programı istiyorsanız siz söyleyin biz yapalım. Ara eleman ihtiyacınızı karşılayalım’ çağrıları yaptı. Mesleki eğitim merkezi (MESEM) kapsamında MEB verilerine göre 1 milyon 324 bin 840 öğrenci, ucuz iş gücü olarak örgün eğitimden koparılarak patronların hizmetine sunuldu. Bu kapsamda 1 gün okulda 4 gün iş yerinde patronlara çalışan çocuklara ücret olarak asgari ücretin yarısı ya da 3’te biri olarak verilen ücreti de devlet ödüyor. Kısa sürede iktidarın teşvik etmesiyle 1.5 milyona yakın çocuk MESEM cehennemine atıldı. Eylül 2023 ocak 2024 arasında sadece 6 altı ayda 7 çocuk MESEM kapsamında çalışırken iş cinayetine kurban gitti.

 BİR ÖĞÜN YEMEK VERİLMEDİ

OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sırada olan Türkiye’de her 4 çocuktan 1’i okula aç giderken okullarda 1 öğün ücretsiz yemek talebi için toplanan yüz binlerce imza velilerin yakarışı görülmedi. Öğretmenlerin ‘Açlıktan sınıflarda çocuklar bayılıyor’, velilerin ‘Beslenme çantasını dolduramıyoruz’ feryatlarına yine kulak asılmadı. Hatta geçtiğimiz yıl okul öncesinde yarı dönem verilen ücretsiz yemeğe de son verildi. ‘Aslan payı’ndan çocukların payına bir kap sıcak yemek düşmedi.  

ÖĞRETMEN YOK İMAM VAR

Eğitimde dini ve gerici uygulamalara hız verildi. Protokol ve proje adı altında cemaat ve tarikatların okullara girmesinin önü açıldı. Okullarda ders saatlerinin cuma namazına göre ayarlanması, karma eğitimi hedef alan adımlarla tarikatlar adeta eğitimin taşeronları oldu. 4-6 yaş grubundaki çocuklara din dersi dayatması gelirken Diyanetin okul öncesi Kur’an kurslarına sadece 1 yılda 200 bin öğrenci kaydedildi. Diyanetle iş birliği yapılarak ÇEDES projesiyle ‘manevi danışman’ adı altında okullara imam ve vaiz görevlendirilmesinin yolu açıldı.  Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarına hiç yansımazken ayrımcı ve ötekileştiren yaklaşım müfredata hakim oldu.

PISA’NIN GÖR DEDİĞİ BAŞARISIZLIK

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından sonuçları açıklanan uluslararası öğrenci değerlendirme programının (PISA) üçer yıllık döngülerle yapılan, örgün eğitime devam eden 15 yaş grubundaki öğrencilerin okuma, fen ve matematik becerilerini ölçen raporu Türkiye için vahim sonuçlar ortaya koydu.  2018’e göre Türkiye’de öğrencilerin okuduğunu anlama yani okuma becerileri son üç yılda yüzde 10 geriledi. Matematik ve fen alanında da Türkiye yine OECD ortalamasının altında kaldı.

1 YILDA 1 OKUL YAPAMADILAR

Jeoloji Mühendisleri Odasının 6 Şubat 2023 depremleri öncesi hazırladığı rapora göre Türkiye genelinde 4 binin üzerinde okul yüksek deprem riski alanlarda, 191 okul ise doğrudan fay hattı üzerindeydi. Bu rapora da kulak asılmadı. Depremde yüzlerce okul yıkıldı, yüzlercesi de ağır hasar aldı. Depremden en fazla etkilenen Maraş, Hatay ve Adıyaman’da depremin üzerinden 11 ay geçmesine rağmen tek bir okul bile yapılamadı. Yüz binlerce öğrenci ve öğretmen ya birleştirilmiş okullarda ya da konteyner okullarda…  

ÖNCEKİ HABER

Hacettepe Üniversitesinde bir öğrencinin yaşamına son verdiği iddia edildi

SONRAKİ HABER

Şehitler tepesi yükseldikçe...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa