21 Ocak 2024 04:26

Tutuklular uğradıkları hak ihlallerini yazdı

Farklı cezaevlerinde benzer hak ihlallerine maruz kalan tutuklular yaşadıkları hak ihlallerini ve bu hak ihlalleri sonlanana kadar başladıkları açlık grevi eylemini Evrensel’e mektuplarda anlattı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Son zamanlarda cezaevlerinde tahliyelerin engellenmesi, keyfi disiplin cezaları gibi örneklerle kendini gösteren hak ihlalleri devam ediyor. Farklı cezaevlerinde benzer hak ihlallerine maruz kalan tutuklular yaşadıkları hak ihlallerini ve bu hak ihlalleri sonlanana kadar başladıkları açlık grevi eylemini Evrensel’e yazdıkları mektuplarda anlattı.

"ÖZEL UYGULAMALAR BİZİ DE ETKİLİYOR"

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda kalan İbrahim Dinçer mektubunda her hükümlünün avukatı ve ailesiyle görüşme, telefonla haberleşme hakları olduğunu hatırlattı. Demir mektubunda, “Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) bundan birkaç yıl önce yayımladığı bir raporla tecridin işkence olduğunu belirtmiştir. Bu özel uygulamanın ülkedeki diğer cezaevlerine yansıması her konuda inisiyatifin hapishane idarelerine bırakılması şeklinde görülüyor ve keyfi uygulamalara kapı açıyor” cümlelerine yer verdi.

"ARKADAŞLARIMIZIN İNFAZI YAKILIYOR"

Demir şahit olduğu hak ihlallerini, “Şöyle ki keyfi olarak verilen hücre cezalarıyla birçok arkadaşımızın infazı yakılmış, şartlı tahliye hakları elinden alınmıştır. 2021 yılında yürürlüğe konulan bir yasa ile cezaevi idare ve gözlem kurullarına, tahliye olacak hükümlülerin koşullu salıverilmeden yararlandırılıp yararlandırılmama hakkı verilmiştir. Bu yasa ile idare ve gözlem kurullarına açıkça mahkeme yetkisi verilerek hükümlülerin hapishanede mahkeme kararı olmadan yıllarca daha fazla kalmalarının yolu açılmaktadır” diye anlattı. Bu yasanın 2021 yılından önce tutuklanmış veya hüküm giymiş olanlara da uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Demir, “Birçok hasta hükümlü serbest bırakılmasına rağmen siyasi hükümlüler bundan muaf tutulmaktadır. Tüm bu hususlar bir araya getirildiğinde biz siyasi tutuklulara hem evrensel hukuka aykırı hem de devletin şu an yürürlükte olan yasalarından farklı özel bir sistem uygulandığı görülmektedir” dedi.

"HUKUKSUZLUK SON BULSUN"

Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Doğan Özmen de tecridin bir hak ihlali olduğuna ve kendilerinin de cezaevinde benzer hak ihlallerine maruz kaldığını anlatarak “Bu hukuk dışı ve adaletsiz tecrit karşısında biz siyasi tutsaklar olarak süresiz ve dönüşümlü açlık grevine başlamış bulunmaktayız” ifadelerine yer verdi.

Kocaeli 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Kadri Turgut, Sedat Oğul, Zafer Çelikkeser, Ebubekir Çoban da gazetemize gönderdikleri mektupta ülkede yaşanan sosyal, siyasal, ekonomik ve hukuksal sorunların tutukluları oldukça fazla etkilediğini ve büyük mağduriyetler yaşandığını anlattı. Yasalara uyulmamasından kaynaklı hukuk ihlalleri bir hukuk normuna dönüştüğü için büyük hak ihlalleri yaşadıklarını anlatan tutuklular, tepkilerini “27 Kasım tarihinden itibaren süresiz, dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatmış bulunuyoruz. Talebimiz devletin bu keyfiliğe son vererek kendi yasalarına uymasıdır sadece” diye anlattı. (İstanbul/ EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Lenin ve Devlet: Proletarya Diktatörlüğü ve Sovyet Demokrasisi

SONRAKİ HABER

Bizimkisi bir rubleye bir kapik ekleme hikayesi mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa