21 Ocak 2024 04:31

Sendikacılar ‘Ben yaptım’ demesin

MAN işçilerinin uzun zamandır Türk Metal’e karşı güvensiz olduğunu kaydeden işçiler, bu sözleşme ile güvensizliğin azalmadığını söyledi.

Fotoğraf: MAN Basın Bülteni

Paylaş

Eylül TAŞ
Seren AKKAYA

Ankara

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile işçi sendikaları Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş, 150 bini aşkın işçiyi doğrudan ilgilendiren grup toplu sözleşmesini imzaladı. Ortalama yüzde 98’lik zamla metal iş kolunda ortalama ücret 30 bin TL oldu.

Ankara Sincan’da MESS üyesi şirketlere ait fabrikalarda çalışan işçilere imzalanan sözleşme ile ilgili düşüncelerini sorduk.

Uzun süredir Man fabrikasında çalışan bir kadın işçi, “Ben iyi buldum. Uzun süredir bu fabrikadayım yaklaşık 3 sözleşme de gördüm ama bu en iyisi oldu” dedi.

Henüz işe yeni başladığını söyleyen bir başka MAN işçisi, “Bir hesap yapınca biraz görüngüden ibaret olduğunu düşünüyorum. Bu sözleşme 2 yıllık. 2 yılın sonunda yine elde bir şey kalmayacak. Bir de enflasyon oranlarına bağlı kalınacak denilmiş ama siz inanıyor musunuz açıklanan enflasyonun doğru olduğuna” ifadelerini kullandı. Süreç içerisinde işçinin tutumunun nasıl olduğuna ilişkin sorumuza ise, “Herkes çok sıkıştırdı. Kim sendika yöneticisini görse hemen etrafına toplandı. Bu etkili olmuştur, evet” yanıtını verdi.

Arçelik’in duraklarında sohbet ettiğimiz bir işçi, “Ben 20 yıldan fazla çalışıyorum. Kıdem farkımı alamadım. Arçelik’te zaten saatlik ücretler düşüktü. Bir tane tablo gönderdiler bize ama hiçbirimizin saatlik ücreti fazla olmadığı için çok bir şey almış da olmadık” dedi. İşçi, bu süreçte yapılan eylemleri yetersiz bulduğunu belirtti.

Bir başka Arçelik işçisi de yine sözleşmenin 2 senelik olmasının tabloyu değiştirmeyeceğini, günün sonunda yine kaybedenin kendileri olacağını söyledi.

Uzun süredir Arçelik’te çalışan bir başka işçi süreçte sendikanın aldığı pozisyona çok öfkeli olduğunu belirterek söze başladı. “Süreç çok kötü yönetildi. Sürekli çatal kaşık çaldık. Yani yemekhanede çalışan personele baş ağrısı sadece” diyen işçi, “Hayır nedense bu eylemler hep bizim molalarımızda oldu. Çay içiyoruz, hadi eyleme! E çayımı bitireyim. Olmaz üretime gecikiriz! Yani ben çayımı içemeyeceğim çünkü üretim aksar. Ne anladım ben bu işten!” diye konuştu. Bağıtlanan sözleşmeye dair ise “Kimse yok şöyle güzel böyle güzel demesin. Geldik şubat ayına benim kıdem farkım enflasyon farkım ne olacak. Zaten bu farkı hesaba katınca bana verdikleri 98 değil ki yüzde 35. Aylardır kıt kanaat geçiniyoruz. Özellikle yazın bunu. Benim farkımı versin, kimse de ben yaptım demesin!” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Metal işçileriyle toplumlarda yolculuk | Sınıfların doğuşu, eşitsizliğin başlangıcı

SONRAKİ HABER

Vergiler cep boşaltacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa