22 Ocak 2024 05:00
Son Güncellenme Tarihi: 22 Ocak 2024 08:45

Deprem bölgesinde 'İstihdama Dönüş Programı': Patronlara bedava depremzede işçi

Depremin yıktığı illerde depremzede işçiler henüz temel yaşam koşullarını bile sağlayamazken depremzedelere aktarılması gereken kaynaklar patronlara teşvik olarak sunuldu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

Maraş merkezli depremlerin yarattığı ve hâlâ devam eden "yıkım"dan hem barındıkları konteynerlerde hem çalıştıkları iş yerlerinde en fazla emekçiler etkileniyor. Depremden sonra pek çok kişi işsiz kalıp açlık sınırının altında ücretlerle çalışarak geçinmeye çalışırken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "deprem bölgesinde yaşanan olumsuz etkileri en aza indirmek ve iş gücü piyasasını canlandırmak" iddiasıyla İŞKUR aracılığıyla “istihdama dönüş programı” başlattıklarını duyurdu. Adıyaman, Hatay, Maraş, Malatya ve Antep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki patronlar için işbaşı eğitim programlarında istihdam edilmesi gereken katılımcı sayısı taahhüdünü yüzde 70’ten yüzde 60’a, istihdam yükümlülüğünü 3 kattan 2 kata düşürecek programa göre mesleki eğitim kursu ve işbaşı eğitim programı katılımcılarına günlük 850 lira 10 kuruş ödenecek. Ücretlerin işsizlik fonundan karşılanacağı bu programla patronların bedava işçi çalıştırmasının önü açılıyor.

Deprem bölgesinde daha tek bir okul bile yapılmadığını, evini kaybeden yüz binlerce insanın konteyner ve çadırlarda yaşadığını hatırlatan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Emekçilerin içinde bulunduğu koşullar dert edilmedi ama patronların derdi için seferber oluyorlar” dedi.

"BEDAVA İŞÇİ SAĞLANIYOR"

Duyurulan programı değerlendiren Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, bu uygulanan programların yeni olmadığını ve İşsizlik Fonunun patronlara teşvik adı altında aktarıldığını belirtti. Türkmen, “Bu programın tek bir amacı İşsizlik Fonundan yani işçilerden kesilen işçilerin işsiz kaldığı durumda yararlanması gereken fondan patronlara bedava işçi sağlanması” dedi.

Bu programın yıllardır İşsizlik Fonunu "kursiyer ve istihdama destek" adı altında patronlara peşkeş çeken uygulamanın biraz daha genişletilmiş hali olduğunu ifade eden Türkmen, “Özellikle deprem bölgesinde istihdamı arttırma amacıyla gündeme getirilmesinde de hiçbir samimiyet olduğunu düşünmüyorum. Şimdi bunu deprem bölgelerinde daha da genişletmişler. Üstelik genişletirken bu işbaşı eğitim programlarında bu kapsamlarda işe alınan işçilerin en az yarısının istihdam edilmesi gerekirdi. Şimdi o oranı da yüzde 30’a indirmişler. Kurs süresi bittiğinde patron hiç para vermeden, sigorta yatırmadan, bütün ücreti işsizlik fonundan ödeyerek istediği gibi normal işçi gibi çalıştıracak ve program süresi dolduğunda da istihdam etme zorunluluğu olmayacak” şeklinde konuştu.

"DEPREMZEDE İŞÇİLERE ÖDENEK AYRILABİLİRDİ"

Deprem bölgesinde en büyük bedeli, en büyük zararı işçilerin, yoksulların gördüğünü söyleyen Türkmen, bunun için hiç kaynak aktarılmadığını söyledi. Türkmen şöyle konuştu:

“Deprem bölgesinde daha tek bir okul bile yapılmamış, evini kaybeden yüz binlerce insana daha ev bile yapılmamışken, bunlara hiçbir kaynak aktarılmamışken ilk akla gelenin yine patronlara teşvik aktarmak olması aslında hükümetin, iktidarın, deprem gibi bir felaketi bile nasıl sınıfsal bir refleks ile patronlara nasıl daha fazla kaynak aktarmanın fırsatına dönüştürdüğünü gösteriyor bize. Oysa İşsizlik Fonundan patronlara teşvik adı altında aktarılan bu kaynaklar zaten işçilerin, işsizlerin sahip olduğu bir fon. Oysa bu fondan, depremden dolayı işsiz kalan bütün işsizler depremin yaraları sarılana kadar işsizlik maaşına bağlanabilirdi.”

"İŞÇİLER HER KOŞULDA MAĞDUR"

Adıyaman’da bir tekstil fabrikasında çalışan Gülseren Yıldız, 13 yıldır işçi olarak çalıştığını belirterek depremden hemen sonra işe çağrıldıklarını hatırlattı. İşsiz kalmamak için işe gittiklerini söyleyen Yıldız, “25 Aralık’tan bu yana evdeyiz, bir ay açığımız var. Böyle bir teşvik varsa o açığı kapatmak zorunda ama ondan önce mevcut durumumuzu da görmeliler. Evimize az hasarlı raporu verildi ama kolonlar haricinde her yer yıkıldı ve kendi cebimden ödedim. Perişan olduk. 18 milyar elektrik faturası ödedim ben. Her ay 4-5 milyar geliyor fatura. 3 ayda devlet kendi kendine tahsil ediyor. Tüm işçiler mağdur her koşulda” diye konuştu.

"BİZ KÖLE, ONLAR DESTEKLENEN SÖMÜRGECİLER"

Malatya’da iş arayan işçilerden biri olan Umut, deprem bölgesindeki patronlara verilen teşvike ilişkin şunları söyledi:

“Zaten sırtımızdan süren bir ekonomide işçinin nefes alma imkanı bile yok. Zaten bozuk çark düzgün dönmez. Biz susup çalışmaya mahkum olanlar yani köleler, onlar ise devlet tarafından desteklenen sömürücüler. Biz emekçiler 'istihdam programları' adı altında ezildikçe eziliyoruz. Madem işsize ve çalışana destek olmak istiyor devletimiz, geçimi kolaylaştırmak istiyor, emekçiler için vergide indirime gitsin.”

"ÇALIŞTIKLARIMIZI DA İHTİYAÇLARA VERECEĞİZ"

Maraş’ta işçilik yapan Adem de kimseden bir şey beklemediğini söylerken mevcut durumlarına dikkat çekti:

“Program eğer gerçekleşirse belki işe yarar ama deprem bölgesinde bunca sorun var, onlar ne olacak? İnsanlar açlığa mahkum ülkede. Ben kiralık bir evde kalıyorum şimdi ama ne zamana kadar kalacağım, nasıl olacak? 1500 lira olan kiram 10 bine çıktı, ne yapacağım şimdi? Evsiz insanlar ne yapacak? Kiracılara yardım sağlanmalı. İnsanlar zaten çalıştıklarını da bu ihtiyaçlara verecek, ne olacak o zaman? Program falan da bir yere kadar.”

"PROJE İŞÇİLERİN SÖMÜRÜLMESİNE ÇOK AÇIK"

Malatya’dan bir işçi de istihdama dönüş programının sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilirse iyi bir proje gibi göründüğünü söylerken deprem sonrası pek çok işçinin şehirden ayrıldığını söyledi. Patronların bir kısmının teşviklerden yaralanıp fabrika açtığını ancak fabrikayı tam anlamıyla faaliyete geçirmeden aldığı teşviği cebine indirip üretime geçmediğini belirten işçi, “İşçi ne istihdam edilmiş oluyor ne de işsizlik maaşı alabiliyor. Sadece devletin cebinden bu para çalınıyor” dedi.

İşçilerin başka yönlerden de sömürüldüğüne dikkat çeken işçi şöyle devam etti:

“Burada projeler 6, 9, 12 ay süreyle ilerliyor. İşçiler çalışıyor ama bu süreler dolunca işçiler işten çıkartılıyor, tazminat hakkı verilmiyor yine işsizlikten yararlanamıyor ve aylarca iş arıyor. 30 işçi sürekli 3-5 fabrika arasında geziyor.”

Malatya’da Çalıklara ait Anateks iplik fabrikasının yaklaşık 15 gün önce iflas ilan ettiği bilgisini paylaşan işçi, “Fabrika işçilerin hepsini çıkardı. İşçiler fabrika kampüsündeki konteynerlerde kalıyordu. İşçiler hem işlerinden hem de kalacak yerlerinden oldu. Bu proje iyi bir proje gibi dursa da işçilerin sömürülmesine çok açık” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ebrar Sitesi davası: Yapanlar kadar izin verenler de kusurlu

SONRAKİ HABER

ÇocukÇA üyesi Necla Korkmaz: Çocuklar evde, okulda ve sokakta güvenlik riski yaşıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa