Özgür Özel: DEM Parti ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz
Dersim'de konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "DEM Parti ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz" dedi.
Fotoğraf: Sidar Can Eren/AA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile gerçekleştirdikleri görüşmelerin iktidar ve ortakları tarafından sürekli hedef haline getirilmeye çalışılmasına, "Şuradan ilan ediyoruz ki bizim DEM Parti ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz. Ama yine buradan ilan ediyoruz ki DEM Parti ile gözünüzün önünde ne ilişki kuruyorsak onu kuruyoruz" diye yanıt verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, eski CHP Milletvekili Kamer Genç’in 8. ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma programına katılmak için Dersim'e gitti.
Burada konuşan Özel, "Her sene biz buraya, Dersim’e, Nazımiye’ye gelmeden önce Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geliriz. Cumartesi günü bir aradaydık. Dersim’e, buraya, bizlere bir talimatı olup olmadığını sorduk. En yürekten selam ve sevgilerini yolladılar, kabul buyurunuz. Burada Sevgili Ziya Kılıçdaroğlu ağabeyimiz de geldiler, bize ev sahipliği yaptılar, yanı başımızdalar. Kendisine ve Kılıçdaroğlu ailesine yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
Konuşmasının devamında yerel seçimlere değinen Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
“MECLİS’TEKİ GRUBU BULUNAN HİÇBİR SİYASİ PARTİ BİZİM GÖZÜMÜZDE ŞEYTAN DEĞİLDİR”
"Bir yandan da iktidar partisinin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, işi gücü bırakmış CHP ile uğraşıyor. Sürekli tutturmuş, ‘DEM, DEM, DEM’ diyor. Buradan açıkça söylüyoruz: Meclis’teki grubu bulunan hiçbir siyasi parti ve bu milletten oy alan hiçbir siyasi parti bizim gözümüzde şeytan değildir. Randevu istediler, verdik, geldiler, görüştük. Seçimlerini yaptılar, tebriklemeye, hayırlısı olsun ziyaretine gittik. Şuradan ilan ediyoruz ki bizim DEM Parti ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz. Ama yine buradan ilan ediyoruz ki DEM Parti ile gözünüzün önünde ne ilişki kuruyorsak onu kuruyoruz. Yani, ‘Kapalı kapılar ardında konuşuyorlar. Gizli anlaşmalar yapıyorlar, şunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar...’ Bunların hepsi, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim yalanından ibarettir. DEM Parti resmi bir partidir, her parti gibi gözler önünde ilişki içindeyiz."
“DEM DİYORSUN, ZAM YAPIYORSUN”
"Ama Recep Tayyip Erdoğan, her gün ‘DEM’ diyorsun da her gün zam yapıyorsun. Milletin derdi DEM değil, senin yaptığın zam, zam, zam. Ve buradaki bütün emekliler adına, Tunceli’den, Dersim’den bütün Türkiye’deki emekliler adına sesleniyoruz: En düşük emekli maaşı, Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde 1 buçuk asgari ücretti. Bugün 0,55 asgari ücret. 10 bin lira, asgari ücretin yüzde 55’i durumunda. Oysa hak edilen asgari ücret, eski hesapla 25 bin lira. Biz diyoruz ki ilk adım olarak en düşük emekli maaşı, bir asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır, o da 17 bin liradır. 10 bin liralık sefalet ücretini kabul etmiyoruz."
"BAYRAĞIMIZI DERSİM BELEDİYESİ'NE ASACAĞIZ"
"Ben hem Tunceli hem 81 ilde, özellikle elimizdeki 11 büyükşehirde büyük bir başarı elde edeceğimizi görüyorum. Büyükşehir belediyelerimizi koruyacağımızı, sayısını Ege’deki 4 il başta olmak üzere Denizli’den, Manisa’dan, Balıkesir’den, Bursa’dan başlayarak artık CHP’li belediyeleri kıyı şeridinden içeriye doğru çoğaltacağımızı, İç Anadolu’da çok önemli belediyeler kazanacağımızı -ilk aklıma Kırıkkale, Kastamonu geliyor- ancak çok sayıda belediyeyi kazanacağımızı, Tunceli’de bu sefer bu güzel memlekette şanlı bayrağımızı ve CHP bayrağını, bir elinde Türk bayrağı, bir elinde CHP bayrağı, Tunceli’de Dersim Belediyesi’ne asacağımızı ve Tunceli’ye görülmedik hizmetleri hep beraber yapacağımızı buradan müjdeliyorum. İşte başkan, işte 31 Mart’ın belediye başkanı. Hepinizden desteklerinizi bekliyoruz. Güç verin bize. Güç verin, Tunceli’yi kazanalım, Türkiye’yi kazanalım.”
"BAŞAK DEMİRTAŞ’IN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR, ERDOĞAN’IN BUGÜNE KADAR SÖYLEDİĞİ TÜM SÖZLERİ YALANLAR NİTELİKTE”
Özel, ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş'ın İstanbul Büyükşehir Başkanı adayı olabileceği açıklamalarına ilişkin şunları söyledi:
“Başak Demirtaş’ın yaptığı açıklamaların tamamı, aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar söylediği tüm sözleri yalanlar nitelikte. Ne diyorlardı: ‘CHP, ‘DEM’leniyor, DEM Parti ile kapalı kapılar ardında işbirliği yapıyor, kamuoyuna açıklanmayan işbirlikleri var.’ Oysa Başak Hanım’ın açıklamalarından ortaya çıktı ki bahsettikleri gibi kamuoyunun bilmediği hiçbir şey yok. Biz de bütün kamuoyuyla birlikte Başak Hanım’ın açıklamasını dinledik ve bu açıklamasından herkesle birlikte haberdar olduk.”
"MERKEZ BANKASI’NDA VESAYET SAVAŞLARI YAŞANIYOR ŞU ANDA”
Özel, Merkez Bankası (MB) Başkanı Hafize Gaye Erkan ile ilgili dair de şu değerlendirmelerde bulundu:
“MB’de vesayet savaşları yaşanıyor şu anda. ‘Ekonomiden sorumlu Bakanın ekibi, Gaye Hanım’dan kurtulmak istiyor ve onun için itibar suikastı yapıyor’ diyenler var. Ya da ‘Onu orada tutmak isteyenler şöyle yanıt veriyor’ diyenler var. MB gibi köklü, koca bir kuruluşa yakışmıyor. Gaye Hanım gibi iyi yetişmiş, yurt dışında özel sektörde de olsa önemli görevlerde bulunmuş birisi iktidar partisi tarafından Türkiye’ye getirildi. İktidar partisi, faizlerle ilgili başka bir yola girdi. ‘Rasyonel politikalar uygulayacağız’ dediler. MB’nin bağımsızlığı son derece önemli. Bu bağımsızlıktan rahatsız olan birilerinin söz dinlemiyor diye genç, iyi eğitimli ve küçücük çocuğu olan birinin özel hayatı, ailesi üzerinden giriştiği itibar suikastı doğru bir iş değil."
"DEMOKRASİLERDE MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI SARAY ENTRİKALARIYLA DEĞİŞTİRİLMEZ”
"Görevden mi alacaksınız, efendi gibi alın görevden. Yerine kimi istiyorsanız atayın. Bugüne kadar getirdiklerinizden ne hayır gördük de götürdüklerinize medet umalım. Ama bu tip davranışlar hoş değil, bunlar saray entrikaları. Demokrasilerde MB başkanları saray entrikalarıyla değiştirilmez. Demokrasilerde MB başkanı bir yanlış yapıyorsa o yanlış kendi içinde siyaset tarafından değerlendirilir. Piyasaları üzmeden, kimseye güvensizlik yaratmadan doğrusu yapılır. Saray entrikalarına MB’nin ihtiyacı yok.” (HABER MERKEZİ)