995 km: Derin devlet, cihatçılar, gazeteciler
Murathan Mungan'ın son romanı "995 km" Güneydoğu’da yaşanan çatışmaları, Kürt gençlerin arayışlarını, “faili meçhul” cinayetleri etkileyici bir dille anlatıyor.
Murathan Mungan'ın 995 km kitabı
Hasan AKARSU
Yazar Murathan Mungan, son romanı “995 km”de Güneydoğu’da yaşanan olayları, derin devletin ilişkilerini, İslamcı örgütlerin cinayetlerini ve onları araştıran İstanbul gazetecilerini anlatıyor. Cihadın Askerleri adlı dinci örgütte eğitilmiş, gizli görevli olarak derin devlet tarafından da kullanılan inançlı bir genç, Diyarbakır’da bir otelde kalan, Kürtlerin hakları için yazılar yazan yetmiş yaşlarındaki Saim Baran’ı öldürüp izini kaybettiriyor. Ona bu görevi veren eğitmenin dediklerini yapıyor ve cinayetten sonra Diyarbakır’dan Alanya’ya kadar sürecek olan 995 km’lik yolculuğu başlıyor.
Katil, birinci otobüsle Gaziantep’e giderken cinayeti birlikte işleyecekleri Saim’in koruması bilinen Tilki Agit’in olay yerine gelmeyişinden kuşkulanıyor. Hak yoluna, İslam uğruna işlediğini sandığı cinayet, yurt genelinde yankı buluyor. Otobüste de peşine bir sivil polis takılıp izliyor, Antep’ten sonra ikinci otobüs biletini alınıyor ve yolculuk Adana’ya değin sürüyor. Otobüste yine onu izleyen bir kadın görevli bulunuyor. Devlet içinde devlet olduğunu, önceden JEM’de çalıştığı için biliyor. Cihadın Askerleri cemaati, onun açığa çıkmaması için çaba gösteriyor. Adana’da dinci örgütün hocasına gidiyor ve “cihadın iman neferi” olmakla onurlandırılıyor. Mezar evlerde, hücrelerde, işkenceyle sorgulama yapıldığını, öldürülenlerin mezar evlere gömüldüğünü bilirler ki örgütün bugün hangisi olduğu kolayca anlaşılıyor. Hoca, onun Saim Baran’ı öldürdüğünü bilir ve “Allah hayrını kabul etsin” diye dua eder. Derin devletle cemaat arasındaki nişan düğün günlerinin de biteceğini belirtir. Bu arada İslamcı feminist olarak bilinen kadın da öldürülüyor. Dinci örgütlerin camilerde, eğitim kamplarında, Kur’an kurslarında eğitim yaptığı, yabancı ajanların da yurtta cirit attığı gözden kaçmaz. Yeşil kaşkollü şef olarak bilinen kişinin de terörist kovalarken uyuşturucu ticareti yaptığı söylenir. Katil, üçüncü otobüsle Alanya’ya giderken bir mola yerinde derin devlette çalışıp köşeyi dönen, emekli olan, Kartal Yüzbaşı’yı tanır ve konuşurlar. Yüzbaşı, operasyonlarda en yüksek rütbenin yüzbaşı olduğuna dikkat çeker. Şehit olanlar halk çocuklarıdır.
‘İP ÜSTÜ BIÇAK SIRTI’ DÖNEM
Yazar, derin devletle dinci örgütlerin çalışmalarını iki bölümde belirtirken, bir bölümde de olayların açığa çıkarılmasına katkıda bulunan gazetecileri tanıtıyor. İstanbul’da yaşayıp gazeteciliğe gönül veren Kerem, Umut önemli haberlerin peşindedir. İslamcı grupları, Kürt sorununu, faili meçhul cinayetleri araştırırlar. Kerem, Diyarbakır’da arkadaşı Gazeteci Rojda’yla buluşur, onun bir dosya hazırladığını bildiği için ondan haber almaya çalışır. 12 Eylül darbesiyle başlayan ABD’nin ılımlı İslam propagandası bölgede etkili olur. “İp üstü bıçak sırtı” bir dönemden geçilir. MİT, JEM ve emniyet arasında toplantılar olur. Gazeteci Rojda kaçırılırken Alanya’da da ırkçı çalışmalar vardır. Kürtlere karşı kin besleyen gençlerden Cabbar ile Kadir, ağabeyi Hakkâri’de şehit olan Göktürk adlı genci kışkırtır ve oraya gelen Saim Baran’ın katilini 8-10 yıl öncesinden anımsayıp izini sürerler. Katil, kaldığı evden sabah namazını kılmak için yakındaki camiye gittiğinde, onu izleyen Göktürk tarafından namaz kılarken öldürülür.
Yazar Murathan Mungan, “995 km” romanında, Güneydoğu’da yaşanan çatışmaları, Kürt gençlerin arayışlarını, devletin “Terör olaylarının önüne geçmek için” yaptığı faaliyetleri, “faili meçhul” cinayetleri, işkenceyi, kontrgerilla örgütlerinin eğitimle, uyuşturucu ticaretiyle büyümelerini etkileyici bir dille anlatıyor.
(*) 995 km-Murathan Mungan, Roman, Metis Yayınları, 3. Basım, ekim 2023, 256 s.