Han Yunus’un işgali gölgesinde geçici ateşkes görüşmeleri
Filistin direniş güçleri ve İsrail hükümeti arasında 30 günlük ateşkes görüşmelerinde ilerleme sağlandığı ancak uzlaşılamayan bazı konuların sürdüğü belirtiliyor.
Filistin direniş güçleri ve İsrail hükümeti arasında 30 günlük ateşkes görüşmelerinde ilerleme sağlandığı ancak uzlaşılamayan bazı konuların sürdüğü belirtiliyor.
FİLİSTİN YÖNETİMİNDEN İSRAİL’E MÜDAHALE ÇAĞRISI
Filistin yönetimi, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus sakinlerinin yerinden edilerek zorla Refah’a göç ettirilmesini engellemek için ABD’ye müdahale çağrısında bulundu. Yapılan açıklamada, Han Yunus’ta yaşananlarının “savaş suçu” olduğu belirtildi. Filistin yönetiminin, “Bu tehlikeli suçla yüzleşmek için acil ve olağanüstü bir oturum düzenlemesi adına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine başvuracağı” kaydedildi.
İsrail’in, Han Yunus sakinlerinin ikamet yerlerini terk ederek Refah’a doğru gitmelerini istemesinin tehlikesine dikkat çekilen açıklamada, Han Yunus sakinlerinin çoğunun zaten İsrail’in devam eden saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinden ya da orta kesimlerinden tehcir edilen kişiler olduğu anımsatıldı. Açıklamada “İsrail’in tüm uluslararası sözleşme ve anlaşmalar ile uluslararası hukuku ihlal eden bu büyük ve tehlikeli suçu işlemesini önlemek için başta ABD yönetimi olmak üzere uluslararası toplumun derhal müdahale etmesi” istendi.
BM: 500 BİN KİŞİ GÖÇE ZORLANIYOR
İsrail ordusu, daha önce “güvenli olduğunu” iddia ettiği Han Yunus’u geçen ay başında “savaş bölgesi” ilan etti. Bu kararın ardından İsrail ordusu, sık sık havadan vurduğu Gazze’nin güneyinde yer alan Han Yunus’a kara saldırıları başlattı. 22 Ocak’tan bu yana ise Han Yunus kentinde ve kentteki hastanelerin çevresinde yoğun hava ve topçu saldırıları düzenleniyor.
Saldırıların Han Yunus şehir merkezinde yoğunlaşması nedeniyle çoğunluğu yerinden edilmişlerden oluşan Filistinliler bir kez daha göçe zorlanıyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) yayımladığı rapora göre İsrail, Han Yunus’un tahliyesi talimatını verdi. Şehirde yaklaşık 88 bin kent sakini ile ülke içinde yerinden edilmiş 425 bin kişi olmak üzere en az 500 bin Filistinli bulunuyor. Raporda, bölgenin tüm Gazze Şeridi’nde işler halde bulunan az sayıdaki hastanelerden üçüne ev sahipliği yaptığı hatırlatılarak, İsrail güçlerinin saldırıları ve işgali nedeniyle yerinden edilen sivillerin kentteki hastanelere sığındığı kaydedildi.
30 GÜNLÜK GEÇİCİ ATEŞKES İÇİN MÜZAKERE
Öte yandan İsrail yönetimi ile Hamas arasındaki geçici ateşkes planında ilerleme sağlandığı ileri sürüldü. Reuters’a konuşan kaynaklar, İsrailli rehinelerin ve Filistinli tutukluların serbest bırakılacağı 30 günlük bir ateşkes konusunda anlaşmaya yaklaştığını söyledi.
Ancak kaynaklar, iki tarafın Gazze savaşının kalıcı olarak nasıl sona erdirileceği konusunda anlaşmazlık içinde olduğunu söyledi.
Hamas’ın, İsrail’in “altı üst düzey Hamas liderini Gazze Şeridi’nden çıkarması halinde savaşı sona erdirme teklifini kesinlikle reddettiği” belirtiliyor.
Reuters’a konuşan bir kaynak, Hamas liderleri listesinde Yahya Sinwar ve Muhammed el-Deif’in de yer aldığını, bu kişilerin İsrail’in “Savaşta öldürmek ya da yakalamak” için en önemli hedefleri olduğunu ve Hamas’ın Gazze’nin altındaki geniş tünel ağının derinliklerinde saklandıklarının düşünüldüğünü söyledi.
HAARETZ: İSRAİL BEDELİ ÖDEMELİ
İsrail gazetesi Haaretz’in dünkü başyazısında da İsrailli rehineler konusu ele alındı. “İsrail rehinelerin serbest bırakılmasının bedelini ödemeli” başlıklı yazıda, Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin öldüğü hatırlatılarak, “Öldürülen üç rehineden biri olan Kibbutz Be’eri’den Yossi Sharabi’nin bir akrabası, ‘Çok uzun süre bağırıp çağırdık ve sonunda en çok korktuğumuz şey oldu’ dedi. Rehinelerin ailelerinin sevdikleri için duydukları korkunç korku ve endişe tamamen haklı ve İsrail bir anlaşmaya varmayı geciktirdikçe 136 kişilik rehine listesindeki ölü sayısı artmaya devam edecek” ifadeleri kullanıldı.
“Bu hafta yaşanan trajik olaylar Hamas’ın kendini yenilmiş hissetmekten çok uzak olduğunu kanıtladı” denilen yazıda şu ifadeler kullanıldı: “Gerçekten de kamuoyuna ve özellikle de rehinelerin ailelerine yalan söylemeyi bırakmanın zamanı gelmiştir. Rehinelerin aileleri bunu anlıyor ve bu nedenle son zamanlarda Başbakan Benyamin Netanyahu’nun evinin önünde gösteri yaparak ya da Knesset (Meclis) Finans Komitesinin bir oturumunu basarak ve katılımcılara şunları söyleyerek protestolarının tarzını arttırdılar: ‘Onlar orada ölürken siz burada oturmayacaksınız’, ‘Çocuklarımız dönene kadar nefes almanıza izin vermeyeceğiz’ ve ‘Bizi dinleyin: Artık komite yok, Knesset yok, ilgilenmeniz gereken bir konu var.” (DIŞ HABERLER)
Evrensel'i Takip Et