İzmir Barosu'ndan 24 Ocak açıklaması: Herkesin adalete, adaletin de avukata ihtiyacı var!

İzmir Barosu, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü'nde Alsancak'taki İzmir Barosu Binası önünde basın açıklaması yaparak avukatların hayati tehlikelerine dikkat çekerek, "Herkesin adalete, adaletin de avukata ihtiyacı var" dedi. Basın açıklamasını İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Gamze Şimşek okudu.

24 Ocak gününün; 2010 yılından itibaren avukatların tehlike altında yaşadıkları ülkelere ithaf edildiğini aktaran Şimşek, ayrıca Atocha Katliamı'nın anma günü olduğunu dile getirdi. Şimşek, 1977'nin 24 Ocak gününde Madrid'te gerçekleşen ve işçi avukatlarına yönelik saldırıda 5 avukatın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Şimşek günün Türkiye'ye ithaf edildiği 2019 yılına ilişkin şunları söyledi;

"Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliğinin (ELDH) Tahir Elçi anmasıyla başlayan 'Tehlikedeki Avukatlar 2019' başlıklı raporunda insan hakları savunuculuğu yaptıkları için tehlike altında olan, tutuklu birçok avukatın ismi yer almıştı. İçlerinden biri de Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Avukat Ebru Timtik'ti. Yıl henüz 2019'du. Dostumuz, meslektaşımız Ebru hala aramızdaydı. Ne acı ki bir buçuk yıl sonra Ebru'yu aramızdan aynı tehlike kopardı."

2022 yılında "uygunsuz şekilde başörtüsü taktığı" iddiasıyla tutuklanarak polis nezaretinde öldürülen Jina Mahsa Amini'nin ardından gerçekleşen protestoların insan hakları savunucuları ve avukatlar üzerindeki baskıyı artırdığını dile getiren Şimşek, "Amini'nin ölüm nedenine ilişkin adli tıp raporuna itiraz etmesi, ailesine danışmanlık yapması ve davayla ilgili röportaj vermesi Avukat Saleh Nikbakht'in 'rejim karşıtı propaganda' yapmaktan suçlanması için yeterliydi. Eylül 2022'den bu yana en az 66 avukat tutuklanarak gözaltına alındı ve bu avukatlardan 11'i ceza aldı, 47 avukat ise kefaletle serbest bırakıldı. Meslektaşlarımız, avukatlık mesleği gereği yaptıkları herhangi bir işlem nedeniyle sistematik olarak tutuklanma tehlikesi altındalar. İran'da avukatlar müvekkilleriyle veya müvekkillerinin davalarıyla özdeşleştirilmektedirler. İran hükümeti, avukatlara baskı ve müdahalelerini bu süreçte daha sert uygulamaya geçti" ifadelerini kullandı.

"AVUKATA YÖNELİK SALDIRILAR AVUKATI YOK SAYAN POLİTİKALARIN SONUCU"

İran'da yaşananların Türkiye'ye yabancı olmadığını belirten Şimşek şöyle devam etti; "Aynı tehditler altında mesleğimizi yapmaya insan haklarını savunmaya çalışıyoruz ve bunu yaparken haksız yere gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, cezalandırılıyoruz hatta öldürülüyoruz. Avukat olarak bizler müvekkillerimiz ve baktığımız davalarla özdeşleştiriliyor, toplumun gözünde de düşmanlaştırılıyoruz. Henüz daha iki hafta önce mesleğinin başında stajyer avukat meslektaşımız sırf görevini yerine getirmeye çalıştığı için Urfa'da icra dosyasının borçlusu tarafından yaşamı tehlikeye girecek şekilde saldırıya uğradı. Avukata yönelik fiziksel saldırılar münferit olaylar değil, iktidarın avukatı hukuk düzeninde yok saymaya yönelik sistematik politikalarının bir sonucudur. Bugün CMK gereği yapılan avukat görevlendirmelerinde asgari ücret tarifesinin çok altında belirlenen ücretler de aynı politikanın uygulamalarıdır."

"AVUKATLARI MÜVEKKİLLERİYLE ÖZDEŞLEŞTİRMEYİ BIRAKIN!"

"Bizler bugün İran'daki meslektaşlarımız ile dayanışmak için buradayız" diyen Şimşek, "Bizler bugün hala tehlikedeyiz diye seslenirken aramızda olan meslektaşlarımızın bir sonraki 24 Ocak'ta aramızda güvenle olmasının sağlanması için buradayız. İzmir Barosu olarak İran hükümetinin uluslararası hukuku yok sayan, avukatı tehlikeye atan tüm politika ve uygulamalarından derhal vazgeçmesini, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle tehdit altında olan meslektaşlarımızın güvenliğini sağlamasını ve uluslararası mesleki dayanışmanın parçası olduğumuzu bildiriyoruz" sözleriyle dayanışma vurgusu yaptı. Avukatları tehlike altında bırakan tüm iktidarlara seslenen Şimşek, "Avukatları müvekkilleriyle ve davalarıyla özdeşleştirmeyi bırakın! Herkesin adalete, adaletin de avukata ihtiyacı var! Avukatlara dokunmayın" dedi. (İzmir/EVRENSEL)