EMEP Milletvekilleri: İşten çıkarmada işverenin beyanının esas alınması işçiyi mağdur ediyor
EMEP Milletvekilleri, işten çıkış kodlarını Meclise taşıdı. Vekiller, Çalışma Bakanı Işıkhan’a "Kaç işçinin işten ayrılış bildirgesi 42-50 kodlar arası gösterilerek verilmiştir?" diye sordu.
Fotoğraf: EMEP
Emek Partisi (EMEP) Milletvekilleri İskender Bayhan ve Sevda Karaca, işverenin tek taraflı bildirimi ile tazminatsız işten çıkarmaya yol açan işten çıkış kodlarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sordu.
EMEP Milletvekilleri verdikleri yazılı soru önergesiyle 5510 sayılı İş Kanunu ile işçinin işten ayrılışının ve çıkış kodunun işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirileceğinin düzenlendiğini ancak işverenin tek yanlı beyanının doğrudan kurum kaydı haline geldiğini belirttiler.
Bu düzenleme ile bildirilen çıkış koduyla tazminat ve işsizlik ödeneği gibi hak ve menfaatleri doğrudan etkilenen işçilerin yok sayıldığını belirten Bayhan ve Karaca “Çıkış kodunu keyfince bildirme yetkisi eline verilen işverenler, bu gücü milyonlarca işçiye karşı kötü niyetle kullanmaktadır. Özellikle ayrılış sebebinin İş Kanunu’nun 25/II. maddesine denk gelen 42-50 arasındaki kodlarla bildirileceği ile tehdit edilen işçiler, işsizlik ödeneği alamayacağı ve yeni iş bulamayacağı korkusuyla kıdem, ihbar tazminatı ve sair işçilik alacaklarının büyük çoğunluğundan ve hatta bazen de tamamından vazgeçmek zorunda kalmaktadır” ifadelerini kullandılar.
“2023 YILINDA İŞSİZLİK ÖDENEĞİ BAŞVURUSU YAPAN İŞÇİLERİN SADECE YÜZDE 45’İNE ÖDENEK BAĞLANDI”
İşverenin beyanını esas alan bu düzenleme nedeniyle işçilerin aksini ispat etmek için dava yoluna başvurması gerektiğini belirten Milletvekilleri, Türkiye İş Kurumu verilerine atıf yaparak 2023 yılının ilk 11 ayında işsizlik ödeneği başvurusu yapan 1.483.875 işçiden 673.360’ına yani yüzde 45’ine ödenek bağlandığını, başvurusu reddedilen işçilere ödenek bağlanmamasının nedeninin çoğunlukla işverenin yaptığı çıkış koduna dair işten ayrılış bildirimi olduğuna dikkat çektiler.
Tek yanlı ve gerçeğe aykırı çıkış bildirgeleri karşısında işsizlik ödeneği, tazminat ve diğer işçilik alacakları için işçinin girdiği yargı mücadelesinin de derde derman olmadığını belirten EMEP Milletvekilleri “5 yıl civarı süren yargılama sonucunda işçi mahkeme kararını ibraz ederek işsizlik ödeneğini alabilse de işçiye geriye dönük ödenen işsizlik ödeneğinin enflasyon karşısında anlamı kalmamaktadır. Örneğin 2019 yılında işten çıkarılan bir işçi 3,5-4 yıl süren bir dava soncunda çıkış kodunu düzeltse dahi asgari ücret ve süre üzerinden kendisine ödenmesi gereken ödenek 1200 dolardan 240 dolara gerilemekte, alım gücü düşmektedir” dediler.
İskender Bayhan ve Sevda Karaca, Bakan Işıkhan’a şu soruları yöneltti:
- 2022 ve 2023 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’na işten ayrılışı bildirilen (Yasanın 4-1/a kapsamında) işçi sayısı kaçtır?
- İşten ayrılışı bildirilen işçilerin işten ayrılış kodlarına göre dağılımı nasıldır? Kaç işçinin işten ayrılışı hangi kodlardan verilmiştir?
- Kaç işçinin işten ayrılış bildirgesi 42-50 kodlar (42 ve 50 dahil) arası gösterilerek verilmiştir?
- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu başta olmak üzere Bakanlık nezdinde iş yerlerini denetmeye yetkili müfettiş ve denetmen sayısı kaçtır?
- Bakanlık ve bağlı kurumlarının teftiş görevlilerince doğrudan işten ayrılış bildirgesinin doğruluğuna dair denetim sayısı kaçtır? Denetim yahut yargı kararı ile değiştirilen düzeltilen çıkış kodu sayısı kaçtır? Bu bildirgeleri gerçeği aykırı verdiği tespit edilen işverenlerden kaçına yaptırım uygulanmıştır, uygulanan yaptırımlar nelerdir?
- 2022 ve 2023 yılında Türkiye İş Kurumuna yapılan işsizlik ödenek taleplerinden işten ayrılış kodu sebebi ile reddedilen müracaat sayısı kaçtır? İşten ayrılış kodlarına göre işsizlik ödeneği bağlanamayan işçi sayısı kaçtır?
- Başta işsizlik ödeneği bağlanmazken yargı kararı ile işsizlik ödeneği bağlanan işçi sayısı kaçtır? Yine ihtiyari arabuluculuk ve de zorunlu arabuluculuk anlaşma tutanağı sonucu işten ayrılış kodu değiştirilerek ödenek bağlanan işçi sayısı kaçtır?
- 5510 sayılı Yasa ile Sosyal İşler Yönetmeliğinde işçinin işe girişinde, işçinin de 1 aylık sürede işe giriş bildirimini kendisinin yapması düzenlemesine yer verilmişken, işçinin tazminat ve ödenek gibi menfaatlerini belirleyen işten ayrılışını bildirilmesi sürecinde yok sayılmasının ve aynı düzenlemenin yapılmamasının sebebi nedir? İşten ayrılışın bildirilmesinde işçinin işverenle eşit bir taraf olarak sürece dahil edilmesine dair çalışma var mıdır? Varsa nelerdir?
(İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)