Trump’ın seçim zaferleri nasıl tartışılıyor?
ABD'de seçim yarışı ön seçimlerle başladı. Trump kendi partisi içinde üst üste zafer kazansa da istediği orana ulaşmış durumda değil.
Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel
Ekim KILIÇ
New York
ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri gündemi giderek ısınıyor. Eski Başkan Donald Trump’ın art arda gelen Cumhuriyetçi Parti (GOP) ön seçim zaferleri, “Seçimlerde aday olup kazanır mı?” tartışmalarını başlattı. Gerek başkanlığı döneminde yaptıklarına dair davalar gerekse belli eyaletlerde adaylığına engel olabilecek yargı kararları, Trump’ın, tabanını “mağduriyet”le sağlamlaştırmasını sağladı. Trump, Iowa eyaletinde Nikki Haley ve Ron DeSantis’i alt ettikten sonra New Hamisphire eyaletindeki ön seçim yarışlarını da önde bitirdi. Iowa sonrası Floridalı Cumhuriyetçi Aday Adayı DeSantis, Trump’ı desteklediğini açıklayarak adaylıktan çekildi. Öte yandan Trump’ın kazandığı eyaletlerde, 2016’ya göre ve özellikle bağımsızlar arasında daha zayıf olduğuna işaret ediyor.
NY TIMES: GÖREVDE DEĞİLKEN KAZANAN İLK CUMHURİYETÇİ
Bu arada ABD basını da Trump analizleriyle dolu. New York Times gazetesi, “Iowa’da Nikki Haley’i ve Ron DeSantis’i ezip geçtikten bir haftadan biraz fazla bir süre sonra Haley’i bir kenara iten Trump, Beyaz Saray’da görevde değilken ülkenin ilk iki yarışını kazanan ilk Cumhuriyetçi başkan adayı oldu. Ilımlı New Hampshire’da elde ettiği yüzde 11’lik galibiyet farkı, partinin sert sağ tabanı üzerindeki sağlam kontrolünü ortaya koydu ve onu adaylığa giden kısa bir yola çıkardı” yorumu yaptı.
Haberde öne çıkan 5 noktaya dikkat çekildi:
1) Trump ılımlı bir eyalette GOP’a hakimiyetini gösterdi:
2016 yılında Trump’ın New Hampshire’daki zaferi onu adaylığa ve nihayetinde başkanlığa giden yolu sağlamıştı. Sekiz yıl sonra yine aynı yerde başarılı oldu. Neredeyse her demografik grupta iyi bir performans sergiledi. Erkekler ve kadınlar arasında her yaş grubunu kazandı. New Hampshire’daki başarısı, aralarında senatörler, Temsilciler Meclisi üyeleri ve valilerin de bulunduğu Cumhuriyetçi müttefiklerinin Ön Seçim Adayı Nikki Haley’e adaylıktan çekilmesi için daha fazla baskı yapmasına yol açabilir. Oyların yüzde 50’sinden fazlasını kazanmasına rağmen, zafer kazandığı 2016’da New Hampshire’ı kalabalık bir saha karşısında yaklaşık 20 puan farkla kazandığı ön seçimlere kıyasla önemli ölçüde azaldı. Yine Iowa ön seçimlerinde elde ettiği 30 puanlık zaferin çok gerisinde kaldı.
2) Haley’nin önünde son derece zorlu bir yol var:
Yarış şimdi bir sonraki çekişmeli ön seçim olan ve Aday Haley’nin çetin bir mücadeleyle karşı karşıya olduğu Güney Carolina’ya taşınıyor. Trump, muhafazakar eyaletteki anketlerde aylardır 30 puandan fazla farkla önde gidiyor. Haley için burada alınacak bir yenilginin yıkıcı olacağı ve yarışa devam etmesini zorlaştıracağı konusunda çok az şüphe var. Güney Carolina’da yarışın sona ermesi, kampanyasının 5 Mart’ta 16 eyalette ön seçimlerin yapılacağı ‘süper salı’nın maliyetinden kaçınmasını sağlayacaktır. Trump’ın, pazar günü yarışı bırakan DeSantis’e karşı yürüttüğü acımasız aşağılama kampanyasına benzer bir taktikle, sert saldırılar yağdırması bekleniyor.
3) GOP’un eski muhafızları giderek azalıyor:
Salı gecesi alınan sonuçlar Bushların, Cheneylerin ve Romneylerin Cumhuriyetçi Partisinin sonunun geldiğini gösterdi. Ve bir zamanlar partinin şekillenmesinde büyük rol oynayan bağışçı sınıfı artık çaresiz bir seyirci grubu. Haley, Trump döneminde zayıflayan geleneksel bir cumhuriyetçi platformda yarıştı. Federal harcamaların azaltılması, katı müdahaleci bir dış politikanın hayata geçirilmesi ve sosyal güvenlik ve ulusal sağlık sigortası (Medicare) gibi programların elden geçirilmesi gibi konularda kampanya yürüttü. Adaylığı, Trump öncesi Cumhuriyetçiler tarafından benimsendi, çünkü eski muhafızlar araya giren kişiye son bir şans vermek için yeniden bir araya geldi. Trump’tan nefret eden Wall Street’in geleneksel parti bağışçıları Haley’in Süper Politik Eylem Komitesine para akıttı. Ve New Hampshire’da, daha az dindar ve daha eğitimli bir oy tabanı ile Iowa’dan daha misafirperver bir siyasi ortama sahip görünüyordu. Ancak salı günü New Hampshire Cumhuriyetçileri Haley’i ve onun eski muhafızları canlandırma girişimini reddetti.
4) Demokratların homurdanmaları bir yana, Biden yeniden aday olma yolunda ilerliyor:
Başkan Biden, eyaletin Güney Carolina’yı Demokrat Parti için ilk ön seçim yarışı haline getiren aday belirleme takvimine uymayı reddetti, New Hampshire oy pusulası için adını göndermedi. Yine de Başkanın müttefikleri tarafından yürütülen zorlu bir ‘yazılı aday’ kampanyası Başkana zafer kazandırdı. Yazılı aday, oy pusulasında ismi yer almayan ancak seçmenlerden oy pusulasına kişinin ismini fiziksel olarak yazarak aday için oy kullanmalarını isteyerek seçilmeyi talep eden adaydır.
En önemli rakibi olan Minnesota Temsilcisi Dean Phillips oyların yüzde 20’sinden biraz fazlasını alma yolunda ilerliyordu. Adaylık ikinci bir girişimde bulunan Kişisel Gelişim Yazarı Marianne Williamson ise sadece yüzde 5 ile çok gerilerde kaldı. Demokratlar aylardır başka bir seçeneğin özlemini çekiyor; anketlerde, odak gruplarında ve hatta “Saturday Night Live” (televizyon programı) skeçlerinde Biden’ın yaşıyla ilgili endişelerini dile getiriyorlardı. Ancak bu sonuçlar Demokratların aday belirleme sürecinin gerçekliğinin altını çiziyor: Biden’ın karşısında gerçek bir rakip yok. Yıllarca pek çok Demokrat, Trump’ın geri dönüşünü tamamlayıp 2024 adayı olup olamayacağını sorguladı. Şimdi Trump yükselişe geçtiğine göre, Biden ve partisi dikkatlerini genel seçimlere çeviriyor ve yarışı, kutuplaştırıcı ve suçlu olarak addedilen eski bir başkanın göreve geri dönmeye uygun olup olmadığı üzerine bir tartışmaya dönüştürmeye hazırlanıyor.
5) Trump’ın gücü genel seçimlere yansımayabilir:
Gösterdiği güçlü performansa rağmen, sonuçlar kasım öncesinde Trump için uyarı işaretleri verdi. Haley’e verilen desteğin önemli bir kısmı, Trump’ın Cumhuriyetçilere sahip olduğunu ama diğer herkese sahip olmadığını hatırlatan bir mesaj göndermek isteyen bağımsız seçmenlerden geldi. Trump yarışı kazanmış olsa da, esasen görevdeki biri olarak yarışan birinden beklenecek türden rakamlar elde edemedi. Hem mahkemelerde hem de kamuoyu önünde karşı karşıya olduğu 91 suçlamayla, mücadele stratejisinin bir parçası olarak bu şekilde davranıyor. Ancak CNN’in sandık çıkış anketine göre, New Hampshire eyaleti ön seçimlerinde oy kullananların sadece yarısı, bir suçtan hüküm giymesi halinde onu başkanlığa uygun bulacaklarını söyledi. Bu yıl bir duruşma yapılacağını varsayarsak, bir suçtan hüküm giymesi halinde ona oy vermeyecek olanlar azınlıkta kalacaktır. Ancak yakın geçecek bir sonbahar kampanyasında bu tür faktörler önemli olabilir. Öte yandan, sandık çıkış anketlerinin göçmenlik de dahil olmak üzere bir dizi seçmeni yönlendirdiğini gösterdiği konular, Trump ekibinin genel seçimlerde kendisine fayda sağlamasını beklediği konular. Ve Cumhuriyetçi Parti içindeki bölünmelere rağmen, seçmenlerinin büyük çoğunluğu kendi partilerini temsil eden birini Biden’a tercih ediyor.
WSJ: ÖN SEÇİM SONUÇLARI NE ANLAMA GELİYOR?
Wall Street Journal (WSJ) gazetesinden Catherine Lucey, şöyle yazdı: “Donald Trump şimdi ilk iki adaylık yarışını kazanarak Cumhuriyetçi ön seçim yarışındaki baskın konumunun ve GOP tabanı üzerindeki hakimiyetinin sinyalini verdi… Eski Güney Karolinya Valisi Nikki Haley’nin ise umduğu gibi bir gece değildi ama bir felaket de değildi. Trump’ı devirmeye çalışırken momentumunu arttırmak için sürpriz bir galibiyet ya da yakın bir ikincilik elde etmeye çalışıyordu, ancak muhtemelen yarışma öncesinde yapılan anketlere paralel olarak çift haneli rakamlarla kaybedecek. Mücadele etmeye devam edeceğine dair söz verdi. Ancak adaylıktan çekilmesi için üzerindeki baskı muhtemelen devam edecek. Trump’ın popülaritesi göz önüne alındığında (Haley için) zafere giden yol inanılmaz derecede zor. Son olarak Biden’ın yazılı aday olarak bile kolay kazanması bazı Demokratların endişelerini hafifletecektir. Demokrat ön seçimi onaylanmamış bir etkinlik olmasına ve delege çıkarmamasına rağmen burada mahcup olabileceğine dair korkular vardı. Bunun yerine, dikkatini Trump ile olası bir genel seçim eşleşmesine çevirirken, bir zafere işaret edebilir.”
KASIM AYI İÇİN UYARI İŞARETLERİ
Yine WSJ’de yayımlanan başka bir analizde ise Donald Trump için New Hampshire ön seçimlerinin, zaferin yanı sıra bir dizi tehlike işareti de sunduğuna dikkat çekildi. Yazıda şu noktalara dikkat çekildi:
“Eski Başkan, Cumhuriyetçi ön seçimlerinde Nikki Haley karşısında aldığı güçlü galibiyetle, Cumhuriyetçi Partinin çekirdek seçmenlerinin önemli bir kısmının hâlâ kendisiyle birlikte olduğunu ve parti adaylığına doğru ivmesinin arttığını gösterdi. Ancak New Hampshire sonuçları aynı zamanda Trump’ın kasım ayında yapılacak genel seçimlerde kendisine sorun yaratacak kadar Cumhuriyetçiyi ve bağımsız seçmenlerin önemli bir kısmını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunun da sinyallerini verdi. Her adayın ilk görevi partiyi birleştirmektir. Ancak AP-VoteCast’in ön seçim seçmenleri arasında yaptığı ankete göre New Hampshire’da oy kullanan Cumhuriyetçilerin yüzde 21’i Trump’ın aday olmasından memnun olmayacaklarını ve kasım ayında ona oy vermeyeceklerini söyledi. Benzer şekilde, geçen hafta Iowa’daki parti seçimlerine katılan Cumhuriyetçilerin yüzde 15’i genel seçimlerde Trump’ı desteklemeyeceklerini söyledi. Ancak Demokratlar aylardır büyük ölçüde genç ve azınlık seçmenler arasındaki düşük coşku nedeniyle Biden’ın koalisyonunun yıpranmasından endişe ederken, GOP aday belirleme yarışmalarından gelen ilk sinyaller Cumhuriyetçilerin de seçmen koalisyonlarını bir arada tutmakta zorlanabileceğini gösteriyor.
Partiler genellikle ön seçim sezonunda, sonunda iyileşen çatlaklar geliştirir, ancak Trump evrensel olarak tanınması ve birçok seçmen arasında onun hakkındaki görüşlerin yıllardır sabit olması nedeniyle alışılmadık bir figür. Bu da parti içindeki Trump şüphecilerini onu desteklemeye ikna etmenin daha zor olabileceğini gösteriyor. Dahası Trump, New Hampshire’da GOP ön seçimlerinde oy kullanmayı tercih eden bağımsız seçmenlerin yüzde 31’inin oyunu alarak adaylığı için bir başka sarı uyarı ışığı yaktı. AP’nin VoteCast araştırmasına göre Trump 2020’de bağımsızların yüzde 37’si gibi daha yüksek bir oranını kazanmış ama yine de seçimi kaybetmişti. New Hampshire’daki Cumhuriyetçi ön seçimlerinde bağımsız seçmenlerin yüzde 68’i, aday olması halinde kasım ayında Trump’a oy vermeyeceklerini söyledi.
Kaliforniya’da bir Cumhuriyetçi stratejist olan Mike Madrid, “Adaylıktan çekilmeler, asıl öldürücü olan bu” diyor: “Bir zayıflık sorunu var. Cumhuriyetçi tabanla sorununun ne kadar büyük ya da küçük olduğunu tartışabilirsiniz ama tartışamayacağınız bir şey varsa o da bu sorunun 2020’dekinden daha büyük olduğu ve 2020’de kaybettiğidir.”
Bir zamanlar Trump karşıtı bir gruba bağlı olan Madrid, Eski Başkanın ulusal anketlerde başta Latin kökenli erkekler olmak üzere bazı seçmen gruplarını yanına çekerek koalisyonunu büyüttüğüne dair işaretler gösterdiğini ancak diğer gruplardan daha fazla seçmen kaybettiğini söyledi. Deneyimli bir Cumhuriyetçi stratejist olan David Winston, uzun zamandır bağımsız seçmenlerin başkanlık seçimlerinin anahtarı olduğunu savunuyor. Winston 2020 seçimlerine ilişkin bir raporunda Trump’ın 2016’da 4 puanla kazandığı bağımsız seçmenleri 2020’de 13 puanla kaybettiğini, yani 1984’te Demokrat Walter Mondale’den bu yana herhangi bir büyük parti adayından daha büyük bir farkla kaybettiğini ortaya koydu.
DEMOKRATLAR İÇİN DURUM
Biden’ın kampanya ekibi çarşamba günü yaptığı açıklamada bağımsız seçmenleri çekebilme konusunda kendilerine güvendiklerinin sinyalini verdi. Kampanya Müdür Yardımcısı Quentin Fulks, bağımsız seçmenlerin kendisinin ve partisinin temel konulardaki duruşu nedeniyle Trump’tan uzak duracağını savundu. Fulks’a göre bu seçmenler, 6 Ocak 2021’de Trump destekçilerinin kongre binasında çıkardığı isyan gibi siyasi şiddet olaylarından endişe duyuyor ve Cumhuriyetçiler tarafından desteklenen ulusal kürtaj yasaklarına karşı çıkıyorlar.
New Hampshire’ın alışılmadık Demokrat başkanlık ön seçiminde Demokratların yüzde 10’u, partinin adayı olması halinde kasım ayında Biden’a oy vermeyeceklerini söyledi. Bu oran, 2020 genel seçimlerinde Biden’a rakip olacak bir ismi destekleyen Demokratların yüzde 5’inden daha yüksek, ancak kasım ayında Trump’ı reddedeceğini söyleyen New Hampshire Cumhuriyetçilerinin yüzde 21’inden daha küçük bir orandı.
Iowa’da, kendini Cumhuriyetçi olarak tanımlayanların yüzde 15’i de dahil olmak üzere, tüm oylamaya katılanların yüzde 20’si Trump’ın GOP adayı olmasından o kadar memnun olmayacaklarını ve kasım ayında ona oy vermeyeceklerini söyledi.”