İzmirlilere kötü haber: Efemçukuru Altın Madeni genişliyor!
İzmir'in içme suyu havzasındaki Efemçukuru Altın Madeni, 1. derece doğal sit alanında kaçak sondajlar yapıyor.
Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir’in içme suyu havzasında 13 yıldır faaliyetlerini sürdüren Kanadalı TÜPRAG Şirketine ait Efemçukuru Altın Madeni sessiz sedasız genişleme çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle komşu köy Kavacık ile Efemçukuru arasındaki yol güzergahında yoğunlaşan altın madeni sondaj çalışmaları, madenin batı yönündeki tepelerde de devam ediyor. Madenin sondaj çalışmaları yaptığı bölge tamamen ormanlık, su havzasında ve 1. derece doğal sit korumasında!
İzmir'in içme suyu havzasındaki Efemçukuru Altın Madeni, kaçak sondaj yapıyor
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) January 29, 2024
Madenin sondaj çalışması yaptığı bölge tamamen ormanlık, su havzasında ve 1'inci derece doğal sit korumasındahttps://t.co/s8TH0WSrpE pic.twitter.com/4QxXqavtyf
ÇEPEÇEVRE YAŞAM'DA GÜNDEME GETİRMİŞTİK
Geçtiğimiz ay Çepeçevre Yaşam çekimleri için bölgede çekim yaparken gözümüze çarpan orman içinde açılmış alanlar ve bu alanlar arasında uzayan kalın boruların maden sondajları olabileceğini düşünerek, madene karşı açılan davaların avukatı Arif Ali Cangı’ya konuya dair bilgisi olup olmadığını sorduk. Cangı’nın bu son yapılan işlerle ilgili bilgisi yoktu. Efemçukuru’ndaki bu sondaj alanı olduğunu tahmin ettiğimiz orman içindeki açılmış alanlara da dikkat çektiğimiz Çepeçevre Yaşam programının ardından bizlere ulaşan arıcılar şüphelerimizin doğrulayan bilgiler verdiler.
GEZGİN ARICILAR MADEN SONDAJLARINI DOĞRULADI
Kendilerini gezginci arıcılar olarak tanımlayan bu kişiler kovanlarını bu bölgeye koymak istediklerinde maden çalışanlarının kendilerine bölgenin madenin sondaj çalışması bulunduğu gerekçesiyle kendilerini engel olduğunu anlattılar. Arıcılar, “Biz bölgede yıllardır arıcılık faaliyetleri yapıyoruz, gezgin arıcıyız. Kuşadası’dan Seferihisar Kavacık istasyonlarında arıcılık yapıyoruz. 1. derece doğal sit alanlarında biz ekosisteme fayda sağlamamıza rağmen kolonilerimizi oralara koymak için bin tane evrak hazırlarken altıncı şirket kafasına göre izinsiz alanlarda sondaj faaliyetleri yapıyor” dediler.
MADEN, SONDAJLARA İZİN TALEBİNDEN İKİ YIL ÖNCE BAŞLAMIŞ!
Bölgede yapılan madencilik çalışmaları ile ilgili google haritalar üzeriden yaptığımız çalışmada TÜPRAG’ın 2021 yılında bölgeye girme için orman izni istemesinden iki yıl önce aslında yörede çalışmalara başladığı ortaya çıkıyor. Haritalarda geriye dönük inceleme yapıldığında 2019 Nisan ayında aynı yıl Temmuza kadar yapılan tahribat açık bir şekilde görülüyor. Bu sondaj çalışmalarını öğrenen Karabağlar Belediyesi Kavacık köyü belediye sınırları içinde kaldığı için madenin sondaj çalışmalarına karşı 2020 yılında dava açmış.
KARABAĞLAR BELEDİYESİ: BÖLGE 1. DERECE DOĞAL SİT, ORMAN, TARIM ALANI, SU HAVZASINDA
Konuya dair biraz araştırma yaptığımızda Menderes ilçesi Efemçukuru Mahallesi ile Karabağlar ilçesi Kavacık Mahallesi sınırları içerisinde kalan TÜPRAG Metal Madencilik adına 3.100,00 metrekare alanda sondaj ve 10.257,00 metrekare alanda maden altyapı tesis (sondaj ulaşım yolu) izin talebinin İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunca kabul edildiği gördük. Kurul, sondaj yapılacak alanda ağaç kesimi yapılması gerekmesi halinde kesilecek ağaçlara ilişkin ağaç rölevesi çıkarılarak komisyondan izin alınması ve mevcut orman yolunun kullanılması kaydıyla madene istediği izni 9 Ekim 2020 tarihinde vermiş.
Bu çalışmaları öğrenen Karabağlar Belediye Başkanlığı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın şirkete verdiği sondaj iznine karşı İzmir 6. İdare Mahkemesinde dava açmış.
KAVACIK ÜZÜMÜ COĞRAFİ İŞARET PATENTLİ
Karabağlar Belediyesi ise bölgenin 2019 yılında 1. Derece doğal sit alanı ilan edilmiş hassas bölgede yer aldığı, Kavacık Köyü çevresinde yetiştirilen en önemli tarım ürünü olan "Kavacık Üzümü"nün Türk Patent Enstitüsü tarafından 20 Aralık 2019 tarihinde coğrafi işaret tescil belgesi ile tescil edildiğine dikkat çekildi. Kesin korunacak hassas alanlarda madencilik faaliyeti yapılamayacağına dair ilke kararının anımsatıldığı dava dilekçesinde, bölgenin aynı zamanda orman alanı, tarım arazisi, dere yatakları ve baraj koruma havzası içinde yer aldığı belirtiliyor. Dilekçede Kavacık Mahallesinin doğal nitelikleri yönünde korunması gerekli bir alan olduğu, ormanlık alanda kurulan maden işletmelerinin çevreye büyük zararlar verdiği, söz konusu faaliyetin yeraltı sularına da zararının olduğu dile getiriliyordu.
MAHKEME: 1. DERECE DOĞAL SİT ALANINDA MADEN ÇALIŞMASI YAPILAMAZ
Mahkemenin oy birliği ile aldığı kararında, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16 Ekim 2019 tarihli Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararında yer verilen istisnalar arasında, 1. Derece Doğal Sit Alanı sınırları içerisinde maden sondajı ve maden alt yapı tesisi (sondaj ulaşım yolu) yapılmasına cevaz veren bir uygulamaya (fiziki müdahaleye) yer verilmediği anlaşıldığımdan, İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun kararında hukuka uyarlılık bulunmamaktadır” denildiği görülüyor.
2019 yılında sondaj çalışmaları yapmak için orman içerisinde yollar açan şirketin açtığı bu yollar dava dosyasında “mevcut orman yolu” olarak geçiyor.
MADENİN MAHKEME KARARI DİNLEMEDİĞİNİN GÖRÜNTÜLERİ
Mahkemenin bu kararına rağmen elimize ulaşan son görüntüler maden şirketinin hukuk tanımazlığını gösteriyor. Mahkemenin 1. derece doğal sit alanında madencilik faaliyeti ya da alt yapısı yapılamaz diyen açık kararına rağmen şirket tam da koruma altında olan alanlarda sondaj çalışmalarına devam ediyor. Sondajlar Efemçukuru ile Kavacık köylerini birbirine bağlayan yol güzergahında yapılıyor. Köylüler bu yolun asfalt dökülerek iyileştirilmesini istediklerini ancak madenci şirketin buna engel olduğunu ileri sürüyorlardı. Madenin şimdi bu bölgede sondaj çalışmalarına başlaması şirketin yolun iyileşmesini neden istemediğini de ortaya koyuyor.
DERELERE PASA VE MADEN ATIĞI DÖKÜLÜYOR
İzmir’in tek yüzeysel su toplama havzası olan bölgedeki dere kenarlarında yapılan bu maden sondaj çalışmaları nedeniyle dere yataklarına maden pasaları dolduğu da ileri sürülüyor. Üç yüz bin İzmirlinin içme suyunu sağlaması planlanan Çamlı Barajı’na 13 yıl önce TÜPRAG şirketinin altın madeni işetebilmesi için ÇED olumlu belgesi verilmemişti. İşte bu dereler AKP’nin yapımına izin vermediği Çamlı Barajına akıyor. Yörede yaşayan köyüler baza derelere madenin geceleri atık su deşarjı yaptığını da ileri sürerken, geçmişte bölgede su derelerde çok sayıda balık ölümlerinin olduğu. Derelerin köpürdüğü ile ilgili köylülerin anlatımlarının haberlerini yapmıştık.