Çöken sağlık sisteminin yükü acil servislerde
Türkiye’de çöken sağlık sisteminin ve randevu sorunun yükü acil servislere yığılıyor. 2023’te acillere 150 milyon başvuru yapılırken acillerde yoğunluk, kaos ve gerginlik had safhada.
Fotograf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Sağlıkta dönüşümle birlikte Türkiye’de sağlık sistemi adeta alarm veriyor. Hastanelerde randevu bulamayanlar soluğu acil servislerde alırken, sağlık emekçileri de yoğun ve ağır çalışma koşullarından şikayetçi. Çöken sağlık sisteminin yükü acil servislere yıkılmış durumda. Yılda ülke nüfusunun 2 katının başvurduğu acil servislerdeki duruma yerinde tanıklık ettik. Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, devlet birinci basamak sağlık hizmetini güçlendirip yeterli hale getirmezse bu sorunun çözülmeyeceğini söylüyor. Acilde çalışan bir sağlık emekçisi ise günde en 4-5 bin hastaya hizmet verdiklerine ve yetişemediklerine dikkat çekiyor.
"RANDEVU YOK, ACİLDE BEKLİYORUM"
İlk durağım Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisi… Acil servise adım atar atmaz bir hastanın feryadıyla karşılaşıyorum. Ağrıdan kıvrandığı belli olan hasta: “Saatler geçti sıra daha gelmedi. Öldükten sonra mı sıra gelecek?” diye sitem ediyor. Yaşadıklarını telefonunu çıkarıp kameraya kaydeden hasta “18 gündür randevu alamadım, ağrıdan duramıyorum, saatlerdir acilde sıra bekliyorum” ifadelerini kullanarak asıl sorumlulara değil hastanedeki sağlık emekçilerine tepki gösteriyor.
KALABALIK, KAOS, GERGİNLİK…
Acil serviste ‘Hasta Karşılama ve Danışma’ bölümündeki sağlık emekçisi, hastalara şikayetlerini sorarak triyaj bölümüne yönlendiriyor. Neredeyse nefes alacak vakti bile yok. Öyle bir yoğunluk var ki içeri girenler 5 dakika bile durmuyor. Herkesin şikayeti farklı. Aşırı kalabalık, inleyen, söylenen hastalarla acil serviste tam bir kaos var. Bu kaos gerginliği de artırıyor.
"PARAN VARSA GİT ÖZELE!"
2 saattir sıra beklediğini dile getiren bir hasta iş çıkışı acile geldiğini anlatarak “Ateşler içinde yanıyorum. Bu halde çalıştım, bir de burada saatlerce bekliyorum” tepkisini gösteriyor. “Paran olsa git özele tedavini ol” ifadelerini kullanan hasta “Bu rezillik çekilecek gibi değil. İki saat bekledim bakalım daha kaç saat bekleyeceğim. Doktor kalmamış artık, poliklinikte randevu alamadığımız gibi bir de burada rezil oluyoruz” dedi. Acil servisler soğuk havalarda sokakta yaşayanlar için de bir sığınak haline gelmiş. Çok sayıda evsiz bu soğuklarda acilleri mesken tutuyor.
SİGORTA YOKSA TEDAVİ DE YOK
Bu esnada 65 yaşının üstünde olan ve sağlık sigortası olmayan bir amca acile giriş yapıyor. Şikayetlerini anlatıyor, sağlık personeli herhangi bir sağlık güvencesi olmadığı ve yeşil alanda muayene olacağı için ücret ödemesi gerektiğini söylüyor. Yaşlı adam itiraz etse de sonunda tedavi olamadan hastaneden ayrılıyor.
"3 AYDIR RANDEVU ALAMADIM"
Burada da sıra bekleyenler tepkili. 3 aydır randevu alamadığını, özele gidecek parası da olmadığını anlatan bir kadın “Mecbur buraya geldim. Ağrıdan uyuyamıyorum. Belki bir ilaçla rahatlarım diye geldim” dedi. İçeri girenin hemen çıktığını, doğru düzgün muayene olamadıklarını dile getiren kadın “Doktorlar da haklı, sayıları yetersiz. ‘Giderlerse gitsinler’ demişlerdi, gittiler işte olan bize oldu” tepkisini gösteriyor. Çocuk acilde de durum aynı. Beklemeden sıkılan çocuklar ağlıyor, aileler oyalamak için telefonla çizgi film izletmeye çalışıyor.
"GÜNDE EN AZ 4 BİN HASTAYA BAKIYORUZ"
2 milyon nüfusa sahip Esenyurt’taki Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi ilçeye yetemiyor. Hastanenin hemen hemen her yerinde geçen yıl katledilen Güvenlik Görevlisi Tuğrul Okudan’ın fotoğrafı var. Burada görüştüğümüz bir sağlık emekçisi “Bu olaydan sonra güvenlikçiler de şiddet vakalarına müdahale etmekten çekiniyor. Kesici, delici (makas, bistüri vb.) aletlerimizi saklıyoruz. Korkuyoruz, ölmek istemiyoruz. Beyaz Kod vermekten çekiniyoruz çünkü şiddete uğradığımız birimde çalışmaya devam ediyoruz. Aynı hastanın tekrar bizi bulacağı endişesi var” ifadelerini kullandı. Günde en az 4 bin kişinin acile başvuru yaptığını anlatan sağlık emekçisi “Bazen bu sayı daha da artıyor. Hasta sayısı fazla ama bizim sayımız yetersiz. Kalabalık ve kaos şiddeti de artırıyor. Dinlenme odamız bile yok” ifadelerini kullanarak çocuk acilde de durumun farklı olmadığına dikkat çekiyor.
"BİRİNCİ BASAMAK GÜÇLENDİRİLMELİ"
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu, aile sağlığı merkezleri (ASM), branş polikliniklerinin yeterli olmaması ve hastaların randevu bulamaması nedeniyle acil servislerde yoğunluk yaşandığını söyledi. Bu yüzden acillere mecburen yüksek oranda yeşil alan hastası geldiği bilgisini veren Karcıoğlu “Maalesef yeşil alanlar ülkemizde temel sağlık hizmeti haline geldi. Burada suçlu hastalar değil. Devlet birinci basamak sağlık hizmetini topluma yeterli hizmet verir noktaya getirmedikçe acil servis kalabalıklığından kurtulamaz. Koruyucu hekimlik, tedavi edici hekimliğin önüne geçirilmedikçe bu başvurular yüksek seyredecektir” dedi.
"SALGIN DA YOĞUNLUĞU ETKİLİYOR"
Ayrıca kovid-19, influenza ve diğer virüs/bakteri enfeksiyonlarının en yüksek sıklıkta seyrettiği dönemde olduğumuza dikkati çeken Karcıoğlu, “Aşılama ve diğer önlemlerle bu artış daha hafifletilebilir. Bu eksiklik de acillerdeki yoğunluğu etkiliyor” ifadelerini kullanarak bu yoğunluk nedeniyle acil servislerdeki şiddetin de arttığına vurgu yaptı.
"2 HASTADAN BİRİ ACİLDE"
İstatistiklere göre hastaneye yatış yapılan her iki hastadan birinin acilden geçtiğini toplam bakılan hasta sayısının ise yüzde 35-40’ının acilde bakıldığı bilgisini veren Karcıoğlu “Tatillerde hastaların tek giriş kapısı acil servisler olunca yoğunluk daha da artıyor. Acil servis kırmızı alanda 15-20 hastadan 3’ünün kalbi durabilmekte veya entübasyon, makine ihtiyacı ortaya çıkabilmekte ve sağlık ekibi buna yetişmekte zorlanıyor. 112 oldukça özverili çalışmasına rağmen belli zaman kesitlerinde veya bölgelerde yetersiz kalabilmekte” diye konuştu.
1 YILDA 150 MİLYON BAŞVURU
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’nın, Sağlık Bakanının açıklamasından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de 2023 yılında acil servislere 150 milyon 523 bin 406 başvuru (100 kişi başına yılda 177 başvuru) gerçekleşmiş. OECD ülkelerinde ise 2021’de yılda 100 kişi başına ortalama 27 acil servis başvurusu gerçekleşti. Türkiye dünyada nüfusundan fazla acil başvurusu yapılan tek ülke.